Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin, iki aylık aradan sonra, dün başlamasına yönelik haberler ve liderler tarafından yapılan açıklamalar Rum basınında geniş yer buldu.

Fileleftheros gazetesi “Gölgelerle Yeniden Başlangıç-Puslu Manzarada Görüşmeler-Bir Yandan Türklerin Şantajları Diğer Yandan ‘Köprü Kurucu Fikirlerin’ Dolaylı Kabulü” başlıklı haberinde, liderlerin,  Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelere geri dönmesine, müzakerelerin devamı açısında önemli mesajlar verecek gelişmelerin eşlik etmediğini savundu.

Bunun aksine, müzakerelerin “puslu bir manzara” içerisinde seyretmeye devam edeceğinin görüldüğünü yazan gazete, ilk olarak liderlerin, BM tarafından müdahale rolüne yönelik biraz çerçeve bıraktığının görüldüğünü, ikinci olarak ise Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ayrıca, bu kez doğal gaz araştırmalarıyla ilgili olan yeni Türk koşullarını kaydettiğini, bu şantajların da Türk gemilerinin bölgedeki faaliyetleriyle desteklendiğini savundu.

Gazete, liderler arasındaki görüşmenin, daha önce de nitelendirildiği gibi prosedürel olduğunu, iki liderin, 20 Nisan, 2, 11 ve 17 Mayıs’ı daha sonraki görüşme tarihleri  olarak belirlediklerini yazdı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, görüşme tarihlerini zaman takvimi olarak nitelendirdiğini yazan gazete, Akıncı’nın bu yöndeki açıklamasının, Rum Başkanlık binasına dönüşünde Anastasiadis’in yaptığı “zaman takviminin söz konusu olmadığı” şeklindeki açıklamasına yanıtı teşkil ettiğini savundu.

Liderlerin, daha sonraki görüşmelerde, ayrıca bugünden itibaren müzakerelere dönecek olan müzakerecilerin inceleyeceği noktanın  “görüş birliklerinin nerede bulunduğu” olduğunu yazan gazete, Kıbrıs Rum tarafının, önceki dönemde kaydettiği olgunun, “Türk tarafının, sözde bazı görüş birliklerinin sağlanmasının başarıldığı noktadan gittikçe uzaklaşması eğilimi”  olduğunu da ileri sürdü.

Politis gazetesi, “Liderlerin Dünkü Görüşmesi Öz Olmaksızın Ve Uyuşuk” başlıklı haberinde, liderler arasında dün gerçekleştirilen görüşmeden, sonraki görüşme tarihleri haricinde özlü bir sonucun çıkmadığını yazdı.

Liderler arasındaki sonraki görüşme tarihlerine de yer veren gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 24-30 Nisan tarihleri arasında ilk önce Hindistan’a, daha sonra ise Brüksel’e gideceğini belirtti.

Metodolojiye ilişkin olarak gündemin belirlenmesinin ise, bugün bir araya gelecek olan müzakerecilere havale edildiğini belirten gazete, Kıbrıs Türk müzakereci Özdil Nami ile Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’in bugün bir araya gelmesiyle, sonraki dönemde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmansı Espen Barth Eide’nin tarafların, kendisinden talep edeceği konularda, hakemliğe atıfta bulunan yazılı öneriler sunmaksızın,  “köprü kurucu” olarak   faaliyet göstermesinin beklendiğini yazdı.

Gazete, elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak, görüşme sırasında, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Kıbrıs’taki müzakerelerin tamamlanmasının ardından tarafların Cenevre’ye gitme hedefine ilişkin ortak bir açıklamanın yapılmasını talep ettiğini ancak bunun Anastasiadis tarafından reddedildiğini yazdı. 

Alithia gazetesi ise, müzakerelere ilişkin haberinde, liderlerin yeniden masaya döndüğünü yazdı.

Haberi “İlk Görüşme İyi Ortamda” başlığıyla veren gazete görüşmede, izlenilecek metodoloji ile derine girmeksizin Kıbrıs sorunun özüne ilişkin genel bir görüşmenin yapıldığını da belirtti.

ANASTASİADİS

Alithia gazetesi ve diğer gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, görüşme sonrasında yapmış olduğu açıklamalara yer verdi.

Habere göre Anastasiadis, yeni tur müzakerelerin, iki tarafı, Kıbrıs sorununun çözümüne neden olacak görüş birliklerinden söz edebilecekleri noktaya getirmesi temennisinde bulundu.

Müzakerelerin yeniden başlamasını selamlayan Anastasiadis, verimli bir görüş alış verişinde bulunduklarından da söz etti. 

Anastasidis açıklamasında, görüş birliklerinin, AB normları, AB ilke ve değerleri, uluslararası hukuk ile uyumlu olması ve hiçbirinin endişelerini görmezden gelmeksizin işlevsel bir devlet yaratması gerektiğini savundu.

Anastasiadis açıklamasında ayrıca, zaman takviminin ve de BM’nin rolünün yükseltilmesinin bulunmadığını belirtti.

Türk tarafının, görüş birlikleriyle birlikte üç boyutlu öneriyi kabul edip etmediği şeklindeki bir soru üzerine Anastasiadis, üçlü boyut temelinde müzakereciler ve elbette ki liderler  arasında daha ileri istişarenin olacağını ifade etti.

Diyaloğun başlaması için iki müzakerecinin öneriler hazırlayacağından söz eden Anastasiadis, Türk tarafının, görüş birliktelerinden caymasına yönelik olarak ise, bunun, ileriki dört görüşme sırasında liderlerin temasları ve müzakereciler arasındaki istişarelerin konusu olduğunu söyledi.

Müzakerelerin bu aşamasında, Eide’nin farklı bir role sahip olup olmayacağı şeklindeki bir soru üzerine Anastasiadis, “hayır, tarafların istemesi dışında, herhangi bir farklı rol yok” şeklinde yanıt verdi.

Anastasiadis “gayri resmi zaman takviminin bulunup bulunmadığı şeklindeki soru üzerine ise “ne gayri resmi ne de resmi (yok)” yanıtını verdi.

Cenevre konferansının devamının ele alınıp alınmadığı şeklindeki bir başka soru üzerine Anastasiadis, yeni konferansa olanak sağlayacak askıda bulunan konularda ilerleme kaydedilmesi gerektiğine işaret etti.

Anastasiadis, kendilerinin, garantiler ve “işgal ordusunun” varlığı konusundaki konferansa karşı olmadıklarını, bunun, Türkiye’nin ortaya koyduğu önkoşullar altında değil, iki liderin serbest görüşmesinin sonucu olmasının yeterli olduğunu savundu.