Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) yer alan “Supia” yatağına doğru yola çıkan ancak Türkiye’nin ilan ettiği “Navtex” sebebiyle beklemeye geçen “Saipem 12000” platformu dördüncü gününde de beklemesini sürdürüyor.

Politis gazetesi, “Zaman Baskısını Arttırıyor, Umutlar Canlı – Hükümet Sondaj Programında Çıkmaz Yok Diyor – Sondaj Konusunda Umutlar Canlı” başlıkları altında verdiği haberinde, Türkiye’nin “Saipem 12000” platformunun hedefi olan “Supia” yatağına ulaşmasını, askeri tatbikatları sebep göstererek engellemesinin, söz konusu yatakta sondaj yapılması ihtimalini her geçen gün azalttığını yazdı.

Gazete, bu duruma karşın Rum hükümetinin, çıkmazın aşılacağı yönünde umutlarını koruduğunu belirtirken, elde edilen bilgilere göre ise Türkiye’nin, platformun engellenmesine gerekçe olarak KKTC’den karasularının ihlalini değil, gerçek mermilerle yapılan tatbikatı gösterdiğini öne sürdü.

“Supia” yatağının Türkiye’nin, Kıbrıslı Türklerin kontrolü altında bulunduğu varsaydığı bölgede yer almadığını iddia eden gazete, Rum hükümetinin konuya ilişkin girişimlere dair fazla bilgi vermemesinin sebebinin ise, AB’deki arabulucuların Rum hükümetine, gerginliği arttıracak açıklamalardan ve eylemlerden kaçınması şeklindeki ricaları olduğunu savundu.

Gazete, AB Komisyonu’nun dün yaptığı yumuşak açıklamanın Rum hükümetini tatmin etmediğini ancak Rum hükümetinin önceliğinin de sorunun çözülmesine hiçbir katkı sağlamayacak sert açıklamalar yerine sondajın gerçekleşmesi olduğunu yazdı.

PLATFORM MART’TA FAS’TA OLMALI

Gazete, Türkiye’nin engellemesiyle olduğu yerde dördüncü gün de beklemede kalan Saipem platformunun Mart ayında Fas’ta olması gerektiğini, platformun engellenmesinin birkaç gün daha uzaması durumunda ise “Supia” yatağında sondajın tehlikeye girebileceğini vurguladı.
Gazete, platformun etrafında 5 veya 6 Türk savaş gemisinin bulunduğunu, Türkiye’nin ayrıca diğer ülkelere ait 10’dab fazla geminin bölgeden geçmesine izin vermediğini öne sürdü.

KOMİSYONDAN “DÜŞÜK TEPKİLER”

Türkiye’ye karşı ciddi bir tepki gelmediğini kaydeden gazete, AB Komisyonu Başsözcü Yardımcısı Mina Andreeva’nın dün öğle saatlerinde Türkiye’ye, AB ülkeleri karşısındaki her türlü tehdit ve eylemden kaçınması çağrısı sonrasında Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’tan da bir açıklama geldiğini yazdı.

Habere göre, Tusk, dün akşam saatlerinde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından sosyal medyada yaptığı açıklamada, AB üyesi ülkelere yönelik tehdit ve eylemlerden kaçınma çağrısını yineledi.

Gazete, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi MEB’indeki ve doğal kaynaklarını kullanmadaki egemenlik haklarını tanıdıklarını” söylediğini yazdı.

Habere göre sözcü, “hidrokarbonların kalkınmanın yanı sıra, tüm Kıbrıslıların yararına olacak şekilde, çözümü arayışlarını destek olacağı bir yolun aranması gerektiğini” ifade etti.

Alithia gazetesi konuya ilişkin haberini: “Diplomatik Maraton Sonuçsuz – Türkiye Geri Adım Atmıyor – Saipem 12000 Hareketsiz” başlıkları altında verdiği haberinde, 3’üncü parseldeki “Supia” yatağına giderken Türkiye tarafından durdurulan Saipem 12000 platformu konusunda dün de herhangi yeni bir gelişme yaşanmadığını yazdı.

Türkiye’nin, başta İtalya olmak üzere hiçbir ülkenin baskısına boyun eğmediği iddiasında bulunan gazete, Türkiye’nin Navtex’lerinin biteceği 22 Şubat tarihine kadar platforma izin vermemekte diretmesi durumunda sondajın tehlikeye gideceğini yazdı.

Gazete, İtalya Dışişleri Bakanlığı’nın dün konuya ilişkin açıklamasında, gereken tüm diplomatik girişimlerin yapıldığını duyurduğunu belirtirken, Yunanistan’ın da dün yaptığı bir açıklamayla Türkiye’yi “uluslar arası hukuku çiğnemekle” suçladığını vurguladı.

PARTİLERDEN KINAMA

Öte yandan gazete, DİKO, AKEL ve EDEK dün yaptıkları açıklamalarda Türkiye’yi kınayıp, Rum hükümetine destek belirtti.
Habere göre, DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve EDEK Başkanı Marinos Sizopulos yaptıkları açıklamalarda, Türkiye’nin eylemlerini kınayarak, Kıbrıs sorununda yeni koşullar yaratmaya çalışmakla suçladı.

Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulis ise dün yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki eylemlerinin müzakerelerin yeniden başlaması konusunda olumsuz koşullar oluşturduğu iddiasında bulundu.

Hristodulidis, “Bu gelişmenin olumlu olmadığı ve yardımcı olmayan koşullar oluşturduğunu” öne sürdü.

ENI SORUN BEKLEMİYOR

Gazete bir diğer haberinde ise, ENI İcra Kurulu Başkanı Claudio Descalzi’nin Mısır’ın Kahire kentinde bulunduğu sırada konuya ilişkin açıklamada bulunduğunu yazdı.

Habere göre, Descalzi açıklamasında, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inin “çok içerisinde bulunduklarını, daha önce burada sorunsuz iki sondaj gerçekleştirdiklerini, bu yüzden bir şey olmasını beklemediklerini” ifade etti.

Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberlerini şu başlıklarla yansıttılar:
Fileleftheros, “Gambot Diplomasisi – Hükümetten Türkiye Aleyhine Her Yöne Girişim – Türk Gemilerini Bile Kovuyorlar”; Haravgi, “Dört Gündür Fırtına İçerisinde ENI’yle Yalnız – Türk Donanmasına Karşı Can Simidi Aranıyor”.