AP’deki Rum temsilcilere “ülke halen ekonomik yıkımın şokunu atlatamamışken, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümden sonra Kıbrıs’ın ekonomik süreci nasıl gelişir? Ve çözüm durumunda ekonomik düzeydeki artılar ve eksiler neler olur?” sorularını yönelten gazete, aldığı cevapları dün ve bugün yayınladı.

Gazete, görüşleri özetle şöyle aktardı:

Neoklis Silikiotis: “Çözümün uygulanmasının bir başlangıç maliyeti olacağı tartışmasızdır. Ancak uluslararası toplumdan önemli yardım yapılmasını bekliyoruz. Mantığımız, gerçek bir çözüm perspektifi karşısında uluslararası unsurun katkı koyacağını söyler.  Ancak memorandum mantığında borçlanmayı kabul etmemiz söz konusu değil çünkü o zaman federal devlet çöker. Çözümle birlikte askersizleştirme yılda birkaç milyon Euro tasarruf getirecek. Türk hava ve deniz limanlarındaki ambargoların kalkması da ekonomik menfaat sağlayacak. Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni mecburen tanıması özellikle turizm ve ticaret gibi alanlarda milyonlar getirecek.”

Papadakis Papadakis: “Türkiye’nin hava ve deniz limanlarının Kıbrıs uçak ve gemilerine açılması kalkınmaya çok katkı koyacak. Öte yandan Kıbrıs’ın kreditörlerine ve sözde sahte devletin Türkiye’ye olan borcunu da, özgür bölgelerle işgal bölgeleri arasındaki yaşam düzeyi farkını da dikkate almalıyız. Ekonomik süper güç olan Almanya’da, birleşmeden 25 yıl sonra halen aşılamayan sorunlar ve önemli eşitsizlikler var. Şunu kafamızda iyice netleştirmeliyiz: Çözümü kimse esaslı finanse etmeyecek. Çözümün muhtemel finanse edilmesi konusu sadece propagandadır. Burada AB büyük bir mülteci sorunuyla başa çıkmaya çalışıyor ve zaruri ödenekler için gerekli cevapları alamıyor. Çözüm ne kadar adil, ne kadar az masraflı olursa ekonomik refah perspektifleri o kadar çok açılır.  Bu, müzakere edenlerin akıllarından çıkarmamaları gereken bir şeydir. Aksi halde çok masraf ve ekonomik kötüleşme olacak.”

Kostas Mavridis: “Her ekonomik analiz, harcama ve vergilerin yükünü kim sırtlayacak,  doğal gaz gelirlerinin paylaşımından kim yararlanacak,  Kıbrıslı Rum mal sahiplerine mülkleri tamamen iade edilecek mi, olası tazminatlar v.b. meselenin ekonomik yönü addediliyor ve varacakları sonuç, çözümün işleyebilir ve güven sağlayıcı olup olmayacağına bağlıdır.  Halen kötü durumda olan ekonomi yanlış bir hareketle çok daha kötüye gider. İstikrar lazım. Türkiye’ye müdahale rolü veren bir çözüm,  ilk ayda çöker ve kaybeden de Kıbrıslı Rumlar olur.  Türk tarafı meşru devletin devamı değil tamamen yeni bir şey olacağında ısrar ederse, ekonomiyle ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamaz.”

Gazetenin dünkü sayısında ise Eleni Theoharus, “Kıbrıs sorununu, bugünkü acı uzlaşı parametrelerinde yöneten ve mülkleri ve vicdanları satın alanlar çözümün 33 milyar Euro’ya mal olacağını hesaplıyor”; Takis Haciyeorgiu, “Çözüm ve yeniden birleşmiş bir Kıbrıs’tan ortaya çıkabilecek avantajlar, ortaya çıkabilecek her türlü zorluğu aşabilecek kadar büyük ve güçlüdür”; Lefteris Hristoforu: ise “Birileri için her zaman bir sebep vardır. Çözmeyelim, çünkü paramızı yiyecekler, çözmeyelim çünkü paramız yok derler” yönünde görüş belirtti.