Haravgi’ye göre dünkü toplantıya katılan Rum Savunma Bakanı Haralambos Petridis’e Türkiye’nin askerî teçhizat alanındaki yükselişinin “Avrupa ülkelerinin kendisine teknik bilgi sağlaması ile gerçekleştiği”, bunun “engellenmesi” için Avrupalı ortaklarının “bilgilendirilmesi” için başka ülkelerle işbirliği yapılıp yapılmadığı soruldu. Petridis de yanıtında Yunanistan ile işbirliği yaptıklarını ve Rum yönetimi açısından mümkün olan en iyi çözümü aradıklarını söyledi.

Rum Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı, DİSİ Milletvekili Haris Yeorgiadis ise toplantı amacının, “Türkiye’nin askerî teçhizat alanındaki yükselişini, özellikle diğer ülkelerle işbirliklerini” engellemek için diplomasisiyle “Türkiye’yi değişken, saldırgan ve bölge istikrar ve güvenliğinin altını oyan bir ülke olarak göstermek” olduğunu söyledi. Yeorgiadis, “üçüncü ülke parlamentolarıyla temas ederek Türkiye’nin, askerî gücüne dayanarak üstün güç haline gelmesini zorlaştırmalıyız” diye ekledi.

ELAM adına konuşan Hristos Hristu, İspanya, Almanya, İtalya ve İngiltere’nin teknik bilgi ve yedek parça sağlayarak, Türkiye’nin silah sistemi üretmesine yardımcı olduğunu iddia ederek, Rum yönetiminin, AB’nin Türkiye’ye silah ambargosu uygulaması için eyleme geçmesi gerektiğini savundu.

DİKO adına konuşan Hristiana Erotokritu  “Avrupa ülkelerinin, Avrupa devletlerinin Türkiye ile askerî malzeme alışverişinin sınırlandırılmasını emreden 2019 Avrupa Komisyonu kararının uygulanmasını ve güncellenmesini sağlamamız gerek” dedi.

Fileleftheros gazetesi ise, Savunma Bakanı Petridis’in RMMO’nun envanterindeki Rus menşeli silahların Ukrayna’ya verilmesi meselesine değinerek, “ Kıbrıs’ın silah sistemlerini verme olanağı yoktur. Savunma Bakanlığı’nın ülkenin caydırıcılık ve savunma kabiliyeti düşürmesi söz konusu değildir. Açıkça söylüyorum; Millî Muhafız Ordusu’nun silah sistemleri verilmeyecek”  ifadelerini kullandı.

Rus menşeli silah sistemlerinin bakım-onarım sorununa da değinen Petridis, bu konuyu, “ülke yükümlülüklerini de dikkate alarak, çözmeye odaklandıklarını ve alternatif çözümler bulunduğunu” söyledi.

ALİHTİA “PARTİLERİMİZ İKİYÜZLÜ”

Alihtia ise “Buça’yı Unutuyor, Silahları Tartışıyorlar!..” başlığıyla aktardığı haberinde Rum siyasi partilerini “Geleneksel ‘Türkiye’nin cezalandırılmadığı’ suçlamasına devam ederken, Ukrayna konusunda ikiyüzlü olmakla” suçladı.

Rum siyasi partilerinin, Rus askerî güçlerinin Ukrayna’nın Buça kentinde yaptığı vahşet ve dehşeti kınamak için tek bir açıklama yapmadığına ancak haftalık Kathimerini’nin, Batılı ülkeler tarafından nabzı yoklanan Rum yönetiminin, RMMO envanterindeki Rus silah sistemlerinin Ukrayna’yı desteklemek için verilmesi konusunu incelemekte olduğu haberi üzerine peş peşe açıklamalar ve kamuoyu önünde tartışmalar yaptıklarına dikkat çekti.

Gazete “Rusya’ya karşı hassasiyet ve ideoloji başka şey, saldırı altındaki Ukrayna’ya her imkânla destek çıkmak başka! Bütün bunlar siyasilerin ve gazetecilerin birbirine paralel rengârenk analizlerinde Türkiye’yi ‘usta tarafsız’ diye nitelediği bir zamanda oluyor” vurgusunu yaptı.

Habere göre, Dışişleri Komitesi Başkanı DİSİ Milletvekili Haris Yeorgiadis, DİSİ’nin bütün ülkelerin Ukrayna’ya, silah sistemleri de dâhil bütün imkânlarla, olanakları ölçüsünde destek verilmesi duruşundan vaz geçmediğini söyledi.

AKEL, DİSİ’yi “NATO’dan daha fazla NATO’cu olmakla” suçladı. Savunma ve Dışişleri bakanlıklarının birbirinden farklı dil kullanıyor olmasının, Ukrayna’ya askerî malzeme gönderilmesi yönündeki kaygılarını artırdığını söyleyen Yorgos Kukumas “Mesele Kıbrıs’ın Rus silahlarını değiştirip değiştirmemesi değil, mesele Kıbrıs’ın savaşa karışması gerekip gerekmediğidir. DİSİ NATO’dan daha NATO’cu olmak istiyorsa, ülkenin de tehlikeli yollara sapması gerektiği anlamına gelmez” dedi.

DİKO ise, silah sistemi verilmesi halinde Güney Kıbrıs’ın Rus silah sistemlerini Ukaryna’ya vermesini tartışabilecekleri görüşünde.

EDEK, Rum yönetiminin RMMO’nun elindeki Rus silahlarını Ukrayna’ya göndermesi önerisini reddetmesi gerektiğini, böyle bir şeyin, RMMO’yu operasyonel açıdan güçsüzleştireceği görüşünü ortaya koydu.

ELAM ise RMMO’nun elindeki silah sistemlerinin, yerlerine ABD veya AB’den aynı silah sistemlerinin konulması şartıyla tartışılabileceği görüşünde.