AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Johannes Hahn’ın, Türkiye’nin müzakere başlıklarının açılmasıyla ilgili yenilenmiş önerisini gelecek Mart’ta sunmaya karar verdiğini bildiren Fileleftheros, Komisyon’un Kıbrıs sorunundaki gelişmelerle Türkiye’nin müzakere başlıklarının açılmasını aynı zamana denk getirmeye çalıştığı yorumunu yaptı.

Haberi “AB’den Baskı Çemberi... Komisyon Fileleftheros’a: Lefkoşa’nın Engellediği 4 Başlık Mart 2016’da İleri Götürülecek” başlığıyla manşete çeken gazete, dün Türkiye’nin Avrupa Birliği Bakanı Beril Dedeoğlu ile görüşen Hahn’ın temsilcisi Maja Kocijancic’in bu gazeteye yaptığı açıklamaya yer verdi.

Habere göre Hahn, Rum tarafının 2009’dan beri tek taraflı engellemekte olduğu 26 numaralı Eğitim-Kültür başlığında yeni, 23 numaralı Temel Haklar, 24 numaralı Yargı ve 15 numaralı Enerji başlıklarının açılmasıyla ilgili revize önerilerini 2016 Mart ayı sonlarına doğru sunma kararı aldı.

Kocijancic “daha sonra Komisyon’da, üye devletlerin başlıkların açılmasıyla ilgili tutumlarına takılmaksızın, bütün başlıklara dair müzakereler başlayabilecek” ifadesini kullandı.

“KOMİSYON TARAFINDAN YAPILACAK ÖNERİ BASKI TSUNAMİLERİ YARATACAK”

AB üyesi ülkelerin veto hakkı olmasına karşın Komisyon tarafından yapılacak böyle bir önerinin gerek Kıbrıs sorununun Mart 2016’ya kadar çözümü gerek Türk müzakere başlıklarının açılması konusunda Rum yönetimine baskı tsunamileri yaratacağına inanılıyor.

Johannes Hahn’ın önerisini sunmak için 2016’nın ilk çeyreğini seçmesi tesadüf görülmüyor, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin (Brüksel’de yaptığı bilgilendirmede), Kıbrıs sorununda 2015 sonuna kadar bütün açık konuların kapatılmasına dair bir anlaşma, yeni Anayasa yazımı ve Mart 2016’da iki ayrı referandum yapılması öngörüsünde bulunmuştu.

AB’deki çevreler Komiser Hahn’ın Rum yönetiminin engellediği 4 başlığı ileri götürme niyetini beyan etmesinin, mülteci krizi konusunda AB’nin Eylem Planı’na rıza göstermek için müzakere başlıklarının açılacağına dair güçlü taahhütler isteyen Ankara’yı tatmin etme hedefini taşıdığını değerlendiriyor.

Gazete Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’nun, Kıbrıs sorununda anlaşma sağlanmaması halinde bu faslı kapatacaklarını ancak AB üyelik sürecine devam edeceklerini söylediklerine dikkat çekti.

Gazetenin “17’nci Başlık... 2015 Sonundan Önce Açılıyor” başlıklı haberine göre Brüksel, Fransa tarafından engellenen 17 numaralı Ekonomik ve Para Politikası başlığının açılmasını gündeme getirdi.

Kocijancic bu gazeteye yaptığı açıklamada Hahn’ın 17’nci başlığın yılsonundan önce resmen açılması maksadıyla Hükümetler Arası Konferansın çağrılabilmesi için Konsey’de görüşülmesinin en kısa zamanda tamamlanmasını dilediğini söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis de Avrupa Halk Partisi’nin çalışma toplantısına katılmak üzere bugün Madrid’e gidiyor. Toplantıda konuşma yapacak olan Anastasiadis, Avrupa Halk Partili devlet başkanlarıyla ayrı ayrı görüşmelerde bulunacak. Rum Yönetimi Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos ve bürokratların eşlik edeceği Anastasiadis 23 Ekim’de Güney’e dönecek.

NİKOS HRİSTODULİDİS

Simerini “Lefkoşa ve Atina Mesajlar Gönderiyor”  başlıklı haberinde, Rum ve Yunan hükümetlerinin dün Türkiye’nin AB üyelik perspektifinin, yükümlülüklerine tam uymasına bağlı olduğu mesajı verdiğine dikkat çekti.

Habere göre Rum Sözcü Nikos Hristodulidis, Rum Başkanlık Sarayı önünde gazetecilere yaptığı açıklamada “üyelik prosedürüne devam edip etmeyeceği Türkiye’ye kalmış. Ankara veya herhangi bir AB üyesi ülke dondurulmuş başlıkların açılmasını istiyorsa Türkiye’ye yönelmeli. Türkiye’nin 2005’te AB ile müzakere sürecine Kıbrıs Cumhuriyeti’nin rızasından sonra başladığının bilinmesi önemlidir” dedi.

Hristodulidis “Başkan Anastaiadis’in zaman zaman yaptığı, Türkiye AB’ye karşı yükümlülükleri konusunda bir şekilde ilerlerse bizim tarafın, meseleye olumlu bakma isteği olduğu önerileri de var” diye ekledi.

Gazetecilerin 17 numaralı başlıkla ilgili sorularına karşılık, bu başlığın Rum yönetimi tarafından engellenmediğini belirterek bir başlığın açılabilmesi için bütün üye devletlerin bütün ön şartlarda uyuşması, her bir başlığın kapanması için de bütün ön şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.

Hristodulidis, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in ilgili açıklamasında Türkiye’nin bütün müzakere başlıklarından söz ettiğini, 23 ve 24 numaralı başlıklara özellikle atıf yapmasının nedeninin Anastasiadis’in zaman zaman ortaya koyduğu önerilerini Türkiye’nin yerine getirmesi gereken yükümlülüklere bağlaması olduğunu kaydetti.

NİKOS KOCAS: “MERKEL AB’NİN KURUMSAL ORGANI DEĞİL”

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas ise “Sayın Merkel Avrupa’nın kurumsal organı değildir, dolayısıyla kendi görüşlerini, AB’nin görüşleriymiş gibi ortaya koyamaz, kararları Bakanlar Konseyi veya Avrupa Konseyi alır” dedi. Kocas bu sözleri, Merkel’in Türkiye ziyareti ve bu ülkenin AB üyelik sürecini, Güney Kıbrıs’ın tek taraflı engellediği müzakere başlıklarının açılması da demek olan, mülteci krizindeki tavrına bağlaması üzerine söyledi.

RUM SİYASİ PARTİLERİ: “ŞARTLAR YERİNE GELMEDEN BAŞLIK AÇMA YOK”

Fileleftheros “Şartlar Yerine Gelmeden Açma Yok... Partilerden Türkiye’nin Müzakere Başlıklarına Kırmızı Kart” başlıklı haberinde, Rum siyasi partilerinin, Türkiye AB’nin koyduğu yükümlülüklerini yerine getirmeden müzakere başlıklarının açılamayacağı ortak görüşünde birleştiğini, ancak her birinin Türkiye’nin talebini farklı okuduğunu bildirdi.

Habere göre DİSİ Türkiye’nin müzakere başlıklarının açılabilmesi için Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına olumlu katkı koyacağına ve Rum tarafına uygulamakta olduğu ambargoya dair özlü siyasi irade ortaya koyması gerektiğini savundu. DİSİ Başkanı Averof Neofitu “Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerine Kıbrıs o kadar da engel değil ama Türkiye’yi AB’de istememek için kendilerine göre nedenleri olan ve Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün arkasına gizlenen diğer ülkeler engeldir” dedi.

Rum yönetimini, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin menfaatlerini” korumada aciz kalmakla suçlayan DİKO “Türkiye diplomatik açıdan AB’de elini kolunu sallayarak gezerken Dışişleri Bakanı (Yoannis Kasulidis) Merkel’in ileri götürmek istediği 17 numaralı müzakere başlığından değil, sadece 23 ve 24 numaralı başlıklardan söz ediyor” ifadesini kullandı.

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi, Anastasiadis’i “Türkiye’nin tavrına karşı AB’de var olan kuşkuculuğu” kullanıp Güney Kıbrıs lehine ciddi avantajlar elde etmeye çağırırken, Vatandaşlar İttifakı da Türkiye’ye cevap vermek için ellerindeki güçlü imkanları değerlendirmek maksadıyla Rum Ulusal Konseyi’nin derhal toplanmasını istedi.

Öte yandan Haravgi, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Avrupa Parlamentosu’nda Kıbrıs sorunuyla ilgili bilgilendirme etkinliği düzenlemek üzere gittiği Brüksel’de Türkiye’nin AB’ye ve Güney Kıbrıs’a karşı “yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde üyelik müzakerelerinin açılmasının görüşülemeyeceğini” söylediğini bildirdi.