Fileleftheros gazetesi: “Brüksel’e Kızgın – Lefkoşa’dan Türkiye’nin İlerleme Raporuna Sert Tepki” başlıkları altında verdiği haberinde, AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle tarafından hazırlanan ve geçtiğimiz günlerde Rum basınında da yer alan Türkiye’nin ilerleme raporu taslağına Rum Hükümeti’nden "sert tepki" geldiğini yazdı.

Gazete, Rum Hükümeti’nin rapor taslağından duyduğu rahatsızlığı her yöne ilettiğini ve diplomatik yollardan tepkisini gösterdiğini belirterek, Rum Hükümeti'nin rapor taslağını madde madde incelediğini ve gerekli tepkileri AB Komisyonu’na ileteceğini vurguladı.

Habere göre Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis de konuya ilişkin açıklamasında, Rum Dışişleri Bakanlığı ve Brüksel’deki AB Daimi Temsilciliği aracılığıyla girişimlerin devam ettiğini belirterek, Türkiye’nin yerine getirmesi gereken yükümlülükleri bulunduğunu ancak ne yazık ki Güney Kıbrıs karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda herhangi bir ilerleme sağlanmadığını iddia etti.

Öte yandan Güney Kıbrıs’taki küçük siyasi partiler de ilerleme raporu taslağını eleştiren açıklamalarda bulundular.

Habere göre KS EDEK Başkanı Yannakis Omiru, taslağı “kabul edilemez, taraflı ve kışkırtıcı” sıfatlarıyla nitelendirirken Rum  Hükümeti’ne hemen harekete geçme çağrısında bulundu.

EURO.KO Başkanı Dimitris Silluris raporu, “Bazı AB yetkililerinin Türkiye’ye hizmet sattığının anlaşılması gerektiği” ifadesiyle değerlendirirken, Vatandaşlar İttifakı Hareketi Başkanı Yorgos Lillikas ise Rum hükümetini pasiflikle suçladı.

TEOHARUS’TAN AİHM KARARLARINA İLİŞKİN MEKTUP

Simerini gazetesi ise, Rum AP Milletvekili Eleni Teoharus’un, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve AP Başkanı Martin Schultz’un da aralarında bulunduğu birçok AB yetkilisine mektup göndererek Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamamasını şikayet ettiğini yazdı.

Habere göre Teoharus mektubunda, Türkiye’nin “Ksenidi-Artesis” ve “Barnabas” isimleriyle bilinen davalarda AİHM tarafından aleyhine verilen tazminat kararlarına uymadığını iddia ederek, bu şartlar altında Türkiye’nin bizzat kendi kendisinin AB’ye üyeliğini engellediği iddiasını gündeme getirdi.