Rum tarafının yeni tezinin, müzakerelerde "Toprağın doğal gazla bağlanması" olduğu iddia edildi. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Rum siyasi partilerinin yoğun tepkilerine rağmen "bağdaştırmayı kabul ettiği doğalgaz-toprak” görüşmesinin müzakerelerin sonuna bırakılmasını istediği" ileri sürüldü.

Fileleftheros “Toprağın Doğalgazla Bağlanması... Lefkoşa’nın Yeni Tezi... Eide Aracılığıyla Ankara’ya Mesajlar... Siyasi Parti Başkanları Toplantısında İtirazlar” başlıklı haberinde, Rum tarafının bu yeni tutumunun, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin perde gerisi çalışmaları sonucu olduğuna işaret etti.

Gazete, Eide’nin Ankara ile Güney Kıbrıs arasında direkt temas halinde bulunduğuna işaret etti. Rum Yönetimi Başkanlığı’ndan dün, Türk tarafının hareketlerine mütekabil yazılı açıklama yapıldığına işaret eden gazete, özetle şöyle devam etti:

“Lefkoşa için uzlaşılanların (Talat-Hristofyas anlaşmaları) geçerli olduğu ve detaylar konusunu görüşeceği ortadadır. Ancak bununla, Lefkoşa’nın bugüne kadar kaçınmaya çalıştığı konunun müzakerelerde açılması olanağı yaratılıyor.  Dahası, ‘Toprak’ın müzakerelerin son aşamasında görüşüleceği tezi de kabul ediliyor. Lefkoşa, Barbaros’un yeni bir araştırma turuna başlamasından kaçınmaya çalıştığı ancak bunun, yapılan bu açıklamayla güvence altına alınmadığı ortada. Türkiye’nin Navtex yayımlamayacağını kimse savunamıyor.

SİYASİ PARTİ BAŞKANLARIYLA TOPLANTI

Anastasiadis, dünkü uzun toplantı sırasında siyasi parti başkanlarına perde gerisinde gelişenler hakkında bilgi verdi ve doğal zenginliğin yönetilmesiyle ilgili uzman önerileri sundu.  BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin sunduğu ve ‘birlikte karar verilmesine’ göndermede bulunduğu önerilerden söz edildi.

Ocak ayının ortalarında Kıbrıs’a gelmesi beklenen Eide’nin, hareketleriyle Lefkoşa’yı rahatsız ettiği ve Anastasiadis dün Eide’nin hellim konusundaki faaliyetlerine işaret etti. Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis siyasi parti başkanlarına Atina’nın hareketleri hakkında bilgi verdikten sonra Maliye Bakanlığı’nın, gelecek nesiller için doğalgazdan edilecek gelirle ilgili belgesine atıfta bulundu.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun dünkü toplantı sırasında Anastasiadis’e tam destek verdiği ve ülke itibarının korunması gerektiğine vurgu yaptığı kaydedildi. AKEL Genel Sekreterinin ise Anastasiadis’in tezini destekledi ancak çok daha detaylı yaklaşılması gerektiğin yönünde görüş ortaya koyduğu belirtildi.

TÜRKİYE VE DOĞALGAZ SATIŞI

Toplantıda, Türkiye’ye boru hattı döşenmesi, bu ülkeye doğalgaz satılması ve dış politika yaklaşımlarının gözden geçirilmesi gereği de konuşuldu.

DİKO, EDEK, Vatandaşlar İttifakı, Ekologlar ve Çevreciler Hareketi ile EURO.KO bu öneriye karşı çıktı. İtirazların çok şiddetli olmasına karşın siyasi parti başkanları bunları aştı ve krizin yönetilmesi için uzlaşılanlara da göndermede bulundu.

EDEK Başkanı yazılı açıklamasında, Anastasiadis’in enerji başlığının müzakere edilmesi açıklamasına karşı olduğunu ortaya koydu ve geçmişteki trajik hataların Türkiye tararından yeni talepler için kullanıldığını hatırlattı.”

Gazete haberinin “Anastasiadis: İhlallerin Kaldırılmasından Sonra görüşme... Başkan, Yeni Hareket Çerçevesini Belirledi” başlıklı bölümünde ise, Anastasiadis’in dünkü toplantının hemen ardından yaptığı açıklamaya yer verdi.

YAZILI AÇIKLAMA

Gazeteye göre, Anastasiadis yazılı açıklamasında tezini, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması şartlarını şu şekilde izah etti:

“Siyasi parti başkanları ile bugünkü (dünkü) görüşmem sırasında Türkiye tarafından Navtex yayınlanması ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının ihlal edilmesiyle ilgili gelişmeler hakkında bilgi verdim. Kıbrıs Rum tarafının birçok kez dile getirdiği tezini şu şekilde yeniden ortaya koydum:

a) Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik hakları ihlal edildiği sürece Kıbrıs sorununun çözümü için planlanmış diyaloğa katılmam mümkün değildir.

b) Ülkenin doğal zenginliğinin devlete ait olduğu, doğal zenginliğin yönetilmesi sorumluluğunun da, ülkenin bütün yasal vatandaşlarının menfaatinde hükümette olduğu temel ilkesini yineledim. Dolayısıyla Kıbrıslı Türklerin haklarını korumak bahanesiyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına itiraz etme hareketleri uluslararası hukuka aykırı olmakla kalmayıp, asla başarıya ulaşmayacaktır.

c) Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızın, ülke doğal zenginliğinin kullanımı ve yönetimiyle ilgili konulara katılımlarının ön şartı Kıbrıs sorununun, bugüne dek uzlaşılanlar temelinde çözülmesidir.

d) Uzlaşılmayan ve beklemede olan bütün konuların müzakerelerin son aşamasında, toprak düzenlemeleriyle ilgili haritalar sunulduğunda ve diyalog nihai çözüm sürecine girdiğinde ele alınacak.

e) Doğal zenginliğin, Kıbrıs sorununa en kısa zamanda Kıbrıslı Türkler, Rumlar ve Türkiye dahil bölgedeki bütün ülkelerin menfaatine olacak, ortak kabul edilir bir çözüm bulunması için her türlü tehdit ve şantajdan uzak özlü bir diyalog için en güçlü teşvik olduğunu tekrarladım.”

“TAM DESTEKLE KALKTIĞI MASAYA, ŞİMDİ İTİBARSIZ DÖNÜYOR”

Simerini haberi manşetten “İtibarsız Dönüyor... Başkan Anastasiadis, DİSİ ve AKEL’in Desteğiyle Müzakerelere Dönüş İçin Zemin Hazırlıyor” başlığıyla manşete çekti.

Anastasiadis’in ikinci kez itibarsızlık yolunu seçtiği yorumunu yapan gazete, ilk kez, mevduatların tıraşlanmasını kabul ettiği Euro Grubu toplantısının ardından ‘itibarlı gittim, itibarsız döndüm’ diyen Rum liderin, “Bugün de tam destek alarak ayrıldığı müzakerelere şimdi itibarsız” döndüğünü yazdı.

Gazete, Anastasiadis’in Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri nedeniyle Türkiye aleyhine tedbir alınmasıyla ilgili baştaki ilanlarını çürütüp, müzakere masasına geri dönüş mantığına girdiğine dikkat çekti ve bu kararını Rum siyasi parti başkanlarına dünkü toplantı sırasında açıkladığını yazdı.

Habere gere, Anastaisadis’in, DİSİ ve AKEL’in desteğine karşılık diğer partiler tarafından itirazla karşılanan bu kararı, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin uluslararası siyaset sahnesinde müttefiksiz ve uluslararası dayanaktan yoksun kaldığı değerlendirmesine dayanıyor. Anastasiadis, dünkü toplantıda “bizi tek destekleyenler Mısır ve İsrail’dir” ifadesini kullandı.

SİYASİ GÖZLEMCİLERİN DEĞERLENDİRMELERİ

Gazete, Kıbrıs sorununda deneyim sahibi siyasi gözlemcilerin, “Anastasiadis’in bu şahsi inisiyatifinin, panik ve çaresizlikle müzakerelere geri dönerek daha çok taviz ve hatta taahhüt vermeye yol açacağı; bunun da Türkiye’yi, yeni federal devlet kurulmasıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tasfiye edilmesi amacına daha da yaklaştıracağı için milli açıdan zararlı olduğu” değerlendirmesinde bulunduklarını yazdı.

Politis haberi, “Mini Gerileme, Ama... Hareket Yaptı, Ankara’yı Bekliyor Ama Herkes Kendisini Yaylım Ateşe Tuttu” başlığıyla aktardı.