AB’nin, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Barış Gücü’yle ilgili raporunun söylemi ve ruhuyla tam örtüşen bir tutum sergilediği ve Rum Yönetiminin beklediği gibi Türkiye’den, Barbaros Hayreddin Paşa ve beraberindeki gemilerin Doğu Akdeniz’den çekilmesini ve NAVTEX’i geri çekmesini istemediği haber verildi.

Fileleftheros gazetesi Brüksel çıkışlı haberini “AB Barbaros’un MEB’den Çekilmesinden Tek Kelime Edilmedi... Flaş: Ahmet Davutoğlu Müsamaha Sağladı, NAVTEX’in Geri Çekilmesi İmasında Bile Bulunulmadı” başlığıyla aktardı.

Gazete, edindiği bilgilere dayanarak TC Başbakanı Davutoğlu’ndan Türk gemilerini Doğu Akdeniz’den toplamasını ve NAVTEX’i geri çekmesini ne Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, ne Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, ne de AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin istediğini belirtti.

Habere göre BM ile direkt irtibat halinde bulunan Brüksel, BM’nin “Kıbrıs-Türkiye anlaşmazlığındaki bütün hastalığın reçetesinin Kıbrıs sorunu çözümü olduğu” görüşünü benimsiyor.

Avrupalı yetkililerin Davutoğlu ile yaptıkları görüşmelerde Brüksel’in, gerilimin yumuşatılması ve Kıbrıs müzakerelerinin en kısa sürede yeniden başlamasına yoğunlaştığını, telkinlerin muhatabının da bütün müdahil taraflar olduğunu öğrendiğini yazan gazete özetle şunları ekledi:

“Brüksel’deki durumun Kıbrıs tezleri açısından uygun olmadığı ortadadır. AB, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’indeki egemenlik haklarının Ankara tarafından hilal edildiğine kayıtsız kalarak,  nüfuzunu (Avrupa birliğinin kullandığı nüfuz, Yunancadaki baskı anlamındadır) Başkan Anastasiadis’in müzakere masasına dönmesi için uyguluyor.

BRÜKSEL GERİLİMİN ARTMASINDA DAHA ÇOK RUM TARAFININ SORUMLU OLDUĞU GÖRÜŞÜNDE

Davutoğlu doğal kaynaklar konusunda Brüksel’den müsamaha elde etti. AB,  Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını tanıyor olmakla birlikte doğalgaz gelirlerinin her iki topluma da ait olduğunu düşünüyor. Bu konuda Brüksel daha çok, Ankara’yı ‘Kıbrıs Türk toplumunun haklarını korumak gerekçesiyle’ Kıbrıs MEB’ine yönelten nedenlere anlayış gösteriyor.

Öğrendiğimize göre AB yetkilisi, Türk tezleriyle örtüşen şu görüşü ortaya koyuyor: ‘Kıbrıs şimdi doğalgaz çıkarma prosedürünü yeniden ileri götüreceğini açıkladı. Dolayısıyla Türkiye de muhtemel daha ileri araştırmalar için NAVTEX’i yeniledi.’ Diğer bir deyişle AB’nin bu üst düzeyli yetkilisi, gerilimin artmasında sorumluluğun her iki tarafa, ancak öncelikle doğalgaz çıkarma işlemini ileri götüreceğini açıklayan Lefkoşa’ya ait olduğunu düşünüyor.

Brüksel’in tavrı BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Barış Gücü’yle ilgili raporunun söylemi ve ruhu ile tamamen örtüşüyor.  Brüksel’in bu kışkırtıcı tavrının şekillenmesinde Genel Sekreter’in Özel Danışmanı Espen Barth Eide belirleyici rol oynadı, İngiliz diplomasisinin rolü de çok büyük.”