Rum Hükümeti’nin yakın zamanda Meclise “Ulusal Hidrokarbon Fonu” kurulması için yasa tasarısı sunacağı, ancak yasa tasarısında iki toplumun şimdiki ve gelecek nesilleri arasında bölüştürülecek olan oranlarla ilgili bir ifade yer alıp almayacağının henüz netleşmediği haber verildi.

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, iki toplum arasında paylaşılacak olan oranlarla ilgili olarak yasa tasarısında net bir ifade yer almasından yana olduğunu, Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis’in ise oran belirlenmesiyle hem fikir olmadığını yazan Simerini gazetesi, öte yandan, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin (MEB)” kuzey bölgesiyle ilgili koordinatlar sunulması fikrinden de vazgeçilmekte olduğunu haber verdi.

Haberine iç sayfalardan “Hidrokarbon Fonu Geliyor… MEB’in Tamamının Koordinatlarının Sunulmamasına İlişkin Sessiz Karar” başlığıyla geniş veren gazete, Rum Hükümeti’nin Troyka’nın adadan ayrılmasının ardından, bir memorandum taahhüdünden de ibaret olan, hidrokarbon fonuna ilişkin yasa tasarısını Meclis’e sunacağını yineledi.

BM’ye, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inin kuzey bölgeleriyle ilgili koordinatlar sunulması niyetinin de sessiz sedasız terk edilmekte olduğunu yineleyen gazete, bununla birlikte, yasa tasarısının sunulmasında yaşanmakta olan gecikmenin, sözde MEB’teki gelişmelerle ilgili değil, yasaya dahil edilecek olan maddelerin derinlemesine incelenmesinden kaynaklandığına dikkati çekti.

Gazete, (aralarında Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis’in bir parti başkanına konu hakkında gönderdiği mektubun da bulunduğu) elindeki belgeler ve siyasi çevrelerden edindiği bilgilere göre, hidrokarbonlardan elde edilecek gelirin değerlendirilmesi yöntemine ilişkin olarak yasa tasarısının söz edeceği oranlar konusunun, henüz netleşmediğini kaydetti.

Haberde, netlik kazanan ve artık tartışılmayan şeyin ise, yasa tasarısının hiçbir maddesinin hiçbir şekilde “Kıbrıs Türk toplumunun ayrı kazancına” ilişkin düşünce veya görüşlere müsaade edecek yorumlara yol açmayacağı gibi, herhangi bir “bulanıklığa” da izin vermeyeceği şeklinde olduğunu aktardı.

Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis’in, Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Genel Sekreteri Yorgos Perdikis’e gönderdiği mektubu da bugün ifşa eden gazete, buna göre, yasa tasarısında, yalnızca Kıbrıslı Rumlara değil Kıbrıslı Türklere de paylaştırılacak olan oranlara, aynı zamanda Kıbrıs sorunu çözüldüğü takdirde, aralarında Kıbrıslı Türklerin de bulunacağı şimdiki ve gelecek nesiller arasında da bölüştürülecek olan oranlarla ilgili de net ifade yer alacağını yineledi.

Öte yandan Kasuldis ile Perdikis arasındaki yazışmalara göre, Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis’in bu oranlar konusuyla hem fikir olmadığını yazan gazete, Perdikis’in yanıt mektubuna dayanarak, Yeorgiadis’in kısa zaman önce gerçekleşen siyasi parti başkanları toplantısında, yasa tasarısının herhangi bir oran içermeyeceğini söylediğinden söz edildiğini ekledi.

Habere göre Rum Hükümeti sözcüsü Nikos Hristodulidis ise gazeteye açıklamasında “devletin ve gelecek nesillerin ihtiyaçları arasında bir gelir ayrımı olacağını” söyledi ve Yeorgiadis’in müdahalesinin, iki toplumla ilgili oranlarla alakalı olduğunu, bir diğer ifadeyle, hiçbir şekilde bir ayrım olmayacağını belirtti.

Gazete yasa tasarısında yer alabilecek bazı fikirlerden de söz etti ve bunları şöyle özetledi;

• “Yasa tasarısının, doğal gazın değerlendirilmesinden ortaya çıkacak olan kazançlarla ilgili somut bir oran ortaya konulmasına ilişkin maddesine –Norveç Modeli temelinde gelecek nesilleri de ilgilendirecek olan gelirler- bunun Kıbrıslıların (dolayısıyla Kıbrıslı Türkleri de) tümünü de ilgilendireceğine dair net bir ifade eklenmesi.
• Yasa tasarısının, hidrokarbon fonu idare komitesi kurulmasından söz edecek olan kısmına, Kıbrıs sorununun olası çözümünün akabinde, komiteye Kıbrıs Türk toplumundan da bir temsilcinin katılacağına dair bir ifade eklenmesi.”

“MEB KOORDİNATLARI”

Gazete “MEB Koordinatları” alt başlıklı haberinde ise, Türkiye’nin NAVTEX yayımlamasına tepki olarak 21 Ekim tarihinde gerçekleştirilen Rum Siyasi Parti Başkanları Konseyi toplantısında kararlaştırılan önlemlerin çoğundan, sessiz sedasız vazgeçildiğinin görüldüğüne de dikkati çekti.

Gazete elindeki bilgilere dayanarak, kısa zaman önce gerçekleştirilen siyasi parti başkanları konseyinde ve geçmişteki bunun aksi görüşlere rağmen, Rum Yönetimi’nin, BM Güvenlik Konseyi Okyanus ve Deniz Hukuku Müdürlüğüne (DOALOS), sözde MEB’in kuzey bölümüne de ilişkin koordinatları sunmaya niyeti olmadığının netlik kazandığını belirtti.

Hükümetin kararının, böyle bir şeyin ekstra problemlere ve Türkiye’nin tepki göstermesine neden olacağı görüşüne dayanmakta olduğunu kaydeden gazete, bu hareketin siyasi bir mesaj gönderilmesi haricinde fazla bir önemi olmayacağını, çünkü her halükarda Kıbrıs’ın kuzey denizlerindeki herhangi bir zenginliğin değerlendirilmesinin, sözde “Türk işgali” yüzünden, imkânsız olduğunu iddia etti.

“HUKUKİ ÖNLEMLER”

Öte yandan gazete “Hukuki Önlemler” ara başlığı altında ise, “Türkiye’nin Rum MEB’indeki yasadışı faaliyetlerine herhangi bir şekilde yardım eden gerçek ve tüzel kişiler aleyhindeki hukuki önlemlerin ise incelenmekte olduğunu ve bu konuda nihai bir sonuca varılmadığını” belirtti.

Gazete, Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin Kıbrıs denizlerindeki faaliyetleriyle alakalı olarak, Türkiye tarafından kiralanan Norveç destek hizmetleri şirketi ile bunun personelinin hedefte olduğunu ekledi.

ARA ÇÖZÜM KONUSU

Politis gazetesinde yer alan bir haberde ise, İsrailli Delek şirketinin geçtiğimiz pazar günü Tel Aviv borsasına bildirimde bulunarak, DEFA’nın ara çözümle ilgili ihale sürecinin çıkmazla sonuçlanarak sona erdiğini bildirdiği, ancak hakikatte ihalenin sonlanmadığı ve Nisan ayına kadar uzatıldığı, Delek’in de aslında bunu kabul ettiği yanıtını verdiği haber verildi.

Bu arada gazete, hükümetin, M&M, Vitol ve Delek şirketlerinin ara çözüm konusunda ortaya koydukları ekonomik önerilerin düzeyinden memnun olmadığını ve zaman kazanmak amacıyla, ihalenin üç ay daha uzatılmasına yeşil ışık yaktığını ekledi.