Merhaba sevgili okurlar,

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB); çocukluk çağında en çok gözlemlenen, huzursuzluk, unutkanlık, öğrenme güçlüğü ve aşırı hareketlilik gibi davranış sorunlarıyla kendini gösteren psikiyatrik bozukluklardan biridir. Kızlara göre erkeklerde 2-3 kat daha fazla görülen hiperaktivite bozukluğunun meydana gelmesinde genetik, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir. Hiperaktivite sorununun çözümü için ailelerin üzerine büyük bir görev düşmektedir. Bu nedenden dolayı çocuğunuzun konsantrasyon bozukluğu yaşadığını ve olması gerekenden fazla hareketli olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir doktora danışmanız gerekmektedir. Eğer böyle bir durum varsa ve bu durum önemsenmez ise çocuğunuzun ileriki yaşamını olumsuz yönde etkileyecek problemlere neden olacaktır. Fakat hiperaktif bir çocuğunuz varsa paniğe kapılmanıza ve kendinizi üzmenize hiç gerek yok. Uzmanlar eşliğinde çocuğunuzun sağlığına olumlu anlamda katkılar sağlayabilirsiniz.

Yapılan araştırmalara göre dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı almış çocukların yeterli beslenmedikleri ve doğru besin tercih etmedikleri dönemlerde hiperaktif oldukları gözlenmiştir.

Bu bağlamda;

1.Kolalı içecekler, gazlı içecekler ve hazır meyve suları

2.Kafein içerikli içecekler

3.Sofra şekeri (beyaz şeker), şekerlemeler ve boyalı besinler

4.Boya ve şeker ilave edilmiş süt ve süt ürünleri

5.Konserveler

6.Cips gibi atıştırmalıklar

7.Hazır çorba ve baharat karışımları

8.Hazır puding, kek ve bisküvi gibi benzeri ürünler

9.Et ve tavuk suyu tabletleri

10.Salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünlerin tüketimine dikkat edilmesi ve uzak durulması gerekmektedir.

Öneriler;

Yapılan çalışmalara göre DEHB tanısı almış çocuklara omega-3 yağ asidi takviyesi yapılmasının var olan belirtileri düzelttiği gözlenmiştir. Özellikle yağlı balıklarda bulunan omega-3 hem hafızayı güçlendirmekte hem de var olan hiperaktif davranışların azalmasında büyük rol oynamaktadır. Bu nedenden dolayı haftada 2 kez balık tüketimi omega-3 alımı açısından destek sağlamaktadır. Balık dışında omega-3 kaynağı olan semizotu, ceviz, badem gibi yağlı tohumlardan da yararlanabilirsiniz.

Bunlarla beraber bilimsel çalışmalardan elde edilen verilere göre DEHB tanısı almış çocuklarda demir ve çinko oranlarının düşük oluğu görülmüştür. Bu nedenden dolayı günlük diyetlerine demir ve çinko minerallerinin eklenmesi, çocukların davranışlarında olumlu anlamda izler bırakacaktır.

Yukarıda bahsettiğim besinler, besin koruyucular, renklendiriciler ve içeriği bilinmeyen her türlü besinleri çocuklardan uzak tutmak gerekmektedir.

Basit karbonhidrat (çikolata, beyaz şeker, vb) içeren besinler insülin ve adrenalin salınımını arttırmaktadır. Aşırı adrenalin hormonunun salgılanması da magnezyum eksikliğine neden olabilmektedir. Buna bağlı olarak da sağlık sorunları meydana gelebilmektedir. Bunlarla beraber basit karbonhidrat içeren besinler kan şekerinin ani inip çıkmasına neden olduğundan, çocuklarda dikkat dağınıklığına ve aşırı hareketliliğe yol açmaktadır. Bu nedenle bu tür besinlerin tüketimi sınırlandırılmalı ve magnezyum yetersizliğinin önlenmesi için de ek magnezyum uzman eşliğinde verilmesi önerilebilir.

Enerjilerini dengeleyebilmek ve ilgilerini toplayabilmek adına sevebilecekleri aktiviteler planlayabilirsiniz.

Çocuğunuzda DEHB belirtilerini arttırdığını düşündüğünüz besinleri ve içecekleri gözlemleyerek bir günlüğe yazabilirsiniz. Böylece çocuğunuzun tedavisinde doktorunuz ve diyetisyeninizle birlikte daha verimli bir yol alabilirsiniz.

Görmüş olduğunuz gibi doğru besinler tercih edildiği ve uzman eşliğinde her anlamda ilerleme sağlandığı takdirde çocuğunuzun sağlığına, gelişimine ve öğrenim hayatına olumlu anlamda katkı sağlayabilirsiniz.

Haftaya yeni konular ile görüşmek dileğiyle. Sağlıkla kalın.