Endometriozis, rahim içini kaplayan dokunun normal bulunması gereken yer dışında yerleşmesidir. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Volkan Turan, “Bu doku tıpkı adet kanamasıyla dökülen rahim içi doku gibi tutunduğu yerde aktif olup kanayabilir. Hastalığın adı endometriozis, yumurtalıklarda oluşan kiste ise endometrioma (halk arasında çikolata kisti diye bilinir) denir. Aslında çikolata kisti buz dağının gözüken kısmıdır. Birikmiş bekleyen kan kahverengi ve akışkan olduğundan çikolata kisti denilmiştir. Çocuk isteği olan hastalarda mümkün oldukça cerrahi tedaviden kaçınılmalıdır. Çünkü yapılan her cerrahi bu hastalarda sağlam yumurtalık dokusunun da kistle beraber çıkarılabilmesi ve yumurtalık rezervinin daha da azalmasıdır. Bu hastalara önerim çikolata kistinin saptanması durumunda kistin büyümesini engelleyecek medikal tedavinin hemen başlanmasıdır” dedi.

KİSTİN BELİRTİLERİNE DİKKAT!

Çikolata kistlerinin oluşmasında kesin bir neden bilinememesine rağmen üzerinde en sık durulan teorinin geriye adet görme olduğunu açıklayan Doç. Dr. Turan, “Kadınların rahim içinden doğum yoluna dökülen adet kanı tüplerden de karın içine kaçmakta ve karın içinde belli yerlerde tutunmaktadır. Bu hastalar sıklıkla sancılı adet, adet sırasında idrarda yanma, bulantı, kusma ve ishal bulgularıyla başvururlar. Bunun dışında kist oluşmuşsa buna bağlı devamlı adetten bağımsız kasık ve bel ağrısına sahip olabilirler. En önemli etkilerinden biri de kısırlıktır. Çocuk istemi olan hastalarda sıklıkla rastlantısal bir şekilde de saptanabiliyor” dedi.

KISIRLIK NEDENİ

Çikolata kistlerinin tüplerde yapışıklıklara neden olması, yumurtaya yaklaşan spermler üzerindeki toksik etkiler ile spermlerin ölmesine yol açması nedeniyle de kısırlık yaptığını açıklayan Doç. Dr. Turan, “Bunun dışında yumurtalıklarda yumurta rezervinin erken tükenmesine neden olabilir. Bu nedenle bu hastalarda kanda Anti Müllerian Hormon (AMH) seviyesi ile yumurtalık rezervi tetkik edilmelidir. Ayrıca bu hastalar sağlıklı hastalara göre daha yüksek düşük oranlarına sahiptir. Düşük rezerv saptanan evlenmemiş hastalarda mutlaka yumurta dondurma, evli olanlarda ise embriyo dondurma önerilmelidir” şeklinde konuştu.

CERRAHİ TEDAVİDEN KAÇININ

Çikolata kistlerinin tedavisinde hastanın bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Turan, “Hastanın çocuk isteği olup olmadığı, kistin büyüklüğü, hastanın şikayet derecesi operasyon için karar verdiren belli başlı kriterlerdir. Çocuk isteği olan hastalarda mümkün oldukça cerrahi tedaviden kaçınılmalıdır. Çünkü yapılan her cerrahi bu hastalarda sağlam yumurtalık dokusunun da kistle beraber çıkarılabilmesi ve yumurtalık rezervinin daha da azalmasıdır. Bu hastalara önerim çikolata kistinin saptanması durumunda kistin büyümesini engelleyecek medikal tedavinin hemen başlanmasıdır. Bunun dışında seri Anti Müllerian Hormon (AMH) seviyeleri ile bu hastalarda mutlaka yumurtalık rezervi takip edilmelidir. Azalmış over rezervi saptanan hastalar hızlı bir şekilde üremenin korunması amacıyla yumurta veya embriyo dondurmaya yönlendirilmelidir” dedi.