Türkiye Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği (TOTBİD) Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Subaşı, toplumun genelinin standart bir yaşam sürdüğü için yürümediğini, koşmadığını ve egzersiz yapmadığını belirterek tüketilen yüksek kalorili yiyeceklerin bel ağrılarını arttığını söyledi.

Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bazı romatizmal rahatsızlıkların 7 yılda ancak teşhis edilebildiğini bu yüzden bel ve eklem ağrılarının ciddiye alınması gerektiğini ifade etti.

Hafife alınan ağrıların ilerleyen dönemlerde daha büyük risk oluşturmaması için erken zamanda tedavinin önem taşıdığını vurgulayan Subaşı, "Aksi halde, ihmal sonucunda, omurgalarda ve vücudun diğer eklemlerinde kalıcı ve çözümü son derece zor problemler ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden bel ve kas ağrılarını basite almamak lazım." dedi.

Başlangıç dönemindeki bu mekanik ağrıların ilerleyen yıllarda kas güçsüzlüğüne ve omurganın üzerine yük binmesinden dolayı bel fıtıklarına neden olduğunu dile getiren Subaşı, ilerleyen dönemlerde kemiğe ve kemiğin arasındaki disklere çok yük binmesine bağlı olarak da kireçlenmelerin ortaya çıkabileceğini aktardı.

"GENÇ YAŞLARDA ALINAN KİLOLAR VERİLEMİYOR"

Subaşı, toplumda yaşlıların yanı sıra özellikle son yıllarda 18-20 yaşındaki gençlerde de bel ağrılarının çok görülmeye başlandığına dikkati çekerek şöyle devam etti:

"18-20 yaşlarındakiler bile artık bel ağrılarından şikayet etmeye başladılar. Bunun aslında en büyük nedeni, yeterli fiziksel aktivite göstermemizdir. Toplumda standart bir hayat yaşamaya başladık. Kimse yürümüyor, koşmuyor, kas güçlendirici sporlar ve egzersiz yapmıyor. Bel kaslarını kuvvetlendirici özel egzersiz tiplerinden, hareketlerden uzak kalıyoruz. Çocuklar, gençler, okullarda, kantinlerde hazır gıdalar, yüksek kalorili içecekler tüketiyor. Bunların hepsi maalesef kilo yapıyor, belin üzerindeki yükü artırıyor. Genç yaşlarda alınan kilolar da ilerleyen dönemlerde maalesef verilemiyor."

Sağlıklı bir vücut için bel üzerindeki yükün artırılmaması gerektiğine işaret eden Subaşı, "Bel ağrılarının temelinde iki neden yatıyor. Birincisi, yeterli egzersiz yapmamak, ikincisi dengesiz beslenmek." diye konuştu.

Bu iki nedeninin obeziteye ve diğer hastalıklara da yol açtığını belirten Subaşı, şunları kaydetti:

"Vatandaşlar, sabah aracına binip işine gidiyor. İş yerinde akşama kadar oturuyor. Sonra akşam yine aracına binip evine gidiyor. Yemeğini yiyor, sonra televizyonun karşısına geçiyor. Uyuyor, sabah kalkıyor yine aynı. Böyle bir hayat tarzında doğal olarak kaslarımız güçsüz kaldığı için bel ağrısı şikayetinin olması ve görülmesi mümkündür."