Fransız Total şirketinin, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı olarak ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölgesi” (MEB) içerisindeki hak ve varlığını yıl sonuna kadar önemli derecede küçülteceği ancak tam anlamıyla terk etmeyeceği bildirildi.

Total’ın son zamanlarda dünyanın çeşitli yerlerinden getirdiği personel ve uzmanların aralık ayının sonunda Güney Kıbrıs’tan ayrılacağını yazan Filelefetheros gazetesi, yerli personelin bir kısmıyla, iştirakler ve taşeronların da sözleşmelerinin yenilenmeyeceği konusunda bilgilendirildiklerini bildirdi.

Şirketin sondaj programı nedeniyle son dönem içerisinde Güney Kıbrıs’a toplam 30 uzman ve diğer personeli topladığını ifade eden gazete, bunların büyük çoğunluğunun adadan ayrılacağını belirtti.

Gazete, yalnızca “Total Kıbrıs’ın genel müdürü” ile yerel personelden birkaç kişi kalacağını çünkü sözde Rum MEB’iyle ilgili çalışmaların çoğunun artık Paris’te yapıldığını yazdı.

Bu çalışmaların, ilk sondajın verilerinin işlenmesi ve analiz edilmesiyle bir sonraki sondajın planlanmasından ibaret olduğunu yazan gazete, Güney Kıbrıs’ta kalacak müdür ile personelin ana misyonunun İtalyan ENI şirketi ile görüşmek olduğunu ifade etti.

İtalyan ENI şirketinin sözde Rum MEB’inde yer alan 6 numaralı parselde esas söze sahip olduğunu yazan gazete, ENI şirketinin 6’ncı parselde operasyonel anlamda yönetici olduğunu, Total’in ise buna ortak olarak katıldığını belirtti.

Adada kalan müdürün, şirketin 11’inci parselde sahip olduğu ve şubat ayında sona erecek haklarını müzakere etme ve bunları uzatma sorumluluğuna sahip olduğunu da yazan gazete, bu parseldeki hakların uzatılması durumunda, şirketin parselin yüzde 25’lik alanını Rum Yönetimi’ne iade etmesi gerekeceğini kaydetti.

Gazete, şirketin iki yıl önce, haklarının sona ermesiyle birlikte parselin diğer yüzde 25’lik alanını Rum Yönetimi’ne iade ettiğini de ekledi.

MEB KOORDİNATLARI SUNULMASI KONUSUNA TEPKİLER

Öte yandan, Rum gazeteleri, Güney Kıbrıs’ın, “Kıbrıs’ın kuzeyinin Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin (MEB) sınırlarının belirlenmesi için BM’ye koordinatlarla birlikte başvuru yapacağı” konusundaki açıklamasının tepkilere neden olduğunu yazdı.

Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in “egemenlik haklarını güvenceye almak için kararlar aldığı” yönünde bir açıklama yapması üzerine AKEL, bütün bunların seçim öncesi hareketinden ibaret olduğunu düşündüğünü iletti. 

Alithia’nın haberine göre, DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ise Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e “kendisini kopyaladığı” suçlamasında bulundu.

Gazeteye göre, Papadopulos, “yeni stratejinin önerilerinden bazılarının Anastasiadis tarafından seçim arifesinde parçalar halinde kopya edilmesinin, Anastasiadis’in izlediği başarısız politikanın kanıtını teşkil ettiğini” savundu.

DİSİ Milletvekili Eleni Stavru’nun dün yaptığı açıklamada, önerinin “yazarı/yaratıcısı olmayı” talep ettiğini yazan gazete, Stavru’nun, kendisinin 2014 yılının ekim ayından bu yana yalnızca “özgür bölgelerin MEB’i için ilan çıkmaları ve ruhsat vermelerinin yanlış olduğunu söylediğini” aktardı.

Gazeteye göre, açıklamasında “Kıbrıs’ın kuzeyinin MEB’inin belirlenmesi için koordinatlar sunulmasının, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vazgeçilmez hakkı olduğunu” ifade eden AKEL ise, bu hakkın icra edilmesinin şekli ve zamanının eleştirel olduğunu, çünkü hedefin Anastasiadis’in seçim öncesi maksatlarına hizmet edilmesi değil, milli çıkarlara hizmet edilmesi gerektiği olduğunu ifade etti.

Gazeteye göre, Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise açıklamasında, böyle bir kararı desteklediğini, aynı zamanda tek bir cephede ve hükümetin böyle bir kararında birleşmiş olmaları gerektiğini ifade etti.

Ekologlar ise yaptıkları açıklamada her taktik ve stratejik hareketin, başarılı olması için, tutarlı bir yolda olması gerektiğini ifade etti.

Haravgi’ye göre, EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ile DİKO Basın Sözcüsü Athos Andoniadis de konuyla ilgili olarak Anastasiadis’ı eleştirdikleri açıklamalar yaptı.

GÜNEY KIBRIS’A SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ GELİŞİ KONUSU

Fileleftheros gazetesinde yer alan bir haberde ise, Güney Kıbrıs’a sıvılaştırılmış doğal gaz gelişiyle ilgili prosedürlerin birbiriyle paralel ve hızlı bir tempoda gerçekleşmeye başladığı ifade edildi.

Rum Devlet Doğal Gaz İşletmesi’nin (DEFA), sıvılaştırılmış doğal gaz satın alınması ve altyapı ihalesi için danışmanlarla hareket etmesinin akabinde, Rum hükümetinin de Vasiliko’daki yeni liman tesisleri için danışmanlar istihdam edilmesi amacıyla ihaleye çıktığını kaydeden gazete, istihdam edilecek danışmanların, başka şeylerin yanında, inşaat çalışmalarının gözetiminden de sorumlu olacaklarını ekledi.