Besin zehirlenmelerine yol açan bakteri ve toksinlerin bebekte sorun oluşturmayacağını dile getiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Aslı Alay, “Ancak annenin genel durumu ve klinik bulguları önemlidir. Anne adayında aşırı sıvı kaybı, yüksek ateş olmadığı sürece bebek bu durumdan etkilenmez” dedi.

Tedavide amacın kaybedileni yerine koymak olduğunu anlatan Op.Dr.Aslı Alay, “Çoğunlukla gebelikte besin zehirlenmesinde bulantı nedeniyle ağız yolu ile beslenilemez, ishal ve kusma su ve mineral kaybına neden olur. Anne adayının kaybettiği sıvılar damaryolu ile verilmelidir. Barsak hareketini azaltan ve ishali engelleyen ilaçların kullanılması çok sakıncalıdır. Çünkü ishali durduran ilaçlar zehrin dışarı atılımını engeller, hastadaki belirtilerin şiddetini artırır. Genel durumu düzeldikten ve ağızdan beslenmeye başlandıktan sonra diyetteki besin öğeleri de dikkatle seçilmelidir. Bol sıvı verilmeli, tuz eklenmelidir” diye konuştu

HAMİLE BİR KADIN ZEHİRLENDİĞİNDE İLK MÜDAHALE NASIL YAPILMALIDIR?

Op.Dr.Aslı Alay, hamile bir kadının zehirlendiğinde ilk müdahalenin nasıl olması gerektiği konusunda ise, “Acil önlem şüpheli besinin veya suyun tüketilmemesi ve hastanın en yakın sağlık kuruluşunda takip edilmesi olmalıdır.

Besin zehirlenmesine yol açan bazı mikroorganizmalar pişirme sırasında oluşan ısı ile yok olmaz. Özellikle hijyenik kurallara dikkati gerektirir. Bunlar arasında ellerinizi sık sık yıkamak, tırnakların kısa olması, yemek pişirirken aksesuar kullanılmaması ve kağıt havlu kullanımı önemlidir.

Oldukça ciddi seyreden besin zehirlenmesi olan botulinum toksini oksijensiz ortamda çoğalabileceği için usulüne uygun hazırlanmayan konserveler önemli bir tehdittir. Konserve gıda alırken kutusunun hasar görmemiş olması, son kullanma tarihine dikkat edilmesi gerekir.Gebelikte bu ürünlerden uzak taze sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmesi ise önerimizdir” diye konuştu.

İçme suyunun kaynağının da oldukça önemli olduğunu vurgulayan Op.Dr.Aslı Alay, “Güvenemediğiniz bir su kaynağından su kullanmak zorunda iseniz mutlaka suyunuzu içmeden kaynatmalısınız. Pastörize edilmemiş süt ve taze peynir tüketimi de besin zehirlenmesi açısından önemli bir risk oluşturmaktadır. Pişirdiğiniz bir yemeği özellikle yaz aylarında bir saatten daha uzun süre oda ısısında bekletmeyiniz. Çiğ et, çiğ tavuk ve kümes hayvanlarının etlerini çıplak elle dokunduktan sonra ellerinizi sabun ve sıcak su ile bolca yıkamalısınız. Yumurtayı kullanmadan hemen önce sadece su ile yıkayın. Çiğ balık tüketmeyin. Zehirlenmeye yol açan mikroorganizmalar bazen besinler, bazen sular, bazen de hijyenik olmayan koşullardaki yaşam ile bulaşabilir. Anne sütü ile direk bebeğe geçiş olmamakla beraber annenin memesi, meme ucu ve annenin elleri gerekli hijyenik kurallara uygun temizlenmiyorsa bebeğe bu yolla geçiş olabilir” diye konuştu.

Op.Dr.Aslı Alay, emziren annelerin gıda zehirlenmelerine karşı özellikle kullanılan suyun önemli olduğunu güvenilmediği durumlarda kaynatılması gerektiğini belirterek, “Bebeğin su kabı, emziği, biberonu belirli aralıklarla kaynatılmalı, her kullanım öncesinde yıkanmalı ve biberon içerisindeki su sık aralıklarla değiştirilmelidir. Mümkünse bebeğinizin biberonu ve su kabının cam olmasına özen gösterin. Bebeklerde sık gördüğümüz bazen annelerin kurtarıcısı gibi gözüken emziklerde enfeksiyon riski taşır. Çünkü sürekli yere düşen emziğinin peşinde olan bebeğiniz bu yolla enfeksiyonları da alabilir. Mutlaka emzirmeden önce ellerinizi yaklaşık 15-20 saniye kadar su ve sabunla bilekleri de dahil olmak üzere yıkamalı, tırnaklarınız kısa olmalı ve emzirme sırasında aksesuar kullanmamalısınız. Çünkü yüzük, bilezik, künye gibi takılar yeterli temizlenemediğinden iyi bir enfeksiyon taşıyıcısıdır” şeklinde konuştu.