Merhaba değerli okur severler bugün sizlere yeni doğan işitme taramasının öneminden bahsedeceğim.
Konuşabilmek için önce duymak gerekir. Bu nedenle işitme kaybı olan bir bebeğe erken tanı konulmadığında; dil gelişimi, psikososyal gelişim, çevreye uyum ve iletişimde gecikmeler ortaya çıkmaktadır. Bu durum çocuğun ilerleyen yaşlarda hayatını olumsuz yönde etkilemesi açısından da büyük önem taşır. Tanı ne kadar erken dönemde konursa tedavi başarısı da o derece artar. Yenidoğan her 1000 bebekten 1 ila 3’ü işitme kaybıyla doğmaktadır. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran binde 6’ya çıkmaktadır. 
İşitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası dönemde işitme kaybı olan çocukların erken dönemde tespit edilmesi, uygun tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarının yapılması gerekmektedir. Yapılmayan durumda olası işitme kaybı saptanmadığı durumunda çocuğun işitme duyusu, bilişsel ve motor gelişiminde, iletişim ve davranışsal becerilerinde, eğitim yaşantısı ve diğer insanlarla olan ilişkilerinde rol oynamaktadır. İşitme engeli, bireyin işitme duyarlılığının gelişim, sosyal uyum, özellikle de iletişim kurmada ki görevlerini yeterince yerine getirememesi sonucunda ortaya çıkan bir durum olarak ifade edilmektedir.
Yapılan araştırmalar işitme kaybının saptanması bakımından en kritik dönemin "yeni doğan dönemi" olduğu yönündedir. O yüzden mümkünse doğumdan sonra, hastaneden taburcu olmadan önce bebeğe mutlaka işitme testi yaptırılmalıdır. Eğer doğum sağlık kuruluşunda gerçekleşmediyse doğumdan sonraki 3 gün içinde işitme taraması yapılması gerekir. 
Bebeklerde işitme kaybı taraması için iki farklı test kullanılmaktadır. İki test yöntemi de bebeğinizin canını yakmaz ve objektif test yöntemleri olduğu için güvenilir sonuç verir. İlk uygulanan test yöntemi Otoakustik emisyon (OAE) testidir. Bu test sırasında bebeğinizin kulak kanalına yumuşak bir kulaklık takılır ve kulak yolundan sesler gönderir ve geri yansıyan sesi değerlendirerek geçti kaldı sonucunu verir. Bebeğiniz ilk teste geçmediyse yine çağırılır aynı test tekrarlanır ve yine kalırsa bir üst test yöntemi olan İşitsel beyin sapı yanıtı (ABR) testi uygulanır. Bu test sırasında bebeğinize küçük kulaklıklar takılır ve başının belli bölgelerine elektrotlar yerleştirilir. Elektrotlar yapışkan gibi yapışır ve çıkarırken bebeğin canını yakmaz, rahat ve kolay uygulanır. Her iki test sırasında da uyuması daha hızlı ve güvenilir sonuç elde etmemizi sağlar. 
Bu kısa ve basit testler aslında bebeğin ileriki hayatında büyük önem taşımaktadır. Olası bir işitme kaybı şüphesinin üstüne gidilmemesi ilerde psikolojik ve sosyal yönden yaşanacak zorlukların temelini oluşturmaktadır. 

Haftaya yeni konular ile görüşmek dileğiyle.
Sağlıkla kalın.