Rusya Federasyonu’nun Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Stanislav Osadchiy’nin, Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakerelerin devamından yana tavır takınarak, Moskova’nın, Türkiye’deki durumun kolay olmadığını bildiğine işaret ettiği haber verildi.
Simerini’de yer alan habere göre, EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, kendisini ziyaret eden Rus Büyükelçi Osadchiy’i EDEK’in önerisi hakkında bilgilendirdi.
Gazeteye göre, Sizopulos, EDEK’in önerisinin, Rum Yönetimi’nin BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin de katılımıyla, Kıbrıs sorununun uluslararası boyutlarını ele alacak uluslararası bir konferans toplanması için, BM Güvenlik Konseyi’ne başvuruda bulunması gerektiği görüşünde.
Gazeteye göre, Kıbrıs sorununun uluslar arası boyutlarına değinen Rus Büyükelçi ise, bu konuların, geniş kapsamlı, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin de katılımıyla gerçekleşecek bir çeşit uluslararası konferansta çözülmesi gerektiğini söyledi.
Fransa gibi diğer ülkelerin de bu konferanstan yana olduklarını düşündüğünü dile getiren Rus Büyükelçi, bu konferansın yapılmasının Kıbrıslıların çıkarına olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.
DİKO
Gazeteye göre, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin yalnızca DİSİ ve AKEL liderlikleriyle görüşmeler yapması konusundaki bilgiler üzerine açıklama yapan DİKO, “Eide’nin kabul edilemez ve artık en açık şekilde kışkırtıcı olan tutumuna” atıfta bulundu.
Gazeteye göre, Eide’nin geriye kalan partilerin liderlerini görmezden gelerek, selefleri De Soto ve Downer’in ayak izlerini takip ettiğini iddia eden DİKO, “BM’nin kötü danışmanı” dediği Eide’nin, 2016 yılıyla ilgili keyfi ve sıkı zaman takviminde ısrar ettiğini ifade etti.
Rum Dışişleri Bakanının açıklamalarını da yorumlayan DİKO, bunların Rum Ulusal Konseyi’nin oybirliğiyle alınan kararlarından önemli bir sapma teşkil etmekle birlikte, Rum kesiminin Kıbrıs sorunundaki ezeli tezlerinden geri çekilmesini teşkil ettiğini öne sürdü.
VATANDAŞLAR İTTİFAKI
Gazeteye göre, Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikias ise açıklamasında, Türkiye’nin çözümü kabul etmek için, hem garantileri, hem de askeri birliklerin kalışını garantiye alması gerekeceğini öne sürdü.
Gazeteye göre, Lillikas, bunun ya çıkmazın resmen ilan edilmesi, ya da referandumda ikinci bir “hayır”a yol açacak, halk tarafından reddedilecek bir çözüm anlamına geldiğini iddia etti.
Lillikas, müzakerelerin yeniden başlaması için formül arayanlar ve acele edenlerin, “problemleri halının altına attıkları” yorumunda da bulundu.
EKOLOGLAR
Gazeteye göre, Rum Ekologlar Hareketi ise açıklamasında, gözlemlenen hareketliliğin ve BM ile yabancı güçlerin yavaş yavaş müzakerelere dönmesi için Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e yaptığı baskının, yeni hatalara ve en nihayetinde başarısızlığa yol açması ihtimali bulunduğunu ifade etti.
DAYANIŞMA HAREKETİ
Gazeteye göre, Dayanışma Hareketi ise yaptığı açıklamada, ikinci Mont Pelerin’deki görüşmesinde Kıbrıs Hellenizmi aleyhinde bir tiyatro oynandığından artık şüpheleri olmadığını ileri sürdü. Bu oyunun başrolünde Akıncı ile Anastasiadis’in bulunduğunu ve oyunun hedefinin Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas’ın garantiler ve “işgal birliklerinin kalışına” ilişkin tavrını etkisiz hale getirmek olduğu iddia edildi.
Rum Ulusal Halk Cephesi (ELAM) da “yeni tavizler gördüğünü” ifade ederek, Rum Dışişleri Bakanına “kimin devletinin bakanlığını yaptığını kavrama” çağrısı yaptı.
YUNANİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ
Gazeteye göre, Yunanistan Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Dimitris Kutsumbas ise açıklamasında, “yeni bir Annan tipi planla, Kıbrıs’ın de facto bölünmüşlüğünün ileriye götürülmekte olduğunu” iddia etti.
Kutsumbas, partisinin hem Kıbrıs sorunundaki gelişmeler, hem de Türk-Yunan ilişkilerindeki gelişmelerden ötürü endişeli olduğunu dile getirdi. Kutsumbas ayrıca Kıbrıs sorununun şu an yeni bir aşamaya geçtiğini ve Rum kesiminin tavizlerine rağmen, Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafının “istila ile işgalin etkilerini kalıcılaştıran aynı zamanda Kıbrıs’ın bölünmesini ileriye götüren tehlikeli tezleri geri getirdiğini” iddia etti.
Gazeteye göre, müzakerelerin hızlandırılması ve anlaşma imzalanması için ABD ile AB’nin gerçekleştirdiği sistematik müdahalelere de atıfta bulunan Yunan yetkili, bu müdahalelerin hedefinin adanın doğal gazından istifade edilmesi yolunun açılması için oldubittiler yaratılması olduğunu öne sürdü.
PAPADOPULOS ATİNA’YA GİDİYOR
Fileleftheros ise haberinde, DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un 1–2 Aralık tarihlerinde Atina’da bazı temaslarda bulunacağını yazdı.
Papadopulos’un Atina’da Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Dışişleri Bakanı Nikos Kocas, Savunma Bakanı Panos Kammenos ve Yunan siyasi parti başkanlarıyla görüşmeler yapacağını yazan gazete, gündemin üst sıralarında, Kıbrıs sorununda atılacak sonraki adımların bulunacağını ekledi.
