Bebek programları ya da kanalları bebeğin gelişimine katkı sağlar mı? Çocuk programlarının yararları ve zararları nelerdir?

Yeni doğan bebek hiçbir şeyin farkında değildir. Her şeyi yeniden keşfetmeye çalışır. Nesneleri, renkleri, aileyi, oyun oynamayı, neye nasıl tepki vereceğini ve duygularını algılamaya çalışır. Çevresindeki kişilerin bu nesne ve olaylara gösterdiği tepkiyi yavaş yavaş içselleştirmeye başlar. Örneğin annenin televizyona, müziğe verdiği tepkiyi çocuklar algılar ve ona benzer bir yapıyı sergilemeye çalışır.

Çocuk kanalları psikolojiyi nasıl etkiler?

Bebek kanalları, çocukların dünyasında sanal bir ortam ve renk cümbüşü yaratır. Doğal olarak hareketli olan renkler ve olaylar çocuğun dikkatini çeker, bu da çocuğun o yere konsantre olmasını sağlar. O an anne belki günü kurtararak yemeğini ve temizliğini yapar hatta çocuğa mamasını daha rahat yedirir ama uzun vadede çocuk ile televizyon arasında koparılması zor bir duygusal bağ oluşmasına zemin hazırlanmış olur. Bu da ileriki dönemlerde çocuğun televizyon bağımlısı olmasına, soyut düşünmesine, duygu durumu ile problemler yaşamasına, öz güven eksikliğine, zamanı iyi kullanamamasına, asosyalliğine yol açabilir. Çünkü televizyonun içinde yaşanılan başarılar, heyecanlar, mutluluklar, adrenalin onu cezbeder ve kendisini ikinci sıraya atar. Yani televizyonda yaşadığı mutluluk veya mutsuzluk kendisinin yaşayacağı mutluluktan önce gelebilir.

Son dönemlerde en çok rastlanılan şikayet ve rahatsızlıklar; çocukların hedefsizliği, odaklanma sorunu, öfke kontrolsüzlüğü, öz güven eksikliği ve madde ya da teknoloji bağımlılıkları oluyor. Bunların oluşmasında tabii ki genetik yapılanmalar, çevresel fonksiyonlar, aile içindeki kayıplar, tartışmalar, ailenin taşınmaları, doğal afetler gibi birçok etken etkilidir ama bir o kadar etkili olan şey de televizyonun bebeğe ve çocuğa verdiği sanal duygu durumudur.

Hangi yaşta ne kadar televizyon izlenmeli?

0-3 yaşlarında mümkünse evde bebeğin görebileceği herhangi bir yerde televizyonun açılmaması gerekir. 4-7 yaş arası çocukların günde maksimum 1 saat televizyon izlemesi önerilir. Mümkünse yalnızca bir diziden daha fazla dizi takip etmemeleri, bunun yerine çocuklara belgesel kanalların izlenmesi teşvik edilmelidir. Televizyon yerine ailenin birbirleri ile iletişime geçebilecekleri ortam, oyunlar, ilgi alanların artırılmasına yönelik faaliyetler çocuk gelişimi ve ebeveyn çocuk iletişimini pozitif yönde etkiler.

Biz yetişkinler bile televizyon başına geçtiğimizde asosyalleşebiliyor, bir dizideki sıkıntıları kendi sıkıntımız, mutluluğu kendi mutluluğumuz haline getirebiliyorsak daha içgüdüsel yaşayan çocuklarımızın ne kadar sıkıntı yaşadıklarını tahmin etmek güç olmayacaktır.