Rum muhalefet partilerinin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye yönelik eleştirileri, Eide’nin BM Güvenlik Konseyi’ne Kıbrıs sorunuyla ilgili bilgilendirme yaptığı sırada da devam etti.

Simerini “Partilerden Eide’ye Yaylım Ateşi… BM Yetkilisinin Kellesini İstiyorlar… Cenevre’de Perde Gerisi Eylemde Bulunmak ve Bilgi Sızdırmakla Suçluyorlar” başlığıyla manşete çektiği haberinde Eide’yi Cenevre’de kendi gündemiyle hareket etmekle de suçlayan siyasi partilerin, Eide’yi istenmeyen kişi addettikleri imasında bulunduklarına işaret etti.

Gazete, Rum tarafındaki siyasi çevrelerin, Eide’nin Cenevre’de “kendi postunu kurtarmak için” tam bir oyun sahnesi kurduğunu, herhangi bir sonuç çıkmayacağını bildiği uluslararası konferansa sürükleyerek BM Genel Sekreteri’ni de ortada bırakmaktan çekinmediğini söylediğine işaret etti.

Haberi iç sayfasında “Eide Muhalefet Partilerinin Çoğu İçin ‘Persona Non Grata’” başlığı altında detaylandıran gazete basına, Eide’nin “kendi postunu kurtarmak için” Cenevre’de kapsamlı bir kurgu sahnelediğini, bu çerçevede Yunanistan’ı ve Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas’ı ortada bırakmaktan çekinmediğini gösteren belgeler yansıdığını öne sürdü.
Gazete, Rum muhalefet partilerinin, “mignatioy.com” aracılığıyla basına yansıyan belgeler nedeniyle tepki gösterdiğini yazdı.

DİKO’YA GÖRE “SUÇUN YUNANİSTAN’DA VE KOCAS’TA OLDUĞU İZLENİMİ YARATMAK İÇİN BİLGİ SIZDIRDI”

Habere göre yazılı açıklamasında Eide’nin davranışlarının, (Eide’nin) itibarı konusunu yeniden gündeme getirdiği görüşünü ortaya koyan DİKO, iddiasını şu ifadelerle dile getirdi:

“Beşli konferansın sonucundan, Türk garantilerinin ve Türk askerlerinin çözüm sonrasında da kalmasında ısrar eden Türkiye’nin sorumlu olmasına karşın Genel Sekreter’in Özel Danışmanı gerçeğe atıf yapmamakla kalmayıp, suçun Yunanistan’da ve Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas’ta olduğu izlenimini yaratmak için benzeri görülmemiş bir bilgi sızdırma seferberliğine girişti.” 

EDEK ANASTASİADİS’TEN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMASINI İSTEDİ

EDEK Simerini’nin; Eide’nin New York’ta, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Ekim sonuna kadar beşli konferansın netleştirilmesi, başlıkların ayrılması, yol haritası ve yılsonuna kadar anlaşma ile ilgili faaliyetlerine destek veriyor göründüğüne ve Komisyon’a bilgi verirken “müzakereciler müzakere salonu içerisinde başka, dışında başka konuşuyor” dediğine dair 27 ve 28 Eylül 2016 tarihli haberlerine işaret ederek Eide’nin geçen eylül ayından beridir Türk tezlerini ileri götürdüğünü öne sürdü. EDEK Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten, “Türk tezlerini ileri götürme yönünde hareket edenlere karşı gerekli tedbirleri almasını” istedi.

DAYANIŞMA HAREKETİ’NE GÖRE İTİBARINI KABYETTİ

Dayanışma Hareketi de Eide’yi, Türk tarafı lehine hareket etmekle suçladı ve “Cenevre’de olanlardan ve Yunan Dışişleri Bakanı aleyhine maksatlı sızdırmalardan ve perde gerisinde BM’den aldığı yetkinin dışına çıkmasından sonra Eide itibarını kaybetti” görüşünü ortaya koydu, şu sorulara dikkat çekti: “Eide’nin Akıncı-Anastasiadis yakınlaşmaları olduğunu savundukları geçerli değilse hükümettekiler neden müdahale etmiyor? Neden yakınlaşma ve ilerleme olarak Türk tezlerinin propagandasını yapmasına müsaade ediyor?”

ELAM DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTİYOR

Eide’nin Rum tarafına karşı tavrı ve rolüyle ilgili kaygılarını yineleyen ELAM “halkımızın hakları aleyhine tahrikkar tavrından dolayı Eide’nin değiştirilmesini talep etmemiz kabul edilir gibi değildir. Hükümet, ya bu tür davranış ve söylemlere müsamaha gösterme nedenini açıklamalı ya da bu kişinin değiştirilmesini talep etmelidir” görüşünü ortaya koydu.

AKEL VE VATANDAŞLAR İTTİFAKI SES TONUNU DÜŞÜK TUTTU

Gazete, AKEL ve Vatandaşlar İttifakı’nın da, ses tonlarını düşük tutarak akıllı olmak ve istişare etmek gereğine dikkat çektiğini, AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu’nun “kimin daha vatansever, daha mili duruşta olduğu konusunda çatışma zamanı olmadığına” işaret ettiğini yazdı.

Habere göre Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise Cenevre ve Mont Pelerin süreçleri tamamlanmasına, Anastasiadis’in de önümüzdeki günlerde karar almaya hazırlanmasına karşın Rum Ulusal Konseyi’nin bir kez bile toplanmamasının akıl alır gibi olmadığını belirterek “Türk planlarını bertaraf edecek bir politika oluşturulması ve adil bir çözüm bulunması şartlarını yaratacak bir strateji belirlenmesi gerektiğini” savundu.

Fileleftheros haberi “Müzakereler Konusunda Herkes Kendi Havasında… Muhalefet Partileri Kocas’la İlgili Ortam Nedeniyle Eide’yi Suçluyor” başlığıyla aktardı.

Gazete, muhalefet partilerinin açıklamalarından alıntılara da yer verirken DİSİ’nin Yüksek Konseyi’nin, “Türk işgaline son verilmesi, işgal ve yabancı asker olmadan Avrupai bir Kıbrıs için müzakerelere” bağlılık belirterek Anastasiadis’e tam destek kararı aldığını kaydetti.

EKOLOGLAR’A GÖRE İNGİLİZ ÜSLERİ MESELESİ YENİDEN GÜNDEME GELMELİ

Gazeteye göre “İngiliz üsleri meselesinin yeniden gündeme getirilmesi ve Kıbrıs vatandaşlarının haklarının güvenceye alınması” talebini yineleyen Ekologlar ise Rum Ulusal Konseyi’nin 2009’da oy birliğiyle aldığı karardaki;  Kıbrıs sorununun çözümünün, İngiliz üslerinin tasfiyesi perspektifini de içermesi gerektiği maddesini hatırlattı. İngiliz üslerini sömürge kalıntısı olarak niteleyen Ekologlar, İngilizleri Ada’daki askeri üsleri ısrarla, 1960 tarihli antlaşma maddelerinin dışında kullanmakla suçladı.

Alithia haberi “Retçi Cephe Eide’ye Cephe Aldı… Kendisini Kıbrıs Sorununda Türk Tezlerini İleri Götürmekle Suçluyorlar, Kimileri İstifa Etmesini İstiyor” başlığı altında özetledi.

Kıbrıs müzakerelerinin başladığı 1974’ten beridir Rum tarafındaki retçi cephenin BM Genel Sekreterleri ve temsilcilerine karşı cephe alarak onları Türk dostu olmakla suçlayıp çeşitli “dekoratif sıfatlar” yakıştırdığına dikkat çeken gazete, Cenevre konferansı vesilesiyle şimdi de Espen Barth Eide’nin hedef yapıldığını yazdı.