Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği, Tularemi hastalığı konusunda tedbirli olunması çağrısında bulundu.

Birlik tarafından yapılan yazılı açıklamada, hem insan hem de hayvan sağlığını etkileyen Tularemi hastalığı gibi, hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıklar ile mücadelede insan ve hayvan sağlığı ve çevreyle ilgili çalışan kurumların işbirliğinin kaçınılmaz olduğu ifade edildi.

Ülkede ilk kez 6 yaşındaki bir çocukta Tularemi hastalığı tespit edildiği kaydedilen açıklamada, insan ve hayvan sağlığını ciddi şekilde etkileyen Tularemi hastalığı hakkında toplumu bilgilendirmenin ve ilgilileri uyarmanın önemi vurgulandı.

Tülaremi Hastalığı’nın Francisella tularensis bakterisi tarafından oluşturulan ve hayvanlardan insanlar geçebilen bulaşkan bir bakteriyel hastalık olduğu, hastalığın, Amerika ve Avrupa kıtalarında bulunan birçok ülkede ve Türkiye’de insanlarda ve hayvanlarda; bireysel vakalara ve salgınlara neden olduğu kaydedilen açıklamada, hastalığın özellikle tavşanlar (evcil ve vahşi tavşan), fareler, sıçanlar gibi kemiricilerde gözlemlendiği, ancak birçok vahşi ve evcil memeli hayvan, kuş ve kurbağa gibi amfibilerde de görülebildiği ifade edildi.

FARELER VE TAVŞANLAR

Birlik açıklamasında, Tularemi hastalığının hayvanlarda, türlere, bireylerin direncine ve sağlık durumlarına göre ölümlere neden olabileceği, özellikle fare ve tavşan gibi kemirici hayvanlarda, hiçbir belirti göstermeden seyredebildiği, bu nedenle fareler ve tavşanların, diğer hayvan ve insanlara hastalığın bulaşmasında önemli rol oynadığı kaydedildi.

Tularemi direk olarak hasta ve ölü hayvanlara temas, hasta hayvanların dışkı, idrar, kan gibi akıntılarına temas ve solunum yolu ile bulaşabildiği, enfekte hayvan etinin az pişmiş halinin insanlar için bir bulaşma kaynağı olduğu ifade edilen açıklamada; hastalığın bulaşmasında sinekler ve keneler gibi birçok kan emici ve sokucu böceğin etkili olduğu, keneler, hastalık etkenlerini uzun süreler taşımaları nedeni ile bulaşmada önemli rol oynadığı, hastalığın yoğun olarak bulunduğu ülkelerde, hasta ve ölü hayvanlardaki hastalık etkenlerinin yağmur suları ile içme suyu kaynaklarına bulaşmasının, insanlar ve hayvanlar için diğer bir bulaşma kaynağı olduğu ifade edildi.

Tulareminin, direkt temas veya sokucu ve kan emici böcekler aracılığıyla sığır, keçi, koyun, at, kedi ve köpek gibi evcil hayvanları hasta edebildiği; kedi, köpek gibi evcil hayvanlar, vahşi hayvan leşlerini yemek suretiyle enfekte olabildiği, kedilerin hastalık mikroplarının rezervuar olarak taşıyabildikleri ve insanlara için bulaşma kaynağı oluşturduğu belirtilen açıklamada, çok düşük miktarlarda alınan Tularemi etkeni insanlarda hastalık oluşturabildiğinden, hastalığın insanlara kolayca bulaşabildiği, hastalığın bulaşma yolları nedeni ile avcılar, hayvan sahipleri, çiftçiler,  veteriner hekimler, laboratuvar çalışanları ve doğa sporları ile uğraşan kişilerin Tularemi yönünden risk grubunda olduğu; hastalığın insanlara bulaşma olasılığının, yaz aylarında piknik ve diğer doğa aktiviteleri nedeniyle, kış aylarında ise avlanma mevsimi olması nedeniyle arttığı kaydedildi.

Açıklamada, hastalıktan korunmak için, özellikle risk grubundaki kişilerin, ölü ve yaralı vahşi hayvanlara temas etmemeleri, bu hayvanlara zorunlu olarak temas etmesi gereken kişilerin ise eldiven, maske ve gözlük gibi koruyucu malzemeler kullanmasının, bulaşma riskini azalttığı belirtilirken; piknik ve doğa sporları yaparken kişilerin sinek-böcek kovucuları kullanması tavsiye edildi.

Hastalığın evcil hayvanlara bulaşmasını önlemek için,  evcil hayvan barınaklarında kan emici ve kemirici sinek ve böcekler ile mücadele edilmesi ve evcil hayvanların vahşi hayvanlar ile temasının engellenmesi tavsiye edilen açıklamada, toplu halde kemirgen veya vahşi hayvan ölümlerinin yetkililere bildirilmesinin, olası bir salgının önlenmesi açısından önemli olduğu kaydedidi.