Kadının ve erkeğin bilinenin aksine cinsel davranış ve tutumları açısından çok önemli farklılıklara sahip olduğunu biliyor muydunuz? Gerçekte bu farklılıklar bilindiğinde ve bunlardan kaynaklanan cinsel davranışlar anlaşıldığında, cinsel uyum elde edilerek tam bir cinsel doyuma ulaşılabiliyor. Farklılıkların farkında olmamaksa, ateşle barut etkisiyle başlayan cinsel ilişkinin ateşle su etkisiyle sonuçlanmasına ve sönmesine neden olabiliyor. Partnerlerin her ikisinin de ayrı telden çaldığı, ahengin olmadığı, tek taraflı doyumun yaşandığı bir cinsel ilişki her iki tarafı da mutsuz edebiliyor. Peki nedir bu kadının ve erkeğin cinsellik algılamasındaki farklar?
 
 Erkek hızlı kadın yavaş uyarılıyor...
 
Cinsellikte kadın-erkek arasındaki en keskin farkın anatomik ve fizyolojik özelliklerinden kaynaklandığını belirten Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, erkeklerin sertleşen penislerinin cinsel olarak uyarıldıklarının tartışmasız bir göstergesiyken, kadınların cinsel olarak uyarılıp uyarılmadıklarının çoğu zaman adeta gizli bir sır gibi olduğunu söyledi. Psikoterapist Cem Keçe, tüm cinsel işlev bozukluklarının ve cinsel isteksizlik gibi sorunların temelinde öncelikle kadın ve erkeğin cinselliği tam olarak kavrayamaması ya da yanlış öğrenmelerle birbirlerinin karşısına çıkmaları olduğunu belirtirken, “Aslında temelde kadın da erkek de bedenlerinde farklı cinsel donanımlara sahipler. Ancak işin sırrı da burada yatıyor. Eğer farklılıklar bilinirse sekste uyum yakalanır” dedi.

Kadınlarda ve erkeklerde cinsel isteğin oluşumunun farklı şekilde gerçekleştiğini ifade eden Psikoterapist Keçe, “Uyarılma ve penis-vajina birlikteliğine hazır hale gelmenin göstergesi kadında ve erkekte farklıdır. Erkeklerde penis sertleşir, cinsel heyecan ve coşku artar, penisin ucundan şeffaf bir sıvı olan zevk suyu gelir. Zevk suyu meni değildir, meninin kolay fışkırtılması için penisin içini döşeyen ve üretra adı verilen borucuğun kayganlığını sağlar. Kadınlarda ise vajina ıslanır ve genişler, klitoris kabarır yani sertleşir, cinsel heyecan ve coşku hissedilir. Ancak erkekler çabuk uyarılır ve sekse hazır hale gelir, adeta elektrikli ısıtıcı gibidirler. Fişini taktığınızda birkaç dakika içinde ısınır ve ısıtmaya başlar. Kadınlarsa eski demir döküm kalorifer peteği gibidir ve geç ısınır. Ama bu ısı tüm odayı ısıtacak kadar güçlüdür ve uzun solukludur. Mesele hızla ısınan erkekle geç ısınan kadının birbirine uyumunu sağlamaktır” dedi.

Cinsel uyarılmanın, kadınlarda duygusal uyaranlar, erkeklerde görsel-zihinsel uyaranlar aracılığıyla olduğunu belirten Psikoterapist Keçe, bu nedenle de erkeklerde uyarılmanın kadınlara göre çok daha kolay ve hızlı gerçekleştiğinin altını çizdi. “Kadınlarda cinsel isteğin oluşması için erkeklerde olduğu gibi sadece cinselliğin düşünülmesi ya da fantezi kurulması yeterli olmaz. Çoğunlukla doğrudan erotik fiziksel uyarılma ya da partneriyle arasında romantik bir yakınlık ya da duygusal bir bağ olması gerekir” şeklinde konuşan Keçe, bu anlamda bir erkek için partnerin kim olduğunun önemli olmadığını, tanımadığı, ilk kez gördüğü biriyle de cinsel ilişki kurabileceğini, ama kadın için çoğu zaman partnerinin kim olduğunun ve aralarındaki duygusal bağın çok önemli bir faktör olduğuna dikkat çekti. Keçe, tüm bunlara karşın kadınların cinsel uyarılma olmadan da kayganlaştırıcı jeller kullanarak cinsel ilişkide bulunabileceğini, erkeklerin cinsel uyarılma, yani sertleşme olmadan cinsel ilişkide bulunamayacaklarını da belirtti.
 
Erkek için erotizm kadın için romantizm…
 
Psikoterapist Cem Keçe, erkeklerin cinselliğin fiziksel boyutunu, kadınların ise duygusal boyutunu ön plana alarak seksi yaşadıklarını söyledi. “Cinsellik erkekler için erotizm, kadınlar için romantizm odaklıdır” diyen Keçe, bunda hormonlarının etkisinin büyük olduğunu söyledi. Keçe bu durumu şu şekilde açıkladı:

“Erkeklerin cinsellik hormonları uyarılma sırasında hızla en yüksek seviyeye çıkar ve orgazma ulaşır ulaşmaz aynı hızla en düşük seviyeye inerek cinsel uyarılmayı sonlandırır. Yani penis çabuk sertleşir ve boşaldıktan sonra çabuk iner. Kadınların cinsel uyarılma sürecinde ise, hormonları daha yavaş ve uzun sürede en yüksek seviyeye ulaşır ve orgazma ulaştıktan sonra da etkilerini göstermeye devam eder. Yani klitoris yavaş sertleşir ve boşaldıktan sonra da uzun bir süre sert kalabilir. Bu sayede bir kadın art arda birden çok kez boşalabilir veya orgazm olabilir ama bir erkeğin boşaldıktan sonra bir daha boşalabilmesi için bir dinlenme süresi gerekir. Erkeklerde sertleşmenin uyarılmanın açık göstergesi olması gibi, meni çıkışı da boşalma ya da orgazmın açık göstergesidir. Kadınlarda her iki durumda da bu kadar açık ve kesin bir gösterge yoktur, kadınlar boşaldığında meni gibi sıvı çıkışı olmaz ve kadınlar çoğu zaman kendilerini orgazm taklidi yapmak zorunda hissederler.”

Erkek skora odaklanıyor... 

Psikoterapist Cem Keçe, kadınların cinsel tatmine ulaşmasının, erkeklerin cinsel tatmine ulaşmasından daha karmaşık ve daha uzun bir süreç olduğunu açıkladı. Kadınlar için cinsel performansın değil, duygusal tatminin ve cinsel tatmin birlikteliğinin önemli olduğunu belirten Keçe, “Erkekler içinse, cinsel tatmin cinsel performansa eşdeğerdir. Kadınların yaptıkları gibi orgazm taklidi yapma olanakları olmadığından, performansları ölçüsünde cinsel tatmin sağlarlar. Bu nedenle de erkekler performans kaygısı yaşarlar ama kadınların böyle bir kaygıları olmaz” dedi. Erkeklerin cinselliği dokunarak, sevişerek hazırlık yapmadan doğrudan penis-vajina birleşmesi olarak yaşadıklarında da boşalabileceklerini belirten Keçe, kadınların sevişmenin olmadığı bir cinsel ilişkide duygusal tatmin sağlayamadıklarından cinsel tatminlerinin ya olmayacağını ya da eksik kalacağını söyledi. Keçe, kadının cinsel tatmine ulaşmak için heyecanlandırıcı dokunuşlara, sevgi sözcüklerine ve belli bir süreye ihtiyaç duyduğunu belirtirken, “Erkeklerse cinsel arzuları uyandıktan sonra daha kolay ve daha kısa sürede cinsel tatmine ulaşabilirler” dedi.
 
Erkekler kadınlara göre daha çok seksi düşünüyor...

Kadın ve erkeklerde ergenlik döneminde mastürbasyonla başlayan cinsel deneyimin, erkeklerde kadınlardan daha erken yaşlarda görüldüğüne dikkat çeken Psikoterapist Keçe, erkeklerin hem bu dönemde hem de sonraki yaşlarda kadınlardan daha sık mastürbasyon yaptığını belirtti. Cinselliği en fazla düşünen ve daha fazla cinsel partneri olan tarafın erkekler olduğunu ifade eden Keçe, “Klinik bulgular gösteriyor ki, erkeklerin ilk cinsel partner deneyimleri genellikle seks işçisi bir partnerle olurken, kadınlarda böyle bir deneyim yaşanmaz. Kadınların ilk cinsel partnerleri genellikle ilk sevgilileri olur. Erkekler cinsel deneyim açısından olgunluğa 20’li yaşlarda ulaşmış olurlar ama kadınlar cinsel deneyim olgunluğuna 30’lu yaşlarda ulaşırlar. Erkekler duygusal bir ilişkileri varken başka bir ya da daha çok partnerle cinsel ilişki yaşayabilir ama kadınların cinsel yaşamında genellikle aynı anda sadece tek bir partner olur” ifadelerini kullandı.

Kadın cinsel iletişim kurmaya daha hevesli...
 
Psikoterapist Cem Keçe, cinsellikte kadın ve erkek arasındaki önemli bir farkın ve buna bağlı olarak gelişen önemli bir sorunun da cinsel iletişimde gözlendiğini belirtti. Keçe, kadınların, partnerleriyle cinsellikle ilgili daha fazla iletişim kurmak istediklerini ama bu iletişimi başlatmaktan çekindikleri için cinsel isteklerinin ve tercihlerinin partnerleri tarafından sorulmasını beklediklerini söyledi. Ancak erkeklerin de genellikle cinselliğin tamamen kendi sorumluluklarında olduğunu, cinsel ilişkinin tüm aşamalarını kendilerinin yönlendirmeleri gerektiğini düşündüklerine değinen Keçe, “Cinsellik konusunda her şeyi bildiklerine inandıkları için erkekler partnerlerinin isteklerini ve tercihlerini göz ardı ederler” dedi. Cinsel iletişimin, cinsel ilişki kurma isteğinin partnere ifade edilmesinde de önemli olduğunu vurgulayan Keçe, “Erkekler cinsel ilişki isteklerini partnerlerine doğrudan söyleme konusunda rahat davranırlar. Kadınlar ise cinsel ilişkiye girmek istediklerini partnerlerine açıkça söylemek yerine dolaylı olarak anlatarak ya da dokunuşlarla ifade ederler” şeklinde konuştu.