Konsey kararlarının Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi Limasol açıklarında bulunduğu sırada alındığına dikkat çeken Rum basını, “Ankara etkilenmemiş görünüyor çünkü planlarını kesintisiz uyguluyor” yorumunda bulundu.

Fileleftheros “Meydan Okumalara Ağrı Kesici... Lefkoşa: Tedbirler Benimsiyor, AB’den ve Komşu Ülkelerden Destek Arıyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde, destek arayışıyla iki eksende hareket edecek olan Rum yönetiminin, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde başka başlık açılmasına müsaade etmeme kararı aldığını yazdı.

Rum Ulusal Konsey toplantısında uzlaşı hâkim olmasına karşın, alınan önlemlerin şiddeti konusunda görüş ayrılığı saptandığına işaret eden gazete, DİSİ ve AKEL’in, Ada’ya KKTC hava ve deniz limanlarından giriş yapanlara idari ceza verilmesine ve KKTC-Güney Kıbrıs kara sınır kapılarında tedbir alınmasına itiraz ettiğini kaydetti.

Haberi iç sayfasında “Tahmin Edilebilir Önlemlerle İlk Doz... Daha Sert Kararlara DİSİ ve AKEL’den İtiraz” başlığıyla detaylandıran gazete, dün alınan kararların “tahmin edilebilir ancak uygulanması zaman alacak özlü önlemler” olduğunu yazdı, özetle şunları aktardı:

“Birinci eksen AB düzeyindedir. Brüksel’de yarın düzenlenecek Avrupa Konseyi’nde Türkiye hakkında güçlü bir kınama açıklaması çıkartılmaya çalışılacak. Bunun paralelinde Kıbrıs, Türkiye’nin başka müzakere başlığının açılmasına müsaade etmeyeceğini açıkladı. Bugün Brüksel’e hareket edecek olan Başkan Anastasiadis’in, Konsey toplantısı çerçevesinde yabancı liderlerle görüşüp desteklerini almaya çalışması bekleniyor. İkinci eksen de komşu ülkeler, özellikle de İsrail ve Mısır düzeyindedir.

İki günlük Ulusal Konsey toplantılarının dünkü bölümünde, önlemlerin içeriği konusunda görüş ayrılıkları saptandı. Hükümet görüş birliği sağlamaya çalıştı ve bunu başardı. Partiler de bu farklı yaklaşımı dışarı (kamuoyuna)  yansıtma niyeti göstermedi.

Dün üç saat süren toplantıda, farklı görüş ve öneriler arasında uzlaşı sağlanmaya çalışıldı.  Aynı zamanda, iki günlük Konsey toplantısında dile getirilmeyen bazı önlemler üzerinde çalışılacak ve siyasi liderliğin önüne konulacak.

AKEL VE DİSİ ERCAN’DAN GİRİŞ YAPANLARA İDARİ CEZA VERİLMESİNE VE KKTC-GÜNEY KIBRIS KARA SINIR KAPILARINDA TEDBİR ALINMASINA KARŞI ÇIKTI

Münhasır Ekonomik Bölge için, başka ülkelerle anlaşma bulunmayan koordinatlar belirlenmesiyle ilgili önleme AKEL’den itiraz geldi. Partinin tutumunu Tumazos Çelebis izah ederken Genel Sekreter Andros Kiprianu, partisinin çok sert itirazı olduğunu söyledi.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu, Kıbrıs’a yasadışı girenlere (Timbu (Ercan) Havaalanı’ndan) idari ceza uygulanmasına itiraz etti. Geçmişte de görüşülmüş olmasına karşın konu kapanmış görünmüyor, hükümet Başsavcılıktan görüş bekliyor.

‘KIBRISLI TÜRKLERİ TÜRKİYE’NİN KUCAĞINA İTERİZ’ UYARISINDA BULUNAN HRİSTOFYAS’A ‘KIBRISLI TÜRKLER ŞU ANDA SENİN KUCAĞINDA MI’ TEPKİSİ

İki büyük parti, yani DİSİ ve AKEL, EDEK’in barikatlarda tedbir alınması önerisine itiraz etti. Özellikle eski Başkan Dimitris Hristofyas  ‘Bu tür hareketlerle Kıbrıslı Türkleri Türkiye’nin kucağına iteriz’ uyarısında bulundu ancak bazı Konsey üyeleri Hristofyas’a ‘Kıbrıslı Türkler şu anda senin kucağında mı’ sorusunu yöneltti.

Vatandaşlar İttifakı da, şu anda araştırma yürütmekte olan Türk Petrolleri Anonim Şirketi’nde (TPAO) çalışanların ve kararlarına iştirak edenlerin Avrupa istenmeyen kişiler listesine (stop list) tepki gösterdi. Başsavcılığın, Türk araştırmalarına müdahil olan şirketler aleyhine tedbirler araştırmakta olduğuna,  bunlara yalnız Türk değil yabancı şirketlerin de müdahil olduğuna işaret ediliyor.

En sert tedbir önerileri DİKO, EURO.KO ve Ekologlar’dan geldi. Bu partiler özgür bölgelerden işgal bölgelerine giden turistik otobüslerin yasaklanmasını istedi.”

Gazete, haberinin “Ulusal Konsey Kararları... 8 Tepki Önlemi... Hükümet Dahası Da Var Diyor” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise, Sözcü Nikos Hristodulidis’in toplantının tamamlanmasının ardından basına açıkladığı tedbirlere yer verdi.

Habere göre, Rum Ulusal Konseyi’nin önünde, gelişmelere göre alınacak bir dizi başka önlem daha bulunduğunu da belirten Hristodulidis tedbirleri şöyle açıkladı:

“1-Türkiye’nin, yasadışı hareketlerinin ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’indeki egemenlik haklarını ihlalinin kınanması maksadıyla Başkan Nikos Anastasiadis tarafından 23-24 Ekim’de Brüksel’de düzenlenecek Avrupa Konseyi’nde şikayet edilmesi.

2- Kıbrıs’ın AB üyesi ülke olma sıfatının, Türkiye’ye faaliyetlerinden dolayı bedel ödetecek önlemler alınması için çeşitli uluslararası mercilerde kullanılması.

3-Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Türkiye’nin AB üyelik sürecinde herhangi yeni bir başlık açılmasına rıza göstermemesi.

4-BM Güvenlik Konseyi’ne başvurma olasılığının incelenmesi.

5-Türk faaliyetlerine müdahil olanlara karşı belirli hukuki tedbirler alınması için Başsavcılık ve uluslararası kuruluş tarafından inceleme yapılması.

6-Diplomatik girişimlere devam edilmesi ve belirli devletlerle ilişkilerin değerlendirilmesi.

7-Türkiye’nin yasa dışı faaliyetlerinin BM Sekreterliği Okyanus ve Deniz Hukuku Müdürlüğü’ne şikayet edilmesi.

8- Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti münhasır bölgesi içerisinde bölge kapatması ve burada araştırma yapmasının Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne şikayet edilmesi.”

Politis haberine “Üyelik Müzakerelerine Veto... Ulusal Konsey 8 Önlem ve İnceleme Kararı Aldı... Barbaros Dün Limasol’a Kadar Ulaştı” başlığını attı.

Barbaros’un, Rum yönetiminin tek yanlı münhasır ekonomik bölge ilan ederek parsellediği deniz bölgesindeki 1 ve 2 numaralı parsellerden geçerek Limasol’un yakınlarına kadar ulaştığını yazan gazete, Rum yönetiminin Türk sismik araştırma gemisinin hareketlerini yakından takip ettiğini ve 8 maddelik tepki önlemi kararlaştırdığını belirtti.

Gazete, 8 maddelik kararlarında öne çıkan tepkilerin, Türkiye’nin 3 müzakere başlığını daha veto etmek ve Türk faaliyetlerine herhangi bir şekilde müdahil olanlara (TPAO şirketi ve kişiler) karşı alınacak hukuki tedbirleri araştırmak olduğuna vurgu yaptı.

8 MADDELİK LİSTEDEN ÇIKARTILAN ÖNLEMLER

Gazete, dün kararlaştırılan 8 maddelik önlemler listesinden, bazı partilerin önerdiği KKTC-Güney Kıbrıs kara sınır kapılarından geçişlerin ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na yakın çevrelere yönelik kısıtlama ile KKTC hava ve deniz limanlarından Ada’ya giriş yapanlara, özellikle de yabancılara idari ceza uygulanması ifadelerinin çıkarıldığına vurgu yaptı.

Politis “Bu tür tedbirlerin -gelişmelere göre- varlığını sürdürmesine karşın hükümet çevreleri, Kıbrıslı hedefin Türklere değil Türkiye’ye bedel ödetmek olduğunu ve özellikle böyle bir şeyin Sayın Eroğlu’na cumhurbaşkanlığı seçim hediyesi olabileceğini anlamış görünüyor” ifadesini kullandı.

Alithia haberi “Türkiye-AB Müzakerelerine Engel.. Ulusal Konsey Türkiye’ye Karşı 8 Maddelik Önlemler Demeti Kararlaştırdı... Güvenlik Konseyi’ne Başvuru İnceleniyor... Bütün Uluslararası Denizcilik Örgütlerine Şikayet ve İşbirliği Yapanlara Karşı Hukuki Önlem (dava)” başlığıyla manşete çekti.

Gazete, Rum Sözcü Nikos Hristodulidis’in Rum tarafında yayın yapan SuperSport FM’in Konsey kararlarıyla ilgili sorularını cevaplarken “Gerek Türkiye gerek işgal rejimi bedel hissetmelidir” dediğini yazdı.

SİMERİNİ: “TÜRKİYE KALMAK İÇİN GELİYOR”

Simerini manşet haberine “Barbaros Kıbrıs’ın Güney Sahilleri Yakınında Volta Atıyor... Denizimizde de Türk İşgali... Türklerin Kalmak İçin Geldiği Değerlendiriliyor” başlık ve spotlarını attı.

“Türk gemilerinin Kıbrıs denizlerindeki mevcudiyeti kısa süreli manevra taktiği değil, Ankara’nın mutlak kontrol ettiği geniş stratejik planlamasının etkisi ve sonucudur” ifadesine yer veren gazete, Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin Larnaka-Limasol arasındaki deniz bölgesinde seyrederek sismik araştırmalarına hazırlandığını belirtti.

Ankara’nın, Rusya’nın Pazartesi günü başladığı (yarın tamamlanacak) ve İsrail ile Güney Kıbrıs’ın dün icra ettiği askeri tatbikatlardan rahatsız görünmediğine işaret eden gazete, Rum Ulusal Konsey toplantısının ardından Sözcü Hirstodulidis’in açıkladığı 8 maddelik önlemleri okurlarına aktardı.

AÇIKLANMAYAN İKİ ÖNLEM DEMETİ DAHA VAR

Gazete haberinin “Açıklanabilir Değil” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise, şunları yazdı:

“Açıklanan 8 maddelik önlemler demeti dışında iki faaliyet demeti daha var ancak bunların detaylarının açıklanması doğru görülmüyor. Dün yapılan açıklamada ‘Kıbrıs Cumhuriyeti Ankara’ya siyasi ve diplomatik bedel ödetmek için Türkiye’ye karşı konjonktürel avantajlarını değerlendirecek’ ifadesine yer verildi. Öğrendiğimize göre, aslında konjonktürel avantajdan, AB üye ülkesi olma sıfatımız ve Ankara’nın aksine komşularımızla aramızdaki iyi ilişkiler anlaşılıyor.

Açıklamanın sonunda ‘Ulusal Konsey’in önünde, gelişmelere göre alınacak bir dizi başka önlem daha bulunuyor’ ifadesine yer verildi.  Burada,  sakladığımız ‘ihtiyatlarımız’, uygun zamanda alınacak diplomatik önlemler ve bu aşamada siyasi güçler arasında tam görüş birliği sağlanamayan bazı ‘gri bölgeler’ de dahil görünüyor.”

Aynı gazete, Hristos Minayas isimli emekli subay (ve Türkolog olduğunu yazdı) tarafından, Türkiye Tabii Kaynaklar ve Enerji Bakanlığı tarafından Kasım 2007’de yayınlanan harita özelinde yazdığı makaleyi  “Kıbrıs İle Yunanistan Arasındaki Denizin Devamlılığını Kesmek İstiyorlar” başlığıyla okurlarına aktardı.

Gazeteye göre, Minayas makalesinde “Türkiye’nin halen yürürlüğe koyduğu bir yayılmacılık politikası güttüğünü, bu çerçevedeki ana taleplerinden birinin de Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki her türlü coğrafik ilişkiyi (bağlantı, temas) kesmek olduğunu” savundu.

Haravgi de manşete çıkardığı haberine “İhtiyatlı Önlemler... Uluslararası Örgütlere Girişimler... Ankara’dan Hiçbir Geri Adım Hareketi Yok. Aksine Barbaros Limasol Kıyılarının 35 Kilometre Yakınına Ulaşarak Dün De Kıbrıs MEB’i İçerisinde Hareket Etmeyi Sürdürdü” başlık ve spotlarını attı.