Mersin Akkuyu’da nükleer santral inşa edilmesinin Rum Yönetiminde yoğun endişeye neden olduğu ve Rum Yönetimi’nin santralin inşasının engellenmesi için diplomatik yollar aramakta olduğu belirtildi.

Alithia gazetesi “Akkuyu’dan Ötürü Endişeliyiz” başlıklı haberinde, Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodsomu’nun, Rum Yönetimi makamlarının Akkuyu’da nükleer santral inşa edilmesi ve çalışmaya başlaması konusunda, tüm gidişatlara yönelik, gerekli bütün itiraz ve girişimlerde bulunacağını söylediğini yazdı.

Gazete, Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu’nun, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz gün santralin temelini atması sonrasında, dün Rum Haber Ajansı KİPE’ye açıklamalarda bulunduğunu yazdı.

Gazeteye göre, Türkiye’nin Güney kıyılarındaki bu nükleer santralin inşa edilmesi ve çalışması kararının, güvenlik konusuna yönelik olası etkilere ilişkin endişeler meydana getirmekte olduğunu öne süren Prodromu, çünkü bu noktadaki bir santralin, ülkeyi, Türk topraklarının büyük kısmından daha çok etkilemekte olduğunu iddia etti.

"BU HERKESTEN ÇOK KIBRIS'I İLGİLENDİREN BİR MESELE"

Bunun herkesten çok “Kıbrıs”ı ilgilendiren bir mesele olduğunu da öne süren Prodromu, çünkü santralin, Kıbrıs’ın kuzey kıyılarına çok yakın mesafede bulunduğunu belirtti.

Türkiye’nin ne yazık ki birçok yönden dile getirilen çekinceleri göz önüne almadığı gibi, Avrupa Parlamentosu’nun, sismolojik açıdan hassas bir bölge olmasından ötürü, santralin inşa planlarını durdurması çağrısını da dikkate almadığını iddia eden Prodromu, Türkiye’nin, sınır ötesi çevre etki değerlendirmesine ilişkin Espoo sözleşmesini kabul etme çağrısını göz ardı ettiğini öne sürdü.

Prodromu, Türkiye’nin, geçtiğimiz Temmuz ayında yayımlanan ilerleme raporunun, bu hususta en azından Yunanistan ve “Kıbrıs” gibi komşu ülke hükümetleriyle istişarelerde bulunmasına dair telkinlerini görmezden geldiğini de iddia etti.

Türkiye’nin bu tarz faaliyetlerle, istikrarsızlık ve potansiyel risk koşulları meydana getirmekte olduğunu savunan Prodromu, öte yandan Türkiye’nin, iyi komşuluk ilişkileriyle ilgili gerekli olan ve AB’yle olan ilişkilerinden doğan yükümlülüklerini de görmezden geldiğinin görüldüğünü iddialarına ekledi.

RU YÖNETİMİ HER TÜRLÜ GİRİŞİMİ  YAPACAK 

Prodromu, Rum Yönetimi makamlarının, her gidişata yönelik, gerekli bütün itiraz ve girişimlerde bulunacaklarını yineledi.

Yapılan bilimsel araştırmalara göre, santralde bir kaza meydana gelmesi durumunda, Lefkoşa’nın Mersin ile aynı riski taşımakta olduğunu ileri süren gazete, Güney Kıbrıs’ta bulunan “Kıbrıs Enstitüsünden” Yardımcı Doçent Theodoros Hristudias’ın açıklamalarına da yer verdi.

Gazeteye göre Hristudias, olası bir kazanın ardından ortaya çıkacak radyoaktif hava taneciklerine (aerosollar) maruz kalma riskini inceleyen araştırmaların, Lefkoşa’nın Mersin ile aynı riski taşıyacağına işaret etmekte olduğunu söyledi.

Hristudias, Kıbrıs’la ilgili yüksek tehlike riskinin, gerek Akkuyu’ya olan coğrafi yakınlık, gerek de hava koşullarından ötürü ortaya çıkmakta olduğunu sözlerine ekledi.

"SANTRALİN ÇALIŞMASI ÜLKE İÇİN OLUMSUZ"

Habere göre, Rum Çevre Komiseri İoanna Panayotu da, konuyla ilgili açıklamasında, santralin çalışmasının, ülke için olumsuz bir gelişmeden ibaret olduğunu ileri sürdü.

Panayotu, ciddi diye nitelendirdiği bu problemin, Güney Kıbrıs tarafından büyük bir sorumlulukla ele alınması gerektiğini, çünkü çevre, sağlık, aynı zamanda adanın ve geniş bölgenin sakinlerinin güvenliği açısından tehdit oluşturmakta olduğunu savundu.

Fileleftheros gazetesi ise habere “Bir Dizi Yeni Girişim - Lefkoşa Türkiye Akkuyu’daki Nükleer Santrale İlişkin Yeniden Harekete Geçiyor - AB Türkiye’yi Kıbrıs ve Yunanistan’la İstişareye Çağırdı - Çevre Komiseri: Nükleer Santral Ülkemiz İçin Olumsuz Bir Gelişme - Kıbrıs Kaza Durumunda Yüksek Tehlike Alanında - Bilim Adamları Santral Konusunda Uyarıyor” başlıklarıyla yer verdi.

Gazeteye göre Çevre Komiseri İoanna Panayotu, “Kıbrıs Enstitüsü” tarafından Akkuyu santrali konusunda yapılan araştırmanın, kendilerine, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna, uluslararası anlaşmalar düzeyinde müdahalede bulunmaları için, yararlı bir araç sunmakta olduğunu savundu.

Politis gazetesi ise “Şilluris De Aynı Fikirde Değil - Meclis Başkanı Da Akkuyu Konusunda Rusya Açısından Hayal Kırıklığına Uğramış” başlıklı haberinde, Rusya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Stanislav Osadchiy’nin, “Rum yetkililerin Akkuyu’daki santralin güvenliği konusunda ikna oldukları” imasında bulunduğu açıklamaları yüzünden zor durumda kaldığını yazdı.

ŞİLLURİS DE KONUYA TEPKİ GÖSTERDİ

Elindeki bilgilere göre, Rum Meclis Başkanı Dimitris Şilluris’in de konuya tepki gösterdiğini yazan gazete, Şilluris’in Rusya’nın tavrına ilişkin hayal kırıklığı ifade ettiğini belirtti.

Elindeki “güvenilir bilgilere” dayanarak, Şilluris’in de, Akkuyu Nükleer Santrali’ni inşa edecek Rus devlet şirketi “Rosatom” yetkililerinden santralin güvenliğine ilişkin çevre etki raporunu istediğini, ancak raporun Türkiye hükümetine ait olduğu yanıtını aldığını kaydeden gazete, Rum Enerji Bakanlığı yetkililerinin de Rosatom şirketi temsilcileriyle yaptıkları başka bir görüşmede de aynı yanıtı aldıklarını anımsattı.

Şilluris’in Rosatom yetkilileriyle görüşmesinin 2017 yılında gerçekleştiğini yazan gazete, Şilluris’in, Güney Kıbrıs’ın komşu ülke olarak bu meselede söz sahibi olduğunu, ancak siyasi durum yüzünden iletişimin mümkün olmadığını söylediğini iletti.

Gazete Şilluris’in başka tehlikelerle ilgili endişelerinin haricinde, Kuzey Kıbrıs’ın Akkuyu’da üretilecek elektrikten alma olasılığı fikrine de karşı  olduğunu belirttiğini yazdı.

Haravgi de habere “Lefkoşa Akkuyu İçin Girişimlerde Bulunacak - Yüksek Tehlike Alanında - Kıbrıs Akkuyu’daki Olası Bir Nükleer Kazadan Doğrudan Etkilenecek - AB Üye Ülkelerinin Güvenliği İçin Müdahale Etsin” başlıklarıyla yer verdi.