Baskılar ve yasaklamalar nedeniyle ertelenmek zorunda kalan Amed Film Festivali, arasında Kuzey Kıbrıs’ında olduğu farklı ülke ve şehirlerde ‘Sınırsız Sinema’ sloganıyla gerçekleştiriliyor. Lefkoşa, İstanbul, Wan, Êlih, ve İtalya’da organize edilen festival boyunca halkların özgürlük mücadeleleri, farklı direniş biçimleri emek, kimlik ve ötekilerin mücadelesini öne çıkaran filmler gösterilecek. Festivalin Kıbrıs ayağı ise 22-30 Aralık tarihleri arasında Üretim Merkezi tarafından gerçekleştirilecek.

Amed Film Festivali, baskı ve yasaklamalara rağmen “Sınırsız Sinema” sloganıyla halkın özgücü ve demokratik kitle örgütleri desteğiyle yapılacak olan festival, baskılara karşı dayanışma ağını göstermek için Lefkoşa, İstanbul , Wan, Êlih (Batman), ve İtalya’da organize ediliyor. Festival boyunca halkların özgürlük mücadeleleri, farklı direniş biçimleri emek, kimlik ve ötekilerin mücadelesini öne çıkaran filmler gösteriliyor.

Festivali organize eden Amed Film Festivali Komitesi adına konuşan Rojhilat Aksoy, festivali kendi öz güçlerine dayanarak organize ettiklerini ifade etti. Aksoy, yaşadıkları zorlukları ve kendilerine verilen desteğe ilişkin şunları belirtti: “Kürdistan ve Türkiye’deki anti demokratik uygulamalarla birlikte alternatif ya da bir şekilde sistemden ayrı, bağımsız olarak çalışmalarını yürüten kültür kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının neredeyse tümü kapatıldı. Aynı zamanda yerel yönetimlere yapılan kayyımlı müdahaleler sonucunda, yerelde ortaklaşabileceğimiz çok fazla sivil kurum kalmadı. Bu yüzden var olan bize destek olan kurumlarla festivali yürütüyoruz. Asıl hedeflenen toplumu kültürel, sosyal anlamda nefessiz bırakmak. Sanatın asıl böylesi baskı süreçlerinde öncülük yaparak yeri ve misyonunu ve oynayacağını düşünüyoruz. Bu biz sinemacılar için açısından önemli tarihi sorumluluk ve görevdir.”

Festivalin Kıbrıs ayağı ise 22-30 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Kıbrıs’ta festival organizasyonunda yer alan Üretim Merkezi Derneği’nden Yusuf Alkım, baskılara rağmen festivalin gerçekleştirme kararına bir parça omuz vermek için katkı sunduklarını ifade etti. Ortak sorunlarının daha iyi farkına vararak ortak mücadele alanlarını oluşturma konusunda sanatın ve sinemanın önemine değinen Alkım, “Bizler bu kararlılıkla yürütülen onurlu mücadeleye küçük de olsa buralardan bir omuz verebilmek için adım attık. Ve ne mutlu bizlere ki dostlarımız, yoldaşlarımız bizleri bu onurlu mücadelenin küçük de olsa bir bileşeni olmamızı kabul ettiler. Festival barındırdığı farklı konulardaki film ve belgesellerle tam da bu ulaşmaya çalıştığımız hedefe ışık tutan, yol gösteren bir nitelik taşıyor” dedi.

Festival kapsamında gösterilecek filmleri seçerken Kürt, Ermeni ve Kıbrıs halkının farklı biçimlerde karşı karşıya kaldığı sorunları aktaran eserleri göstermek istediklerini söyleyen Alkım, farklı direniş biçimlerini de programa eklediklerini belirtti. Alkım, programa ilişkin devamla şunları kaydetti: “Gezi Ayaklanması’nın önemli etkenlerinden birisi olan Emek Sineması direnişini, emekçi kadınların yaşam kavgalarını, halkların özgürlük mücadelesinde yaşamlarını ortaya koyan kişilerin hikayelerini de programa eklemek istedik. Bu sayede fotoğrafın bütününün görülebilmesi ve sorunun çözümüne yönelik bütünlüklü bir mücadelenin örülebilmesine katkı koymak istedik. Bu çerçevede 9 gün boyunca 10 tane farklı film ve belgesel yanında 4 adet de kısa filmlerden oluşan bir gösterim programı hazırladık.”

Lefkoşa’daki gösterimler Üretim Merkezi’ne bağlı faaliyet yürüten Koyu Kırmızı Kitap Cafe’de gerçekleştirilecek. Gösterimler her akşam 19:30’da başlayacak ve ilgi duyan herkese açık olacak. Gösterimlerle ilgili detaylı bilgiye Üretim Merkezi ve Koyu Kırmızı Kitap Cafe facebook sayfalarından ve 0548 854 2015 numaralı telefondan ulaşılabilir.