Haftalık olarak yayımlanan Simerini gazetesine konuşan Papadopulos, Kıbrıs sorunuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Habere göre, Guterres çerçevesiyle ilgili yorumda bulunmaya çağrılan Papadopulos, “Kıbrıs tarihinde görmüş olduğumuz en kötü belgedir” ifadesini kullandı.

Sözlerinin devamında Guterres’in 2017 Eylül ayındaki son raporundan söz eden Papadopulos, burada, sadece Kıbrıs Rum tarafının tavizlerinin yer aldığını, Türkiye’nin tavizlerinin olmadığını, ayrıca Kıbrıs Rum tarafı için tehlikeli olan, ara çözüm imzalanması gibi önerilerde bulunulduğunu savundu.

Güvenlik ve ordu konusuna değinilmediğini belirten Papadopulos, kendileri için çok önemli olan bu konuların “Başbakanlara (garantörleri kastediyor)” havale edildiğinden söz etti.

Garantiler konusunda ise 24’üncü paragrafa bakıldığında, Guterres’in Türkiye’nin garantisi ve müdahale haklarıyla bir sorununun olmadığının görüldüğünü savunan Papadopulos, sorununun, tek yanlı müdahalelerle ilgili olduğunu söyledi.

Buna göre, “Türkiye’nin müdahale hakkı tek yanlı olmazsa tam olarak bir sorunun olmadığı” yorumunda bulunan Papadopulos, Kıbrıs sorununun çözümünde böyle bir çerçeve konusunda hemfikir olmalarının söz konusu olmadığını ifade etti.

Haberde Anastasiadis’in müzakere masasındaki danışmanlarından hukukçu Polis Poliviu’nun yeni metotlar denenmesinden bahsettiği raporunu yorumlamaya çağrılan Papadopulos, Poliviu’nun görüşlerine saygı duymakla beraber, ara bir anlaşmaya varılmaya yönelik önerisinin tehlikelerle dolu olduğunu belirtti.

Bunun, Türkiye’nin istediği bir şey olduğunu savunan Papadopulos, Türkiye’nin, ara anlaşmayla arzularının yüzde 99’unu, yani KKTC’nin değerini yükseltmeyi, “Kıbrıs Cumhuriyeti”ninkini düşürmeyi ve Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasını hayata geçirmeyi arzuladığını iddia etti.

Kimsenin, ara bir anlaşmaya gidildiğinde, Türkiye’nin nihai anlaşmayı tamamlayacağını garanti etmediğini ifade eden Papadopulos, aksine “Kıbrıs tarihinin, Türkiye’nin hiçbir zaman imzasına saygı duymadığını gösterdiğini” iddia etti.

Papadopulos, “Neden sahte devletin değerini bir günde yükseltecek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin değerini de düşürecek ve Kıbrıs sorununda nihai anlaşmaya sahip olmayacağımız bu kadar tehlikeli bir duruma girelim?”sorusunu sordu.