Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in  mart ayında Cenevre’de yapılması öngörülen konferans öncesinde güvenlik başlığını diğer başlıklardan ayrı bir şekilde ele alacakları haber verildi.

Fileleftheros gazetesi, “ ‘Delik’ Güvenlik İstiyorlar – Cenevre ve Mont Pelerin’de Sunulan Türk Talepleri” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından yer verdiği haberinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in güvenlik başlığını diğerlerinden ayrı şekilde ele alacaklarını belirtirken, Türkiye’nin güvenlik başlığına ilişkin talepleri olduğunu iddia ettiği unsurlara yer verdi.

Haberde, Akıncı ve Anastasiadis’in mart ayında Cenevre’de yapılması öngörülen konferans öncesinde güvenlik başlığını ayrı bir şekilde ve “beyin fırtınası” tipinde ele alacakları vurgulandı.

Gazete, Türkiye’nin tutum değiştiği yönündeki bilgilerin aksine Türkiye’nin önerilerinin “adadaki varlığını sürdürmesi” temelinde olduğunu iddia ederek, Türkiye’nin Cenevre ve Mont Pelerin’de güvenlik konusuna ilişkin sunduğu tezler olduğunu öne sürdüğü bir dizi unsura yer verdi.

Türkiye’nin ilk tezinin, “garantilerin, Türkiye AB’ye üye olana kadar devam etmesi” olduğunu iddia eden gazete, ikinci tezinin ise “siyasi eşitliğin sağlanması ve Kıbrıslı Türklerin karar alma mekanizmalarında bulunmalarının korunması için garantilerin devamının gerektiği” şeklinde olduğunu iddia etti.

Habere göre Kıbrıs Türk tarafı, “1960’ta olduğu gibi devletten kovulma endişesinin bulunduğunu” vurguluyor.

Gazete, Türkiye’nin üçüncü tezinin, “bilindiği üzere bir bitiş şartı veya şartın yeniden değerlendirmesi tezi olduğunu” belirterek, Türk tarafının “konuyu, Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nin normal işleyişiyle, yani durumun normalleşmesiyle ilişkilendirdiğini” yazdı.

Türkiye’nin dördüncü tezinin ise “hiçbir uluslararası örgütün, özellikle de AB’nin garantörlüğünü kabul etmemesi olduğunu” iddia eden gazete, Türkiye’nin son tezinin ise “adada kalıcı bir üs sahibi olma” talebi olduğunu savundu.

Haberde, Türkiye’nin bu askeri üssün İngiltere’nin üsleri gibi, yani egemen olması ve “Kokkina” (Erenköy) bölgesinde bulunmasını öngördüğü iddia edildi.

Gazete ayrıca, garantiler konusunda Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın hazırladıkları önerilerin bulunduğunu, yabancı diplomatların ise tüm tarafları memnun edebilecek bir formül bulunabileceğine inandıklarını öne sürdü.