Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın, Yunan Meclisi'ne sunmayı planladığı, Ege'deki karasularını Girit ile Mora arasından başlayarak aşamalı olarak 12 mile çıkarma çalışmaları devam ediyor. Yunanistan egemenliğinde olan adaların 6 millik karasularına ilave olarak işgal ettiği 18 Türk adası ve 1 Türk kayalığındaki 6 millik karasularını da egemenlik alanına katarak karasularını fiilen 12 mile çıkardı. Atina, şimdi bu işgali yasallaştırmaya çalışıyor.

18 ADAMIZ VE 1 KAYALIĞIMIZ İŞGAL ALTINDA Yunanistan, işgal ettiği adalarımız ve kayalığımızı da egemenlik alanına sokarak 12 mil planını fiilen hayata geçirdi.

18 ADAMIZ VE 1 KAYALIĞIMIZ İŞGAL ALTINDA
Yunanistan, işgal ettiği adalarımız ve kayalığımızı da egemenlik alanına sokarak 12 mil planını fiilen hayata geçirdi.

MGK'DA ELE ALINACAK

Ege'de ve Doğu Akdeniz'de yaşanan sorunlar, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında tüm boyutlarıyla ele alınacak. Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Yunan işgali altında olan adaların 1923 Lozan Antlaşması, 4 Ocak 1932 Türk-İtalyan Sözleşmesi ve 1947 Paris Antlaşması'na göre Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliğinde olduğunu belirtti. Yalım, “Bu adaların başta karasuları olmak üzere deniz yetki alanları Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Yunanistan işgal ettiği adalar ve kayalık üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamaz” dedi.

Yalım, “Yunanistan'a, Kuzey Ege adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkı verildi. Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya adalarının mülkiyeti ile deniz yetki alanları ve hava sahası Türkiye'nin egemenliğinde kaldı. Ayrıca, Yunanistan'ın adaları askeri maksatlarla kullanmayacağı kararlaştırıldı.

Yunanistan, karasularını 12 mile çıkarmakta ısrar ederse Kuzey Ege Adaları'nda kendi kendini sınırlamış olur ve kıpırdayamaz hale gelir” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE GEÇ KALIYOR

Doğu Akdeniz'de de sorunların artarak devam ettiğini kaydeden Ümit Yalım, “Türkiye, Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) gibi deniz yetki alanlarını belirleme hakkı olmasına rağmen bu konuda geç kalıyor. Bu kapsamda Türkiye, 1986'da Karadeniz'de 200 millik MEB ilan etti. 2011'de de Doğu Akdeniz'de KKTC ile Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması imzalayan Türkiye bugüne kadar Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de Kıta Sahanlığı ve MEB ilan etmedi” diye konuştu. Türkiye'nin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de Kıta Sahanlığı ve MEB ilan etmemesinden istifade eden Avrupa Birliği'nin sürekli olarak Kıta Sahanlığı haritaları yayınladığına dikkat çeken Yalım, “Türkiye Ege ve Akdeniz'de dar bir alana hapsediliyor. 1913 Londra, 1923 Lozan anlaşmalarıyla Yunanistan'a Girit Adası'nın sadece dörtte biri verilmiş, adanın etrafındaki 14 adacık ile kayalıklar Türk egemenliğinde kalmıştır. Sonraki süreçte Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Girit üzerindeki haklarından feragat etmiş ve adanın dörtte üçü aslına rücu ederek Türk toprağı olmuştur. Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı yaklaşık 238 bin 814 km2'dir. Türk Kıta Sahanlığı ve MEB derhal ilan edilmelidir” dedi.