DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ile EDEK Başkanı Marinos Sizopulos’un ardından, bugün de AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ile Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas’ın Başkanlık Sarayına giderek, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le görüşecekleri belirtildi.

Alithia gazetesi, Kiprianu ile Lillikas’ın, Anastasiadis’ten 16 Nisan’da liderler arasında gerçekleşen yemek hakkında bilgi alacaklarını, aynı zamanda görüşmede Kıbrıs sorununda atılması gerektiği düşünülen sonraki adımlar ile iç yönetim konularının da ele alınacağını yazdı.

KİPRİANU’NUN AÇIKLAMASI

Haravgi gazetesi ise “Türkiye’deki Seçimlere Kadar Olan Zamanın Değerlendirilmesi” başlıklı haberinde, AKEL Genel Sekreteri Kiprianu’nun bugün Anastasiadis’le yapacağı görüşme öncesinde, dün Limasol’da yaptığı açıklamalara yer verdi.

Gazeteye göre Kiprianu açıklamasında, “Türkiye’de erken başkanlık seçimlerinin gerçekleştirileceği 24 Haziran’a kadar olan zamanın değerlendirilmeden geçmesine izin verilmemesi ve seçimlerin hemen ardından, BM Genel Sekreteri’nin belirlediği çerçeve temelinde mümkün olan en kısa zamanda bir anlaşmaya varılması için müzakerelerin yeniden başlaması amacıyla (bu süre zarfında) gerekli hazırlığın yapılması gerektiğini” ifade etti.

Açıklamasında, zamanın değerlendirilmeden geçmesine izin vererek, matematiksel olarak kalıcı bir bölünmenin daha yakınına gidildiğini öne süren Kiprianu, bunun yolun sonu değil, Kıbrıs’ta yeni problemlerin başlangıcı olacağını ileri sürdü.

Anastasiadis’le bugün yapacağı görüşme konusunda ise Kiprianu, Anastasiadisa’ten bilgilendirme bekleyeceğini, kendisinin de Rum lidere partisinin tezlerini ileteceğini söyledi.

Kiprianu, Anastasiadis’in, Rum kesiminin özlü müzakerelerin yeniden başlamasına hazır olduğu konusunda, uluslararası topluma ve BM Genel Sekreterine açık bir mesaj gönderecek çeşitli inisiyatifler alması gerektiğine de işaret etti.

Türkiye’deki gelişmelerin ekstra problemler meydana getirdiğini ve Rum halkında endişe meydana getirdiği iddiasında da bulunan Kiprianu, “Bunun ise zamanın, kendilerini işgalden kurtaracak ve iç meselelerine kimsenin karışmasına izin vermeyecek olan bir anlaşmaya varılması için görüşme yapılması yönünde değerlendirilmesini gerektirdiğini” öne sürdü.