Crans-Montana çöküşü sonrasında durum değerlendirmesi yapmak ve bundan sonra atılacak adımları belirlemek üzere dün toplanan Rum Ulusal Konseyi’nde yine görüş ayrılıkları yaşandığı, ne Türk tarafının yeni inisiyatiflerine karşı alınacak tedbirlerde ne de müzakerelerin nasıl devam edeceği konusunda anlaşmaya varılabildiği, bunun için eylülde yeniden toplanılacağı bildirildi.

Alithia’nın “Müzakereler Ancak Guterres Çerçevesi İle… Ulusal Konsey Toplantısında Dün de Görüş Ayrılığı” başlıklı manşet haberine göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, müzakerelere geri dönmeleri için Türkiye’nin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in güvenlik ve garantilerle ilgili çerçevesini kabul etmesini şart koştu. DİSİ ve AKEL lehte tavır koyarken merkez kanat partileri bu çerçeveye karşı çıktı.

Konseyin 4 saatten fazla süren dünkü uzun toplantısında KKTC devletinin Maronitlerin bütün köylerine geri dönmelerine ilişkin siyasi kararı ve kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk idaresi altında açılması ihtimaline dair söylentiler özelinde Türk tarafının Kıbrıs sorunundaki hareketleri masaya yatırıldı.

SÖZCÜ HRİSTODULİDİS: “ORTAK HAREKET ETME ZAMANI”

Rum Sözcü Nikos Hristodulidis toplantı sonrasında basına yaptığı açıklamada Crans Montana’dan sonra şekillenen durumun göğüslenmesi için ortak hareket etme zamanı olduğuna vurgu yaptı. Türk tarafının planlamalarının “çözümü değil yeni oldubittiler yaratmayı hedeflediğini” iddia eden Hristodulidis, Rum yönetiminin bu çerçevede çok somut tedbirler üzerinde çalıştığını söyledi.

Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bu tedbirlerden bazılarını, özellikle de AB unsuruyla ilgili olanını açıkladığını da söyledi ve siyasi partilere, Türk tarafının planlamalarının göğüslenmesi çerçevesinde öneri sunma çağrısı yaptı. Hristodulidis, üzerinde çalışılan tedbirlerin tepki mi olacağı yoksa AB alanına mı yatırım yapılacağı sorulduğunda “Türk planlamalarını engellemek için değerlendireceğimiz alanlardan biri elbette AB’dir, ama tek alan o değildir” ifadesini kullandı.
Anastasiadis’in müzakereler ile ilgili “meydan okuma/çağrısının bir haftadan beridir bilinmekte olduğunu” söyleyen Hristodulidis, Türk tarafından şu ana kadar cevap gelmediğini, bunun da “Anastasiadis’in Crans-Montana’da olanlarla ilgili söylediklerini doğruladığını” öne sürdü.

Hristodulidis, Anastasaidis’in BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile yarın yapacağı görüşme sorulduğunda ise “Görüşmenin kısa sürmesi bekleniyor. Son görüşme olacak. Veda ziyareti niteliğinde olacak ancak elbette özlü görüşme olacak ve Başkan Anastasiadis somut tutumunu yineleyecek” dedi.

Hristodulidis, Guterres çerçevesiyle ilgili soruya karşılık ise şunları söyledi:

“Çerçevede 6 madde var. Bunlardan sadece birinde; Güvenlik ve Garantiler ile askerin çekilmesiyle ilgili olanında Genel Sekreter’in somut görüşü var.

Diğer bütün parametrelerde Genel Sekreter işitilenlere, taraflardan dinledikleriyle ilgili kendi özetine yer verdi. Crans Montana’dan neden sonuç çıkmadı? Çünkü Türkiye Guterres çerçevesinin Güvenlik ve Garantilerle ilgili birinci maddesinin dışına çıktı.”

KİPRİANU – ANASTASİADİS TARTIŞMASI

Gazete haberinin “Andros Kiprianu: ‘Başkan, Çözmeye Gitmediniz” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise konsey toplantısı sırasında Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ve AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu arasında ses tonlarının yüksek olduğu tartışmalar yaşandığına dikkat çekti.

Habere göre tartışma Kiprianu’nun “Crans Montana’ya Kıbrıs sorununu çözmek için gitmediniz, sadece prosedürün sonundan sonra suçlamak için gittiniz” demesi üzerine Anastasiadis sert bir üslupla “Beş yıldan beridir bütün gücümle, samimiyetle sorunu çözmeye çalışıyorum” dedi.

Kiprianu toplantı sonrasında Rum Başkanlık Sarayı’ndan çıkışında “Crans-Montana’daki gelişmeler nedeniyle halen olumsuz etkiler yaşıyoruz” dedi, şunları ekledi:

“Guterres çerçevesinin, şart koşmadan ve öne çıkarma yapmadan değerlendirilmesi gerekir.  Mülkiyetin nihayet Toprak açısından çözülmesi için Taşınmaz Mal Komisyonu’nun ekonomik açıdan desteklenmesi de tehlike içeriyor. En iyi ilaç, müzakerelerin yeniden başlaması yolunu bulmamızdır. Crans-Montana’da çöküşe nasıl sürüklendiğimiz konusunda içte söylenenlere rağmen uluslararası toplum farklı görüştedir. BM, konferansın güvenlikle ilgili Türk tezi yüzünden çöktüğü görüşüne değildir.”

TÜRK TARAFININ HAREKETLERİNE KARŞI TEDBİR ÖNERİLERİ

Haravgi “Türkiye’ye Karşı Tedbirlerde Bile Anlaşamadılar… Sözcü: Toplantıda İşitilenlerin Çoğu Birbiriyle Çelişiyordu” başlıklı haberinde dünkü toplantıda ne Anastasiadis’in Türk tarafına karşı yürüteceği tedbirler ne de müzakerelerin nasıl devam edeceği konusunda anlaşma sağlanabildiğini, merkez kanat partilerinin Guterres çerçevesinin benimsenmesine karşı çıktığını yazdı.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak Anastasiadis’in, BM’ye, AB’ye ve üye ülke liderlerine, “Türk tarafının ileri götürdüğü yeni durumun yeni oldubittiler yaratma çabası olduğunun” anlatılacağı mektuplar gönderilmesi ile ilgili bir dizi tedbir önerdiğini, Rum yönetiminin Türkiye’nin üyelik süreciyle ilgili AB çerçevesinde nasıl tepki koyacağıyla ilgili bilgi verildiğini kaydetti.

Habere göre merkez kanat partileri bu tedbirlerin etkinliği konusunda kuşku belirtti. DİKO Başkanı Nikolas Papadoulos, Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ve Ekologlar Başkanı Yorgos Perdikis, Maronitler ve Maraş kökenlilerle ilgili Türk önerisi bozmak için “Kıbrıslı Türklere, Kıbrıs Rum tarafına katılmaları (birleşmeleri) için açılımlar yapılması gerektiğini” iddia etti.

Gazete toplantının başına Kasulidis ile Anastasiadis arasında geçen tartışmada Kiprianu’nun “Başkan Crans Montana’ya Kıbrıs sorununu çözmek için değil suçlamak için gittiğini gösterdi” demesi üzerine, Anastasiadis’in “Kötü sondan kaçmak için ne yapmalıydım” sorusuyla karşılık verdiğini yazdı.

KONSEY, TEDBİR KARARLAŞTIRMAK İÇİN EYLÜLDE YENİDEN TOPLANACAK

Politis, AKEL ve DİSİ’nin Anastasiadis’e baskı yaptığını, hem Konsey toplantısı sırasında hem de sonrasında, Guterres çerçevesinin değerlendirilmesi ve “Türk planlamalarını engellemenin tek yolu olarak müzakerelerin yeniden başlaması” ortak çizgisinde konuştuğunu yazdı.

Haberi “DİSİ-AKEL Ortak Çizgide Israr Ediyor… Andros ve Avreof  Guterres Çerçevesinin Kaybedilmemesi Gerektiğini Vurguladı” başlığıyla manşete çeken gazete Rum Ulusal Konseyi’nin Türk tarafının planlamalarını göğüslemek için alınacak önlemleri kararlaştırmak üzere Eylül ayında yeniden toplanacağını haber verdi.

Gazete, Anastasiadis’in, sızdırılmasından korktuğu için KKTC devletinin Maronitlerin, bütün köylerine dönmeleriyle ilgili siyasi kararına nasıl cevap vereceğine ilişkin düşüncelerini “sızdırılması” korkusuyla açıklamaktan kaçındığına vurgu yaptı.

Gazete, Rum Sözcü Hristodulidis’in açıklamasını “Türkiye Guterres Çerçevesini Kabul Etmiyor… Ulusal Konsey’in Türk Hareketlerini Göğüsleme Önlemleri İçin Yeni Toplantısı Eylülde” başlığıyla aktardı.

Fileleftheros ise haberinde “İlk Savaş AB’de Verilecek” başlığını kullandı.