Kışın ısıtma, yazın soğutma amaçlı kullanılan klimaların bakımının çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Behice Kurtaran, uzmanlarca önerilen sıklıkta bakım yaptırılmasını istedi. Klimaların partikülleri sakladıkları haznelere sahip olduğunu anlatan Kurtaran, "Bu haznelerin temizlenmemesi durumunda her hava devir daimi sırasında bu partiküllerin ortama yayılma riski var. Bakımsızlık, mikrop taşıyan partiküllerin beklemesine ve ortamda çoğalmasına neden olur" dedi.

Nemli ortamlarda bazı mikroorganizmalar ve virüslerin hızlı çoğalıp yayılabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Behice Kurtaran, şunları kaydetti:

"Kışın pencereler genelde kapatılıyor. Bu ortamda bakımı yapılmayan klimalar çalıştırıldığında bu mikrop taşıyan partikülleri soluyoruz. Her mikrop soluyan kişi hasta olmayabiliyor. Eğer beslenme bozukluğu, ileri yaşlılık, direnç düşüklüğü, KOAH gibi solunum rahatsızlığı olanlar ve kronik hastalıkları bulunanlar açısından risk var. Yılın her döneminde enfeksiyon oluşabilir. Ama kışın ortamdaki solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüsler arttığı için, klima bakımı daha da önemli hale geliyor. Çünkü bu virüsler soğukta kendini daha çok arttırabiliyor. Dolayısıyla kapalı ortamda çalıştığı düşünüldüğünde klima ile bu virüslerin bulaşma riski daha da artıyor. Ortamda hangi virüs varsa klima onu taşır veya saklar. Klimanın kışın solunum yolu virüslerini bulaştırma olasılığı daha fazla oluyor. Normal oda ısının 22 derece olduğu söylenir. Ama klimayı genelde yazın 16-17 derecede, kışın ise 30 dereceye kadarki sıcaklıkta çalıştırıyoruz. Dışarı ve içeri arasındaki sıcak farkı çok fazla olmamalı. Oda sıcaklığı kış ve yaz aylarında da 22 derece civarında tutulmalı. Klima çalıştırılan odaların da mutlaka havalandırılması gerek."