: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Yıldız, kişisel bilgi ve deneyimlerine göre, ozon tedavisinin sportif performansı doğrudan olmasa da kendini iyi hissetme, yenilenme ve toparlanma sürecini hızlandırarak sportif performansa katkı sağlayabileceğini söyledi.

Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda oldukça yaygın uygulama alanı bulan ozon tedavisinin Türkiye'de 2000'li yıllardan itibaren hekimlerin ilgisini çekmeye başladığını belirtti.

Bu ilginin temelinde, klasik yöntemlere dirençli tıbbi sorunların çözümünde yeni bir tedavi seçeneği olarak görülmesinin yanı sıra, yöntemin hızlı, etkin ve yan etkisinin oldukça az olduğunu ileri süren görüşlerin etkili olduğunu ifade eden Yıldız, "İlk yıllarda ozon tedavisinin yasal altyapısı ve bilimsel ilkelere uygun uygulama alanlarının tanımlanmamış olması, tedaviyi uygulayan hekimlerin gerçekçi olmayan hedefleri ve yine bu konuda bilgi, deneyim ve bilimsel çalışmaların eksikliğiyle ön yargılı akademisyenlerin direnci nedeniyle üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde uygulanamamıştır." diye konuştu.

Prof. Dr. Yıldız, aslında bu yıllarda üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde ozon tedavisinin etkinliğini inceleyen deneysel çalışmaların yapılmasının bilimsel açıdan oldukça önemli olduğuna değinerek, 2010'dan itibaren tedavinin de içinde bulunduğu geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yasal altyapısının ve bilimsel uygulama alanlarının tanımlanmamış olmasının, tanı, tedavi süreci ve bu süreçte yaşanacak hukuki sorunların Sağlık Bakanlığını harekete geçirdiğini aktardı.

SERTİFİKAYA SAHİP HEKİMLER UYGI-ULAMALI

Bundan sonra yapılan düzenlemelerle yöntemin yasal çerçevesinin ve bilimsel ilkelere uygun olarak uygulama alanlarının belirlendiğini dile getiren Yıldız, uygulamanın ozon uygulaması sertifikasına sahip hekimlerce gerçekleştirilmeye başlandığını söyledi.

Yıldız, bu kapsamda son yıllarda, majör ozon tedavisinin, yenilenme, kendini iyi hissetme ve fiziksel performansın artırılmasında kullanılmasının gündeme geldiğine işaret ederek, tedavinin faydalarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Majör ozon tedavisi, vücut dışında belirli miktardaki kanın aynı miktardaki ozonla reaksiyona girmesi esasına dayanan bir tedavi yöntemidir. Kimyasal reaksiyon sırasında, ozon plazmadaki antioksidan sistem, biyolojik molekül ve bileşiklerle kimyasal tepkimeye girerek reaktif oksijen türevleri ve lipit oksidasyonu türevlerinin oluşmasına yol açar. Reaktif oksijen türevleri eritrosit, lökosit ve trombositleri, lipit oksidasyon ürünleri ise endotel, kemik iliği ve organları uyarır. Bunun sonucu olarak hücre ve doku düzeyinde oksijen salınımında, bağışıklık sistemi kapasitesinde, yapıcı, onarıcı ve büyüme faktörlerinin üretimi ve salınımında, nitrik oksit üretiminde, oksidatif strese dayanıklı eritrosit üretimi ve kemik iliği hücre aktivasyonunda artış olur. Yine majör ozon tedavisinde tekrarlayıcı akut oksidatif stres ataklarıyla bozulmuş redoks sistemi yeniden dengelenmekte ve fizyolojik düzeydeki oksidatif ürünlerle tedavi etkinliği oluşturulmaktadır."

"OZON TEDAVİSİ, BİLİMSEL VE YASAL OLARAK KABUL EDİLMİŞTİR"

Prof. Dr. Yavuz Yıldız, biyokimyasal ve farmakolojik etki mekanizmalarına bağlı olarak, ozon tedavisinin hücresel ve doku düzeyinde yenilenmeyi hızlandırarak kendini iyi hissetmeyle sportif performansı artıracağının ileri sürüldüğünü ancak sporda kullanımı noktasında en önemli sorunun "Sportif performansı artırmak için kullanılan majör ozon tedavisinin yasaklı madde ve yöntemler içerisinde yer almakta mıdır?" olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu sorunun cevabı 'evet' bile olsa yenilenme ve kendini iyi hissetme alanında kullanılabileceği düşüncesindeyim. Bilindiği gibi yasaklı madde ve yöntemlerin sportif performansı artırmaya yönelik olarak kullanımı ulusal ve uluslararası dopingle mücadele kapsamında yasaklanmıştır.

Dünya Dopingle Mücadele Ajansı her yıl kullanımı yasaklı madde ve yöntemleri yayınlamaktadır. Majör ozon tedavisinin veriliş tekniği göz önünde bulundurulduğunda, 2016 Yılı Yasaklılar Listesi Uluslararası Standartları M1. Maddesi kapsamında değerlendirilebilir. Ancak majör ozon tedavisinin M1. maddesi kapsamına girdiği konusunda kesin bilgi bulunmamaktadır. Yine WADA ile yapılan yazışmalardan bir sonuç alınamamıştır. Geçmişte bilimsel çalışmaların yapılamamasının en önemli nedeni, yasal durum, etik sorunlar ve araştırmacıların ilgisizliği olmuştur.

Günümüzde ozon tedavisi, başta ülkemiz olmak üzere birçok ülkede bilimsel ve yasal olarak kabul edilmiştir. Bu durumun bilimsel çalışmalara da bir ivme kazandıracağını ümit etmekteyim."

"OZON TEDAVİSİ SPORTİF PERFORMANSTA ETKİN"

Bölümlerinin, ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığı araştırma makalelerinin yanı sıra, ulusal, uluslararası düzeyde düzenlenen kongre, sempozyum ve panellerde ozon tedavisine bilimsel katkılar sunmaya devam ettiğini, bu kapsamda çeşitli çalışmalar yürüttüklerini aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ülkemizde bilimsel ilkelere uygun olarak, yenilenme, kendini iyi hissetme ve sportif performans ekseninde ozon tedavisi uygulaması ilk olarak Gülhane Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanlığında uygulanmıştır. Literatürde ozon tedavisinin sportif performans üzerindeki etkisini araştıran bilimsel çalışmalar oldukça azdır ve bu konuda meta analizi de bulunmamaktadır. Majör ozon tedavisinin sportif performansta etkin olduğunu ileri süren görüşler, bu konu dışında yapılan ve majör ozon tedavisinin etki mekanizmalarını içeren yayınlara dayanmaktadır.

Bölümümüzde yazılan 'Yenilenme, Kendini İyi Hissetme ve Sportif Performans Ekseninde Majör Ozon Uygulaması' adlı makale ülkemizde bu alanda yapılan ilk çalışmadır. Bu çalışmanın sonraki çalışmalara ivme kazandıracağı düşüncesindeyim. Sonuç olarak, kişisel bilgi ve deneyimlerim, ozon tedavisinin sportif performansı doğrudan olmasa da kendini iyi hissetme, yenilenme ve toparlanma sürecini hızlandırarak sportif performansa katkı sağlayabileceği yönündendir."