Politis, “Çözümün Faturasını Kim Ödeyecek” başlıklı haberinde, çözümü uygulamak ve yeni Kıbrıs’ı inşa etmek için kaynak bulma sorunu olacağı yorumunda bulundu.

Haberde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “yıl sonuna kadar iki halk, Kıbrıs Türk ve Rum halkı tarafından referandumda kabul edilecek bir anlaşmaya varmak hedefiyle işe başladığını” vurguladı.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un “Mücadele ekonomik nedenlerle verilmiyor. Bir çözüm iflasa sürükleyecek olsa da, işgal altındaki topraklarımızı kurtaracak ve sürdürülebilir olacaksa destekleyeceğiz. Kıbrıs sorununun çözümündeki ana mesele çözümün içeriğidir, ekonomi değil” dediğini hatırlatan gazete, bugüne kadar çözümsüzlüğün bedeli olmuşsa, çözümün uygulanmasının Rumlara maliyetinin ne olacağını sordu.

Gazete, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünün, finans kaynakları belli olmayan çok büyük bir maliyeti olacağına işaret ederek, maliyetin büyük kısmını da insanların yer değiştirmesi ve yeniden iskân edilmesiyle mülkiyet (tazminatlar) sorununun çözülmesinin oluşturacağını yazdı.

Haberde, özetle şunlar yazıldı:

“ÇÖZÜMÜN ERTESİ GÜNÜ ORTAYA ÇIKACAK EKONOMİK SORUNLAR”

“Çözümün ertesi günü ortaya çıkacak ekonomik sorunlara göz atalım. İnsanların yer değiştirmesi ve yeniden iskan edilmesi anlaşmasının uygulanmasıyla Kıbrıslı Türklerin Rum mallarından çıkması ve yeni evlerine yerleşmeleri için yeni siteler inşa edilmesi gerekecek. Rumların, Kıbrıs Rum idaresine iade edilecek mülklerine geri dönüp yerleşmeleri için evlerin tamir edilmesi gerekecek. O zaman da yollar, kanalizasyon sistemleri, su ve elektrik şebekeleri gibi altyapılar gerekecek. Yeni okul ve kiliseler inşa edilmesi gerekecek. Elbette bütün bu çalışmaların, Kıbrıs Rum idaresi altında Güney Kıbrıs’a dönmeyi tercih edecek Kıbrıslı Türkler için de yapılması gerekecek. Onları kabul etmeye hazır mıyız?

Kapalı Maraş’ın yasal sakinlerine iadesi elbette çözümün kopmaz parçası olacak. Bunun pratikte hemen olması mümkün değildir. Kent son 41 yılda hayalet kent haline geldi ve tek gerçekçi çözüm;  birkaç tarihi kilise haricinde tamamen yıkılması ve yeniden çağdaş bir şehir kurulmasıdır. Kıbrıs makamları iç savaşın ardından Beyrut’taki yeniden imar ve mülkiyet rejiminin, Solitaire gibi şirketler kurularak, sahip oldukları taşınmazın değerine göre mal sahiplerine hisse verecek çözme örneklerini inceliyor. Yeni Maraş kentinin inşa maliyeti 6-7 milyar Euro’ya ulaşabilir ve kent 8-10 yılda iskana uygun olabilir. İster Mustafa olsun ister Nikos, yeni federal cumhurbaşkanının ilk gün yaşayacağı sorun,  çözümü uygulamak ve yeni Kıbrıs’ı inşa etmek için kaynak bulma sorunu olacak. Yeni Kıbrıs’ın inşasının 10 yıl olması, maliyetinin de 25 milyar Euro’yu aşması bekleniyor.

Yeni devletin uygulayacağı bütçe politikasının yeni federal devletin Kıbrıslı Rum vatandaşlarına yapacağı ekonomik etkiler öngörülemiyor. Bilindiği gibi müzakerelerde, federal devletin ilk uygulama yıllarında Kıbrıslı Türklerin Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası’nın, Rumların Gayri  Safi Yurtiçi Hasılası’nın yüzde 80’ine ulaşana kadar federal bütçeden, nüfusuna oranla hak ettiğinden çok daha fazla pay alacağı konusunda anlaşmaya varıldı.

BUGÜNKÜ KKTC’NİN YILLIK BÜTÇE AÇIĞI NE OLACAK

Oluşturucu devletçiğe dönüşerek meşruiyet kazanacak olan bugünkü sahte devletin yıllık bütçe açığı yaklaşık bir milyar Euro’ya ulaşıyor. Bu açık bugün Türk hükümeti tarafından karşılanıyor. Türkiye çözümden sonra bu açığı kapatmaya devam edecek mi? Elbette hayır. O zaman Kıbrıslı Türklerin bütçe açığı ne olacak? Silinecek mi?

Vatanımızın birleşmesiyle federal devletin, iki toplumun yaşam düzeyinin eşitlenmesi kaygısıyla uygulaması muhtemel bazı politikalar, bugün özgür bölgelerdeki devlet memurlarının almakta olduğu maaş ve emeklilikleri karmakarışık edecek.  Bugün yeşil hattın iki tarafındaki maaş ve emekli maaşları arasında büyük bir uçurum var.  Kıbrıslı Türk devlet memurları Rum meslektaşlarının maaşının yarısının da altında maaş alarak ikinci sınıf vatandaş olmayı kabul edecek mi?

Devletin bugün göçmenlere ve onlardan olanlara (çocuklarına) verdiği imtiyazları çözümle birlikte kaybedecek olan göçmenler ne diyecek? Cevaplanması en zor olan da; referandum sandığına gidecek Kıbrıslı Rum elini kalbine mi yoksa cebine mi koyacak?”