Türkiye’ye Maraş konusunda çeşitli yönlerden müdahalelerde bulunulduğu iddia edildi.

Fileleftheros gazetesi, BM’nin Türk tarafı nezdinde müdahalede bulunarak, özellikle Maraş konusunda tek yanlı hareketlerden kaçınmasını istediği savundu.

Edindiği bilgilere göre Amerika, diğer ülkeler ve örgütlerin de Ankara’ya aynı içeriklerle girişimlerde bulunduğunu ileri süren gazete, tümünün, bu tür hareketlerin zamanının olmadığına işaret ettiğini aktardı.

Önceden Güney Kıbrıs’ın, Türk niyetleri hakkında uluslararası alanda bilgiler vererek müdahalede bulunduğunu da kaydeden gazete, Erdoğan rejiminin tepkisinin ne olacağının izlenerek görüleceğini belirtti.

Gazete öte yandan BM ve ABD’nin, Kıbrıs ve Kıbrıs sorunuyla ilgili olmayan başka gelişmeler öncesinde tek yanlı büyük hareketlerin bu dönemde olmayacağı izlenimine sahip olduğunu belirtti.

ANKARA ÇOK TARTIŞILAN B PLANINI UYGULAYACAK

Maraş konusuna BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e gönderdiği mektupta da değinildiğini aktaran gazete, aynı zamanda Ankara’nın, çok tartışılan B planını uygulayarak, KKTC’deki TC Büyükelçiliği aracılığıyla küçük adımlarla “işgali sağlamlaştırma” planları yürüttüğünü iddia etti.

“Türklerin tek yanlı hareketleri ne öngörüyor ve planın uygulanması durumunda nasıl hareket edilecek?” sorusunu soran gazete, buna iki yanıt verdi.

Buna göre ilk olarak, Maraş konusunda niyetin, eskiden Kapalı Maraş bölgesinde yaşayan Kıbrıslı Rumların Kıbrıs Türk yönetimi altında buraya yeniden yerleşmesi olduğunu savunan gazete, Kıbrıslı Türk politikacılarında bilgi alan AKEL Genel Sekreteri Andros Kipranu’nun bu konuda açıklamalar yaptığını anımsattı.

MARAŞLILAR KKTC VATANDAŞI YAPILACAKMIŞ

Bilgilere göre senaryo temelinde “Maraşlıların” daimi olarak (yazlıklarını ziyaret edenler olarak değil) dönüp dönmeyeceklerine yanıt vermeye çağrılacağını ve kendi sorumluluk ve paralarıyla mülklerinin tamirini üstleneceklerini iddia eden gazete, aynı zamanda KKTC vatandaşlığı almaya da çağrılacaklarını savundu.

Konuyla ilgili bilgi sahibi olan kaynakla göre, büyük Türk inşaat firmalarının binaların tamirine hazır olduğunu, öte yandan Türkiye’nin büyük örgütleri ve yatırım fonlarının mal sahiplerinden Kıbrıs Rum mallarını alacaklarını öne sürdü.

Tüm bu aşamalarda, Türkiye tarafından finanse edilen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun da rol alacağını iddia eden gazete, “verilecek tepkilerin ölçülmesi amacıyla” yaz başında Türk ordunsun verdiği izinle kapalı bölgede sahilin açıldığını yazdı.

Gazete ikinci olarak ise, Maronitlerin köylerine dönüşleri konusunda ilk açıklamalar ve teknik meselelerin incelenmesi için yapılan ilk toplantı dışında başka bir hareketin olmadığını savundu.

Bilgilere göre temasların yapılmakta olduğunu, ancak KKTC’nin bir sonraki adımlar konusunda bilgi vermediğini aktaran gazete, bu konuda gündeme gelen bir meselenin de, bu köylerin yeniden düzenlenmesini kimin üsteneceği olduğunu aktardı.

Gazete bu durumda da, yerleşecek olana KKTC vatandaşlığı da verileceğini savundu.

Maraş ve Maronit köylerden bahsedildiği her iki nokta da hedefin, gerek toprak, gerekse mülkiyet konularında, gelecekteki müzakerelerde kullanılmak üzere oldu bittiler yaratmak olduğunu iddia eden gazete, buna paralel olarak Türk varlığının kalıcılaşması amacıyla Güzelyurt’la da ilgili hareketlerin yapıldığını savundu.

Gazete var olan ve yan yana faaliyet gösteren iki ayrı varlık mantığını güçlendirecek koşullar yaratılmaya çalışıldığını ileri sürdü.

BM GENEL SEKRTETERİ’NİN RAPORU

Gazete haberinde, BM Genel Sekreteri Guterres’in Kıbrıs sorunuyla ilgili raporu beklenirken, burada, niyetin tasvir edici olacağına dair bilgilerin geldiğini yazdı.

Aynı zamanda Guterres’in raporuna Crans Montana’da ortaya koyduğu altı noktanın çerçevesini ve çözümün uygulanmasına yönelik gayri resmi belgeyi almayı tercih edip etmeyeceğinin bilinmediğini kaydeden gazete, diplomatik kaynaklara göre iki belgeyi betimleyebileceği ihtimalinden söz etti.

Gazete metinlerin tam varlığının, sürecin kazanımı olarak “kilitleneceği” anlamına geleceğini savundu.

İNGİLİZLER SORUMLULUĞU KIBRIS RUM TARAFINA ATMAYA ÇALIŞIYOR

Öte yandan gazete haberinin bir başka kısmında İngiltere’nin, Kıbrıs sorunundaki beşli konferansın çöküşünün sorumluluğunu Kıbrıs Rum tarafına yüklemeye çalıştığını iddia etti.

Edindiği bilgilere göre İngiliz yetkililerin, diğer ülkelerin Dışişleri Bakanlarında yaptıkları temaslarda Güney Kıbrıs’ın Crans Montana’daki süreci “teptiğini” iddia ettiğini yazan gazete, bu iddiaların Güney Kıbrıs’a kadar ulaştığını belirterek, Rum Hükümetinin bu duruma tepki gösterdiğini belirtti.