Yaşanan iklim değişikliği nedeniyle tüm dünyada sıcaklıklarda artış olduğunu belirten Yıldız, “Oluşan sıcaklık artışları kuraklığa yol açarak çölleşmeyi hızlandırıyor, orman yangınlarının artmasına neden oluyor ve doğrudan hava kirliliğini tetiklenmesiyle havadaki ozon ve toz zerreciklerinin artışına da yol açıyor. Dolayısıyla bu konuda toplumsal bilincin artırılması sağlanmalı ve sağlık açısından risk altında olan grupların yüksek seviyede gerekli önlemleri almaları gerekmektedir” dedi. 

Prof. Dr. Yıldız, sıcaklık ölçümlerinin kayıt altına alındığı 1850’den beri hava ve deniz sıcaklıklarının devamlı olarak arttığını kaydederek, “Son yüzyılda küresel sıcaklıkta 0,8 C°’lik bir artış olmuştur. 21. yüzyılın sonunda ise 2,3-6 C° arasında bir artış beklentisi var. Böylesi bir artış yaşam kalitesi ve sağlık açısından dramatik sonuçlara yol açar” şeklinde konuştu.  

Küresel iklim değişikliğinin bazı yerlerde yoğun ve ani bastıran yağışlara neden olduğunu ve bunun sonucunda seller, toprak kaymaları ile su baskınları yaşandığını aktaran Yıldız, “Ayrıca artan çölleşme ve çöllerden kaynaklanan kum fırtınaları da küresel ölçekte bütün ülkeleri olumsuz yönde etkiliyor” hatırlatmasında bulundu. 

Prof. Dr. Yıldız, çöl tozlarının polenler gibi çeşitli alerjen ve virüslerin taşınmasında rol oynadığını belirterek, toza maruziyetin özellikle alerjik hastalıklar, astım ve solunum sistemi enfeksiyonlarını artırabileceği bilgisini paylaştı. 

Özellikle son yıllarda yapılan birçok çalışmada, çöl tozlarının başta kalp ve akciğer hastalıklarına bağlı ölümleri artırdığını kaydeden Yıldız, “Gaziantep ilinde 2009-2014 yılları arasında çöl tozunun solunum yollarına zararları 650 bin hasta üzerinde incelendi. Çalışma sonuçlarına göre toz fırtınası olan günlerde astım ve KOAH ilişkili acil başvurularında ve astım ölümlerinde artış yaşandı” ifadesini kullandı.