İngilizlerin aylar önce Rum yönetiminin önüne “ayrı garantiler” formülünü koyduğuna işaret edilen haberde özetle şunlar aktarıldı:

“Ayrı garantiler; Türkiye’nin Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiğini, Yunanistan’ın da Kıbrıs Rum oluşturucu devletçiğini garanti edeceği anlamına geliyor. Bunun ötesinde şu çözümler de inceleniyor:

‘Türk askerinin ayrılması için zaman (takvim) verilmesi ancak Zürih Anlaşması’nın öngördüğü oranda Türk ve Yunan askerinin kalması ve yabancı garantörlerin ve müdahale haklarının devam edip etmeyeceğinin görüşüleceği başka bir takvim belirlenmesi.’

Ankara bunu görüşmeyi kabul etmezse ne yapacağız? Yaptırım mı uygulayacağız?

Ayrı garantiler modeli analiz edilecek olursa; Ankara Kıbrıslı Türkleri garanti edebilir çünkü rekor zamanda müdahalede bulunabilir ancak Yunanistan, mesafeden dolayı aynı şekilde tepki veremez. Bu bağlamda,  Zürih maddeleri ve Annan planında kaydedilenler -650 Türk ve 950 Yunan askeri-geçerli olsa bile bunun hayali bir görüntü olacağı söylenebilir. Çünkü jeostratejik ve jeopolitik açıdan Yunan askerler Kıbrıslı Rumları savunup garanti edemeyecek olmaları dışında, garantiler nedeniyle Türklerin rehinesi olacak. Garantiler, Yunanistan’ın Ada’da daimi caydırıcı gücü olursa etkin işleyebilir.

Dolayısıyla,  Zürih anlaşmasındaki orana uygun, ortak askeri devlet komutası altında, önceleri ayrı ayrı Kıbrıs Türk ve Rum kuvvetlerinden oluşacak bir Kıbrıs ordusu kurulabilir. Bu ordu Kıbrıs Cumhuriyeti’ni AB’de temsil edecek, ortak savunma ve arama kurtarma faaliyetleri gösterecek ki bu görev İngiliz üslerine ve Türkiye’ye bırakılmasın.

Türk askerlerinden ve garantilerinden kurtulmak istiyorsak akıllı alternatifler bulmamız gerek, şöyle ki:

1-Yabancı ordular yerine, yukarıda anlatıldığı gibi Kıbrıs ordusu kurulması,

2-Yabancı garanti ve müdahale hakları yerine Kıbrıs’ın NATO’ya üye olması. Kıbrıs zaten halihazırda NATO’dadır çünkü Yunanistan, Türkiye ve İngiltere Kuzey Atlantik Paktı (NATO) üyesidir. Kıbrıs sorununun çözümünün Ada’yı NATO’dan kurtaracağına inanmak da saflıktır.”