Sel ve su baskınlarının insan sağlığını tehdit ettiğini belirten Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Recep Akdur, "Sellerden sonra ishalle seyreden tüm hastalıklar, özellikle de tifo, kolera ve Hepatit A gibi hastalıklar büyük tehlike oluşturuyor" dedi.

Yerleşim alanlarında kanalizasyonun sele karışması nedeniyle mikrop yönünden çok zengin hale geldiğini söyleyen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, sellerden sonra başta içme ve kullanma suyu ile gıdalar olmak üzere çevrenin suyla taşınan mikroplar tarafından kirlendiğine dikkat çekti.

"Sellerden sonra ishalle seyreden tüm hastalıklar, özellikle de tifo, kolera ve Hepatit A gibi hastalıklar büyük tehlike oluşturuyor" diyen Akdur, su birikintileri nedeniyle sivrisinek ve benzeri vektörlerin sayısının arttığını, bu nedenle de sellerden sonra ishalle seyreden hastalıktan sonra gelen ikinci derecedeki tehlikenin, sıtma, dank humması ve kanamalı ateş gibi hastalıklar olduğunu söyledi.

Akdur, halkın hijyenik olmayan şartlarda yaşamasının uzun zamana yayılması halinde her türlü enfeksiyonda artış beklendiğini vurgulayarak, olumsuzlukların önlenmesi açısından tedbirlerin ihmal edilmemesi gerektiğini dile getirdi.

"EŞYA DEZENFEKTE EDİLMELİ"

Selin ardından koruyucu önlemlerin önemine işaret eden Akdur, suyun iyi klorlanması, gıda hijyenine dikkat edilmesi, sel basan evlerle eşyanın iyice yıkandıktan sonra klorla dezenfekte edilmesi gerektiğini kaydetti.

"Açıkta kalan insanların beslenmesinin sağlanması ve aşı hizmetlerinin aksatılmadan sürdürülmesi gerekli" diyen Akdur, "Rahatsızlanın kişilerin hastalıklarını diğerlerine bulaştırmadan uygun şekilde tedavi edilmesini de elzemdir. Sel sırasında evde kalmış yiyecekler varsa kesinlikle kullanılmamalı. Konuta sel sırasında yılan, fare ve benzeri zararlı hayvanlar girebileceğinden dikkatli olunmalıdır" ifadesini kullandı.