Halk arasında "Sara hastalığı" olarak da bilinen epilepside hastalar, düzenli ilaç kullanımı sayesinde hayatlarını nöbet geçirmeden sürdürebiliyor.

Beynin normal aktivitesinin, sinir hücrelerinde geçici olarak oluşan anormal elektriksel aktivite sonucu bozulmasıyla görülen epilepsi, düzenli ilaç kullanımı sayesinde günlük hayatta sorun olmaktan çıkabiliyor.

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Naz Yeni, Dünya Epilepsi Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, epilepsinin, nöbet gerçekleştiğinde hastada gelip geçici bilinç kaybına neden olabileceğini söyledi.

Hastalığın beyinde var olan elektriğin aşırı artmasıyla ortaya çıktığını dile getiren Yeni, epilepsinin çok kısa süre içerisinde ortaya çıktığını ve tekrarlayabildiğini aktardı.

Prof. Dr. Yeni, ''Dünyanın her yerinde, her coğrafyasında bu hastalığı görmek mümkün. Dünyada 50 milyon civarında epilepsi hastası olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de ise 750 bin civarında olduğunu düşünüyoruz. Her yıl yaklaşık 30 bin kişiye epilepsi teşhisi konuluyor.'' diye konuştu.

"EPİLEPSİ KONTROL EDİLEBİLİR BİR HASTALIK"

Prof. Dr. Yeni, epilepsinin aynı zamanda kontrol edilebilir bir hastalık olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

''Hastalığın tedavisini ilaçlarla yapıyoruz. Tedavinin başarılı olma olasılığı yüzde 70 civarında. Hastalar ilaçları düzenli kullandıkları zaman nöbetsiz yaşayabiliyor. Aileye tedavi sürecinde çok görev düşüyor. Hastaya hastalığıyla ilgili sorumluluğu almasını anlatmalılar. Özellikle ergenlerde bu çok sorun olabiliyor. Aileler, çocuklarına ilaçları düzenli olarak alması gerektiğini öğretmeliler. Ailelerin ilaçların sürekli şekilde kullanılması noktasında temkinli olmaları gerekiyor. Bunun yanında hastalar uykusuz kalabiliyor. Maalesef internet ve telefon, bilgisayar oyunları, uygulamaları gençlerin uzun saatler bilgisayar ve internet başında durmasına neden oluyor. Bu da hastaların uyku düzenini bozuyor. Ailelerin buna da dikkat etmesi çok önemlidir."

"YANLIŞ BİLGİLER NEDENİYLE HASTALAR TOPLUMDAN DIŞLANIYOR"

Hastalığın, diyabet ve kalp-damar gibi kronik hastalıklardan farkı olmadığına işaret eden Yeni, epilepsinin bulaşıcı sanıldığını dile getirdi.

Prof. Dr. Yeni, epilepsi hakkındaki yanlış ve eksik bilgilerin, hastaların toplumdan dışlanmasına neden olabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Toplumsal bilinç eksikliği hastaların iş bulmasına engel oluyor. Hastalar toplumla iletişim noktasında sorunlar yaşıyor. Hastalar genellikle iş bulamıyor ya da bulmakta zorluk çekiyor. Eğer iş bulmuşlarsa da nöbet geçirmeleri halinde işini kaybedebiliyor. Bundan dolayı hasta olduklarını işverenlerden saklıyorlar. Zaten işveren eğer hasta olduğunu biliyorsa işe almıyor. Türkiye'de belirli sektörlerde özürlü çalıştırma yükümlülükleri var. Ancak iş verenler bu durumda çoğunlukla epilepsili çalışan tercih etmiyor."