Larnaka Kaza Mahkemesi’nin, Rum Çalışma eski Bakanı Sotirulla Haralambus’un eşi Nikos Haralambus’u, “Polemitya’daki” (Binatlı) bir Kıbrıs Türk malının alım-satımıyla ilgili davada beraat ettirdiği haber verildi.

Alithia gazetesi “Nikos Haralambus’un Rüşvet Aldığı İspatlanamadı” başlıklı haberinde, mahkemenin Haralambus’u, yolsuzluk, yasadışı yollardan kazanılan gelirlere yasallık kazandırma ve hizmet gizliliğinin ihlaline ilişkin olarak karşı karşıya bulunduğu bütün suçlamalardan beraat ettirdiğini yazdı.

Suçlamaların, Pieris Hacısotiriyu isimli iş adamının, “Polemitya’daki” (Binatlı) bir Kıbrıs Türk malını satın almasıyla ilgili prosedürlerle alakalı olduğunu anımsatan gazete, konunun Hacısotiriyu’nun şikâyetiyle mahkemeye taşındığını anımsatarak, mahkemenin ise Hacısotiriyu ile oğlunun, Kıbrıs Türk malının satın alınması sürecinde kendilerine yardım etmesi için Haralambus’a 10 bin Kıbrıs Lirası verdiklerine dair şahitliklerini çelişkili bulduğunu ve Haralambus’u beraat ettirdiğini belirtti.

Gazete, haberinde bahse konu Türk malının alım-satımının en nihayetinde gerçekleşmediğini de anımsattı.

Fileleftheros gazetesi ise kooperatif kredileri ve kuzeydeki mallara ipoteklerle ilgili haberinde “işgal altındaki bölgelerdeki mal-mülklerin ipotek edilmesiyle güvence altına alınmış olan kooperatif kredilerinin satılması konusunda, katı sınırlamalar bulunduğunu” yazdı.

Gazeteye göre “Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kredi Kuruluşlarının Mülkiyet Yapısına Katılmasına İlişkin Yönetim Biriminin” Başkanı Dionisis Dionisiu, Rum Meclisi’ne gönderdiği bir notta, Rum Kooperatif Merkez Bankasının, teminat olarak “işgal altındaki mülkleri” gösterenlere, bir miktar kredi verdiğini söyledi.

Bahse konu kredilerin, Rum Kooperatif Merkez Bankası aracılığıyla, Rum “Zararın Eşit Paylaşımı” Kurumu tarafından, devletin bu kuruma yönelik güvencesiyle verildiğini kaydeden gazete, esasında, bahse konu kredilerin satışını kısıtlayan iki unsur bulunduğunu belirtti.

İlk unsurun, kredilerin ipoteklerinin “Zararın Eşit Paylaşımı” kurumu adına olması, bunların (kredilerin) da devlet güvencesi altında olması olduğunu kaydeden gazete, ikinci unsurun da bunların satışı veya devredilmesiyle ilgili hukuki kısıtlamaların, bunların üçüncü şahıslara satışı olasılığını tam anlamıyla kısıtlaması olduğunu belirtti.

“İşgal altındaki bölgelerde bulunan mülklerin sahiplerine veya göçmenlere, Zararın Eşit Paylaşımı kurumu aracılığıyla kredi veya faiz ödeneği sübvansiyonu” verildiğini de kaydeden gazete, Rum Maliye Bakanlığı’na dayanarak, bundan faydalanan göçmenlerin, kredilerini geri ödemekle yükümlü olduklarını ekledi.