Güvenlik konulu uluslararası konferans tarihinin, beklenmeyen bir gelişme olmaması halinde, bugün başlayan 2’nci Mont Pelerin görüşmelerinin ardından, Aralık sonu “şartlı” olarak açıklanacağı iddia edildi.

Fileleftheros “Çoklu Konferans Aralık Sonu… Tarih Belirli, Kıbrıs Rum Tarafı Şart Koşuyor, (Konferansın) Üçüncü Taraflar İçin Çağrılacağı Kesin” başlıklı manşet haberinde Mont Pelerin görüşmelerinin ardından Güvenlik konulu uluslararası konferans tarihinin Aralık sonu olarak açıklanmasının beklendiğini ancak Rum tarafının buna, havada kalan konularda uzlaşma sağlanması şartı koşacağını bildirdi.

Habere göre uluslararası konferansa şart koşulmasına Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in hafta içerisinde Atina’ya gerçekleştirdiği bilgilendirme ziyareti sırasında Yunan hükümetinin önerisi üzerine kararlaştırıldı.

Habere göre konferansın 2016 içinde olması için Aralık sonunda çağrılması yönünde perde gerisi hareketler olması nedeniyle halen işleyen, kabul edilmiş bir takvim olduğunu gösteriyor. O zamana kadar da Türkiye ve Yunanistan arasında  Güvenlik, özellikle de Garantiler konusunda temaslar başlayacak.

Bu çerçevede, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras arasında ilk telefon görüşmesinin geçen Cuma gecesi yapıldığını belirten gazete edindiği bilgilere dayanarak Erdoğan’ın uluslararası konferanstan önce görüşme yapılmasına sıcak bakmadığını belirtti.

Haberde Türk tarafının asker ve garantiler için 5+5 yıllık geçiş dönemi olmasını, ilk 5 yıllık dönem tamamlandığında meselenin gözden geçirilmesini ve askerin kalıp kalmayacağına öyle karar verilmesini önerdiği kaydedildi.

Türkiye’nin askerlerin daimi konuşlanmasından ve İngilizlerin Ada’daki üsleri tipinde, yani egemen üsten söz ettiğini, Rum yönetiminin ise üslerin ancak geçiş dönemi süresinde üs kurulmasını öngördüğünü ancak varlık göstereceği süreyi tayin etmediğini belirten gazete “Bilgi sahibi kaynaklar geçiş dönemi süresiyle ilgili bazı senaryolar oluşturuldu ve uygun zamanda sunulacağına işaret etti. Ancak aylarla değil yıllarla ifade edilecek geçiş dönemi olursa, risk büyüktür” ifadesini kullandı.

Yunanistan’ın, Türk askerinin kalmasını ve garantilerin tasfiye edilmemesini görüşmesi söz konusu olmadığını, ancak “mantıklı bir geçiş dönemi olmasını” görüşeceğini kaydeden gazete “ Atina’nın bu tavrı,perde gerisinde, şu veya bu şekilde Ada’daki Türk varlığının devam etmesine göndermede bulunan bazı senaryolar hazırlayanların oyununu bozmuşa benziyor” yorumunda bulundu.

KONFERANSIN OLUŞUMU VE GÜNDEMİ NETLEŞTİRİLECEK

Gazete Mont Pelerin’den sonra Güvenlik’le ilgili uluslararası konferans yapılacaksa, konferans toplanana kadar birçok şeyin netleştirilmesi gerekeceğine dikkat çekerek, bunları şöyle sıraladı:

“1-Konferansın oluşumu (kimler hangi statüyle katılacak). Bürgenstock modeli  ‘ideal’ görünüyor. Yani,  iki toplum görüşecek Türkiye ve Yunanistan onlarla işbirliği yapacak. Yabancı diplomatik kaynaklar, görüşme yerinde, -gaybubetini gidermek için- Kıbrıs Cumhuriyeti’nden bir devlet  yetkilisi bulunabileceğine dikkat çekiyor. Elbette mesele,  anlaşma olması halinde imzayı kimin atacağıdır.

2-Konferansın gündemi. Dün Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Mustafa Akıncı bütün konuların masada olması gerektiğini savunuyor. Bu, Türk tarafı Yönetim başlığında çok hediye elde etti ve aldıklarına yenilerini eklemek üzere nihai bir al-ver peşinde olacağı anlamına geliyor.”

Politis “İstenilen Uzlaşı” başlıklı haberinde uluslararası konferans tarihinin Mont Pelerin’de belirleneceğini, bu çerçevede tarafların  Güvenlik-Garantiler başlığındaki görüşlerini kendi aralarında teati edeceklerini yazdı ve diplomatik kaynağını işaret ederek görüşmenin, iki liderin şu ana kadar  kabul ettikleri ve masadaki olgular üzerinde hareket edeceğini yazdı, şunları ekledi:
“1-1960 birliklerinin (Türk Alayı ve Yunan Alayı) Kıbrıs’ta kalması Garanti Antlaşması’ndan değil Yunanistan-İngiltere-Türkiye-Kıbrıs Cumhuriyeti İttifak Anlaşması’ndan kaynaklanıyor.
2-İngiltere ve Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB üyesi olması nedeniyle, Kıbrıs’ta yeni bir garanti sistemine katılmak istemediklerini açıkladı.
3-Kıbrıs Rum tarafı sıfır garanti tezini ve sadece Türk askerinin Ada’dan çekilme takvimini görüşeceğini açıkladı.
4-Kıbrıs Türk tarafı Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiği için bir tür garantinin 15 yıllığına idamesini istiyor.
5-ABD, Başkan Yardımcısı Biden aracılığıyla  Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs, İsrail ve Mısır’ın Enerji ekseni ile bir bölgesel güvenlik sistemi oluşturmasını önerdi.
6-Rusya, ekonomik ve askeri Batı etkisi altında bu tür bir güvenlik sistemi oluşturulmasına her şekilde itiraz ediyor.  Kıbrıs’ın bugünkü statüsünde kalması Rusya’nın çıkarlarına daha iyi hizmet ediyor.”