Prof. Dr. İsmail Balık, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından yaptığı 3 doz aşı olanların 2 doz aşı olanlara göre daha fazla korunduğuna dair açıklamasını ve 4’üncü doz aşının gerekliliği ile ilgili tartışmaları değerlendirdi.

Prof. Dr. Balık, daha önce özellikle inaktif inaktif aşıların başlangıçtan itibaren 3 doz yapılmasının daha güçlü bir bağışıklık daha güçlü bir kalıcılık bırakacağını söylediklerini belirterek belirterek, “Bu hem Faz-3 çalışmalarında hem de sahada yapılan çalışmalarda veriler ortaya çıkmaya başladıkça görülmeye başlandı. Özellikle yeni varyantlarla birlikte  aşıların etkinliği giderek yavaş yavaş azalmaya başladı ve bu da ister istemez aşıların etkisini daha çok güçlendirme ihtiyacı doğurdu. Bunu da nasıl yaparız; aşı dozunu artırarak yaparız. Buna karşı yöntemlerden bir tanesi budur. Ya da aşının içeriğini en son varyanta göre değiştirmek gerekir. Fakat bu zaman alıcı bir şey. Eğer aşıların bir doz yapılmakla etkinliği artacaksa bu yöntem öncelikli olarak tercih edilir. Şu anda da dünyada bu yapılmaya başlandı” dedi.

‘TEK DOZ AŞI NEREDEYSE HİÇBİR İŞE YARAMIYOR’

Prof. Dr. Balık, aşılamanın ilk günlerinde aşı yaptıranların Sinovac aşısı olduğunu söyleyerek, “Bu aşıların etkinliği 3’üncü aydan itibaren azalmaya başlıyor. Bunlara mutlaka hemen 3’üncü doz aşı yapılması gerekiyor. Bu, Sağlık Bakanı’nın verdiği çalışma sonucunda da çok net bir şekilde görüldü. Zaten bize başvuran hastalardan da görüyoruz ki eğer 2 doz Sinovac aşısı yapılmış ve üzerinden 3 aydan daha fazla zaman geçmişse bu vakaları biz hasta olarak çok sayıda görmeye başladık. Aslında ‘kimler hastalanma ve yoğun bakıma girme bakımından daha fazla riskli’ diye sıralama yapacak olursak; ilk sırayı aslında hiç aşı olmamış olanlar alıyor. Yoğun bakıma yatma açısından bunlar açık ara fark atıyorlar diğerlerine göre. 2’nci sırada tek doz aşı olmuş olan kişiler; henüz 2’nci aşısını olmamışlar. 3’üncü sırada ise 2’nci aşısını daha yeni olmuş yani bağışıklığı tam gelişmemiş olan kişiler. 4’üncü sırada da 2 doz aşı olmuş ve aradan 3 aydan daha fazla zaman geçmiş olan kişiler yoğun bakıma yatış sırasını oluşturuyor. Dolayısıyla hiç aşı olmamış olanların bir an önce aşılarını yaptırmaları gerekiyor. Daha sonra da tek doz aşı olmuş ve 2’nci doz sırası geldiği halde olmayanların bir an önce aşılarını yaptırmaları gerekiyor. Çünkü, tek doz aşı neredeyse hiçbir işe yaramıyor. Diğer taraftan önce 2 doz Sinovac aşısı olup da 3’üncü dozu henüz olmamış olanların da bir an önce ister 3’üncü dozu Sinovac olarak isterse Biontech olarak yaptırmaları gerekiyor. Çünkü göreceli olarak düşük de olsa risk bunlarda da var” diye konuştu.

TIBBEN 4’ÜNCÜ DOZ GEREKLİ DEĞİL’

Prof. Dr. Balık, 3 doz aşısını olanlarda 4’üncü dozun gerektiğine dair tartışmalara ilişkin ise şunları kaydetti:

“4’üncü doz kesinlikle şu aşamada gerekli değil. Şu anda Delta varyantı için 3 doz aşılı olmak yeterli oluyor. Dolayısıyla 4’üncü dozu bu aşamada kullanmamız gerekmiyor. 4’üncü doz ne zaman gerekebilir; 3’üncü dozun etkinliğinin azaldığı bir nokta tespit edildiğinde ki bu kaç ay sonra olacak bunu göreceğiz ama bakanlık 4’üncü doz hakkını sadece yurt dışına seyahat izni, seyahat sertifikası almak amacıyla ihtiyaç duyan kişiler için açtı. Birçok Avrupa ülkesi 2 doz Biontech aşısı olanlara seyahat izni veriyor. 2 doz Biontech’i olmayan yani 2 doz Sinovac üzerine 1 tane Biontech yapmış olan kişilere 2’nci bir Biontech yani bu dolayısıyla 4’üncü doz olmuş oluyor; bunlara aşı hakkını tanımış oldu. Bu kişiler seyahate gitme iznini bir dilekçe ile belirttiklerinde 2’nci Biontech dozunu veya 4’üncü dozunu yaptırma hakkına sahip olacaklar. Fakat tıbben 4’üncü doz gerekli değil. Burada bir kafa karışıklığı oldu fakat, 3 doz aşı olan kişilerin eğer seyahat etmeyeceklerse seyahat sertifikasına ihtiyaçları yoksa 4’üncü dozu olmalarına gerek yok”