Rusya’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Stanislav Osatchiy, “Kıbrıs, çözümden sonra, askeri ittifaklar dışında egemen bir devlet statüsünü korumalı, bildiğimiz kadarıyla Lefkoşa’nın savunduğu yaklaşım da budur” dedi.

Haftalık Kathimerini “Rus Büyükelçi Osatchiy Kathimerini’ye: Askeri İttifaklar Dışında Kıbrıs… Moskova ve Lefkoşa Çözümden Sonra Çağdaş Dünyaya Uygun Bir Güvenlik Sisteminde Hemfikir” başlıklı haberinde Osadchiy’le yaptığı röportaja yer verdi.

Geniş söyleşide bölgedeki gelişmeler, Rusya’nın rolü,  Ukrayna yüzünden ABD ve AB’nin Rusya’ya uyguladığı ambargo ve Kıbrıs sorunu konularına girildi.

Çözümden sonra, mevcut garanti sisteminin yerine geçecek bir güvenlik sistemi konusunda Rusya ile Güney Kıbrıs arasında bir ortak anlayış olup olmadığı sorusuna karşılık “Rusya iki toplum arasında yürütülmekte olan müzakerelere ne karıştı ne de karışması söz konusudur” diyen Osatchiy Moskova’nın, müzakerelerden çıkacak sonuca destek vereceğini söyledi.

Osatchiy garantiler meselesinin çok karmaşık ve henüz müzakerelerde ele alınmamış bir konu olduğuna işaret ederek “bu, anlaşmazlığın ‘uluslararası yönleri’ denen kısmına dahildir ve çözümüyle ilgili farklı yaklaşımlar var” dedi, özetle şunları ekledi:

“Nihayetinde benimsenecek reçetenin çağdaş dünya gerçeklerini ve toplumların karşılıklı çıkarlarını karşılaması önemlidir. Kıbrıs askeri ittifaklar dışında egemen bir devlet statüsünü korumalıdır. Bildiğim kadarıyla Lefkoşa’nın savunduğu yaklaşım da budur. Ada’nın yeniden birleşme anlaşmasının uygulanmasında BM Güvenlik Konseyi’nin yönlendirici rolüyle ilgili tezlerimiz (Rum yönetimiyle) örtüşüyor. Bu, Kıbrıs sorununun çözümünden sonra toplumların güvenliğinin sağlanmasıyla da ilgilidir.”

“SOMUT BAŞARILAR OLMADAN İYİMSERLİK İFADESİ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin sıklıkla müzakerelerin çözümle sonlanmasıyla ilgili iyimser söylemlerde bulunduğu hatırlatılan ve “görüşünü paylaşıyor musunuz, 2016 içerisinde çözüm ne kadar gerçekçidir?” sorusuna muhatap olan Osatchiy, müzakerelere doğrudan katılmakta olan Eide’nin prosedürü içerden takip etmek gibi bir ayrıcalığa sahip olduğuna dikkat çekti. Osatchiy, “Rusya,  iki toplumun çözüme ulaşma yöntemini bulacağına inanıyor ve umuyor. Dolayısıyla somut başarılar olmadan ‘iyimserlik’ ifadesi tek başına yeterli değil. Anlaşmazlıklar var ancak ümit devam ediyor çünkü iki lider de samimi kararlılık gösteriyor” ifadesini kullandı. 

RUSYA’NIN ÜÇÜNCÜ TUR RUHSAT İHALESİNE İLGİSİ

Osatchiy’e İtalyan ENI şirketinin Mısır doğal gaz alanındaki yüzde 20’lik hissesini Lukoil şirketine sattığını açıkladığı hatırlatıldı ve “Rusya’dan, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üçüncü tur ruhsat ihalesine ilgi bekleyelim mi?” sorusu yöneltildi. “Lukoil’in Mısır’ın Zor yatağından önemli pay alma niyetinin,  Rusya’nın Akdeniz petrol piyasasına artan ilgisinin de göstergesi olduğunu söyleyen Osadchiy şöyle devam etti:

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üçüncü tur ihaleye çıkması Rusya’nın Kıbrıs’ın enerji planlarına muhtemel katılımıyla ilgili ikili diyaloğun yoğunlaşmasını sağladı. Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis Mart sonunda Moskova’ya yaptığı ziyaret sırasında Enerji Bakanlığı ve Rusya’nın en büyük enerji şirketleri ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Önümüzdeki dönemde bu görüşmelerin sonuçlarını bekliyoruz. Rusya’nın petrol piyasasındaki Kıbrıs’ın da doğal gaz piyasasındaki konumlarının güçlenmesinin ikili ilişkilerimizi daha da geliştireceğine inanıyorum.”