Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Serkan Öztürk, ramazan ayında görülen kalp krizi vakalarının en büyük nedenlerinden birinin iftarda yenen aşırı yağlı yemekler olduğunu bildirdi.

Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oruç turan birinin yaklaşık 17 saat aç ve susuz kaldığını, iftar saatinde yoğun bir şekilde yemek ve su tüketilmesi halinde vücuda aşırı yüklenme olduğunu belirtti.

İftarda yemek tüketimi konusunda vatandaşlara uyarılarda bulunan Öztürk, "İftar saatinde ve daha sonrasında beslenmenin az yapılması gerek. Az miktarda yemekten yaklaşık iki saat sonra bir şeyler daha yenebilir. Akşam aşırı yemek yenilmemesi gerektiğini herkes tavsiye ediyor artık. Kalp hastası olsak da olmasak da bu tavsiye ediliyor. Muhakkak sahura da kalkılmalı. Gece yemek yenmesi ve su içilmesi önemli. Sahur yapılmayışı iftarda aşırı yemek yenildiğini gösterir. Bu da riskli bir durum. Yemek sonrasında ani kalp krizi gelebilir." dedi.

Ramazanın başlamasının ardından geçen 4 günlük sürede hastanede 4'ü kadın 10 hastanın kalp krizi tanısıyla tedavi altına alındığını bildiren Öztürk, şu bilgileri aktardı:

"Bunun en büyük nedenlerinden biri iftarda yenen aşırı yağlı yemekler. Bunlar tam tıkalı damarla gelenler. Son 3 ayda kalp krizi geçiren kişilerin yaş aralığı 27 ila 90. Ağır yemek yemek çok uygun değil. Ne yerseniz yiyin ama az yiyin. Bu yenen kızartma da olabilir, kırmızı et de ama az tüketilmesi gerek. Suyun da uygun kararda tüketilmesi gerek. Aşırı yemek, kalbe olduğu kadar mide için de sıkıntı oluyor."

Öztürk, sebze ve meyve bolluğuna dikkati çekerek, "Bu mevsimde yeşil fasulyeden taze salatalığa kadar bütün sebzeler tüketilebilir. Aşırı yağlı yemeklerden uzak durmak gerek. Yağda pişirilmiş kırmızı et tüketiminden de uzak durmak gerek. Daha az et ürünleri ve daha çok sebze ve meyve tüketilmeli." ifadesini kullandı.

Özellikle 75 yaş ve üstündekilerin çok daha dikkatli olması gerektiğini kaydeden Öztürk, "Bu yaşlardaki insanların vücudunun kendini toparlaması daha zor olabilir. Öte yandan kalp krizi için 'ben gencim bana bir şey olmaz' mantığı da yanlış. Özellikle erkeklerde 40, bayanlarda ise 50 yaşından sonra çok daha dikkatli olunması gerekiyor. Bu yaşlarda kalp krizini daha fazla görüyoruz." vurgusu yaptı.