Hiçbir yiyecek tek başına meme kanserini önleyemez. Ancak, dengeli bir diyet vücudunuzu mümkün olduğunca sağlıklı tutar, bağışıklık sisteminizi güçlendirir ve meme kanseri riskini mümkün olduğunca düşük olmasını sağlar.

Sağlıklı bir kiloda olmak, meme kanseri ve tekrarlama riskini azaltmaya yardımcı olur. Araştırmalar, tanı konulduktan sonra kilo alan kadınlarda kanserin tekrarlama riskinin arttığını göstermektedir. Sağlıklı beslenmek kanser dahil hastalıkları önlemenin en iyi yoludur.

Ayrıca araştırmalar, aşırı kilolu kadınların menopozdan sonra meme kanseri geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Sağlıklı bir diyet mutlaka fiziksel aktivite de içermelidir. Haftada 3 ila 4 saat yürüyüş yaparak başlayabilirsiniz. Küçük bir egzersiz seansı sağlıklı ve hızlı kilo vermeye yardımcı olurken aynı zamanda bağışıklığı güçlendirir.

Yeterli miktarda su içmek de çok önemlidir. Yeterli su içmeden sağlıklı bir diyet tamamlanmaz.

Az yağlı bir diyet meme kanseri riskini azaltıyor

Düşük yağlı bir diyetin uygulanması meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Kadınların günlük kalorilerinin sadece yüzde 25'ini yağdan aldıkları bir çalışmada, kanserin tekrarlama riskinin daha düşük olduğu bulundu.

Diyetinizdeki yağ miktarını azaltmak, sağlığı önemli ölçüde iyileştirebilir. Sağlıklı seçimlerin düşük yağlı bir diyete eşlik etmesi daha kolaydır. Daha fazla meyve ve sebze yemek düşük yağlı bir diyette daha kolaydır. Tüm bu değişiklikler, kanser riskini azaltmanıza yardımcı olabilir.

Meme kanseri riskine ilişkin karşılaştırmalı bir araştırmada, düşük yağlı bir diyet uygulayan menopoz sonrası kadınlarda meme kanseri riskinin, normal beslenmeye devam eden gruba göre daha düşük olduğu görüldü.

Uzmanlar, yağlı yiyecekleri azaltarak diyetteki meyve, sebze ve kepekli tahıl miktarının artırılmasını öneriyor. Bu, vücudunuzun yeterli besin almasını ve genel sağlığınızın iyileşmesini sağlar.

Meme kanseri riskini azaltabilecek yiyecekler

Meme kanseri riskini azaltmak için diyetinize mutlaka koyu yeşil yapraklı sebzeleri dahil edin. Lahana, roka, ıspanak ve pazı gibi koyu yeşil yapraklıları her gün tüketin. Tüm bu sebzeler kanser önleyici özelliğe sahiptir. Ayrıca beta karoten, lutein ve zeaksantin gibi antioksidan karotenoidler içerirler.

Somon, sardalya ve uskumru gibi yağlı balıklar, içerdikleri omega 3 nedeniyle oldukça sağlıklıdır. Omega-3 yağ asitlerinin yanında içerdikleri selenyum ve kantaksantin gibi antioksidanların da kansere karşı koruyucu etkileri vardır.

Günde en az 5 porsiyon (en az 150 gr) çeşitli sebze ve meyvelerin tüketilmesi tavsiye edilir. Meyve ve sebzeler, çeşitli antioksidanlar da dahil olmak üzere yüksek miktarda fitokimyasal içerir. Bu fitokimyasallar kanser önleyici etkilere sahiptir.

Yaban mersini, ahududu, böğürtlen, çilek ve kızılcık gibi kırmızı meyveler en iyi antioksidan meyvelerdir. Üç kanser önleyici molekül (ellagic asit, antosiyanidinler ve proantosiyanidinler) içerirler. Kiraz, elma, erik ve kırmızı üzüm de büyük bir antioksidan güce sahiptir.

C vitamini açısından zenginlikleri ile bilinen turunçgiller de birçok faydalı kimyasal bileşik içerir. Bir portakalda yaklaşık 200 farklı bileşik vardır. Narenciye meyvelerinin aktif maddeleri polifenoller ve terpenlerdir. Narenciye meyvelerini tüketmek, diyetinize kanserle savaşan yiyecekleri eklemenin başka bir yoludur.

Sarımsak, soğan ve pırasa gibi sebzeler de kanserin önlenmesinde rol oynar. Kanser önleyici güçleri içerdikleri kükürt bileşiklerinden (allisin, tiyosülfinat, tiyosülfonatlar, monosülfidler, disülfidler ve trisülfidler) gelir. Bu moleküller, karakteristik aroma ve tatlarını verir.

Domatesin de kanser önleyici özellikleri vardır, bu etki içerdiği likopenden gelir. Likopen, meyve ve sebzelere renklerini veren antioksidan sınıfı olan karotenoidlerin bir parçasıdır. Domatesin pişirilmesi likopenin etkisini artırır. Yüksek bir likopen alımı, kanseri önlemek için özellikle önemlidir.

Kanser riskini azaltmak için et tüketiminin sınırlandırılması önerilir. Et tüketimini sınırlayarak doymuş yağ tüketimini azaltabilirsiniz. Yarı vejetaryen bir diyet benimsemek, meyve ve sebze gibi kansere karşı koruma sağlayan gıdalara yer açmayı kolaylaştırır. Yarı vejetaryen diyet, Akdeniz diyetine benzer. Çok az et içeren bu tür bir diyette şarküteri etleri tamamen sınırlandırılır ve bunun yerine balık, deniz ürünleri, kümes hayvanları, baklagiller ve kuruyemişler tüketilir. Yağ olarak ise zeytin ve kolza yağı gibi kaliteli bitkisel yağlar tavsiye edilir.