Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankaragücü'nün borçlarının ödenmesi ve transfer yasağının kaldırılması için yardım kampanyası başlattı. Kampanyaya katılan iş adamları ise, ilk aşamada 4.5 milyon lira bağış yapacaklarını belirtti.

İş, siyaset ve spor camiasından birçok temsilciyle Büyükşehir Belediyesi Mogan Tesisleri'nde buluşan Başkan Gökçek, şunları söyledi:

"Ankaragücü'nü birlik olarak ayağa kaldırmak için bir araya geldik. İşi gücü kendi menfaati olan kişiler, kulübü bu hale getirdi. Arkasından da nereye gitsem, "Başkan, Ankaragücü'ne sahip çık" dediler. Sonunda Ankara'nın takımını ayağa kaldırmak için arkadaşlarımızı davet edelim, bir yardım kampanyası başlatalım istedim."

"ŞAMPİYON ÇIKARTMAYAN TEK BAŞKENT ANKARA"

Ankaragücü'nün sadece Ankara'nın değil, Türkiye'nin tarihi kulüplerinden biri olduğuna dikkati çeken Gökçek, "Ben 1994 yılında belediye başkanlığına ilk aday olduğumda, şunu söyledim; "Bütün dünyada başkentler şampiyon çıkartırken, şampiyon çıkartamayan tek başkent Ankara. Onun için buraya talibim" dedim" şeklinde konuştu.

"O DÖNEM ANKARAGÜCÜ'NDEN ÜMİDİ KESTİK"

Başkan Gökçek, Ankara takımlarının şampiyonluğu için verdiği mücadeleleri hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O zamanlar belediye başkanlarının kulüp başkanı olması yasak değildi. "İnşallah başkan olacağım. Ankaragücü'nü de şampiyon yapacağız" dedim. Temasları kurdum, her şey yolunda gidiyordu. O dönemde Mesut Yılmaz devreye giriyor, Cemal Aydın'ı çağırıyor ve ona teslim ediyor ki, ediş o ediş. Bize vermediler, Mesut Yılmaz, "Melih bunu siyasi olarak kullanır" demiş. Tabii o dönem Ankaragücü'nden ümidi kestik."

"İLHAN ABİ GENÇLERBİRLİĞİ İÇİN HAYATINI KOYDU"

O dönemde Ankaragücü başkanlığının çıkmaza girmesinin ardından, bir Ankara takımının şampiyon olması için Gençlerbirliği ile de görüşmelerinin devam ettiğini açıklayan Başkan Gökçek, "İlhan Cavcav Abimize de "Getir Gençlerbirliği'ni, şampiyon yapalım" demek de olmadı. Tabii kıyısından köşesinden de söylemedim değil. "Ya şu takımı topla, dağıtma. 3-5 sene dağıtma şu takımı da şampiyon olalım" dedim. İlhan Abi, Gençlerbirliği için hayatını koydu. 38 yıldan beri bir takımı borçsuz bu hale getirmek de her babayiğidin harcı değil. Ama İlhan Abi bunu yaparken ne yapıyor? "Şampiyon olmasın da düşmesin de…Aldığım topçulardan 3 tanesi gözde olsun, onu satayım, sezonu onunla götüreyim" diyor. Onu da yapamadık. O yüzden de Ankara'dan hiç şampiyon çıkmadı" dedi.

"CEMAL AYDIN'DAN "ALİ CENGİZ OYUNU"

Başkan Gökçek, Cemal Aydın'la Ankaragücü için tekrar bir araya geldiklerini belirterek, kulübün küme düşme dönemlerinde tekrar elini taşın altına koyarak kulüp başkanı olmak istediğini söyledi. Kulüp başkanı olmak için 400 üye şartı koyduğunu kaydeden Başkan Gökçek, kulübe aylık eski parayla 5 trilyon lira kazandıracağını ifade ettiğini dile getirdi. Cemal Aydın'ın kendisi hakkındaki planlarını da anlatırken de Gökçek, şunları kaydetti:

"Ankaragücü tam küme düşecek hale geldi. Cemal Aydınla bir araya geldik. Dedim ki "Bu kulüp iki başlı olmaz. Bu kulübü bize teslim ediyorsan, biz bu kulübü şampiyon yaparız. Ben şunun sözünü veriyorum; "Bu kulübün aylık geliri, federasyon harici kendi öz imkanları, eski parayla 5 trilyonu bulur" dedim. "Bundan sonra da kimse bunu da yıkamaz" dedim. Tesis de yapıyorum, içerisinde 15 tane stat var, kaç tane konut, kaç tane bina var. 600 bin metrekarelik dev tesis. Burasını Ankaragücü'nü hazırladım. Ondan sonra "tamam" dedi ama "benim bir şartım" var dedim. Yarın ne olacağını bilmiyorum. 400 tane üye isterim dedim. O 400 üyeyle kulübü garanti haline alacağız. Kongre yapıldı, biz üye kaydedildik. Bu kayıt o dönem kongreye katılan üyelerin teklifiyle oldu. Ancak Ankaragücü'nde şöyle bir tüzük varmış, benim haberim yoktu. Tüzük değişikliğinin yapılması için kongreye katılanların yüzde 10'unun imza atması gerekiyormuş. Orada da 208 kişi katılmış ve 21 kişinin imza atması lazım. Cemal Aydın ve kongreyi yönetenler 8 kişiye imza attırmışlar. Bilmediğim için atladım, bilsem kabul eder miyim? Ancak onlar bunu çok iyi biliyorlardı, bunu bildikleri için kasıtlı yapmış. Onun düşüncesi şuymuş. Ben o vaat etmiş olduğum 5 trilyonluk parayı takdim edeceğim, ondan sonra da sürenin sonunda bana dava açıp beni gönderecek. Sürenin bitmesine 2 gün kala, Ankara'da olmayan Antalya'da oturan Ankaragücü üyesi kendi adamlarına dava açtırdı. "Melih Gökçek'in ve 400 arkadaşının üyeliği meşru üyelik değildir, üyeliğinin düşürülmesi..." diyerek. Mahkeme de onların düzenledikleri kongrede bilinçli olarak eksik imza attırmaları nedeniyle sonunda bizim üyeliğimizi düşürdü."

"ANKARAGÜCÜ 33 MİLYON AVRO'LUK TAKIMDI"

Kulüp başkanlığı döneminde iş adamlarıyla bir araya gelerek takım için transferler yaptıklarını belirten Başkan Gökçek, "İş adamlarımızı bir araya topladık ve onlara transfer ettirdik. O günkü değerle 33 milyon avroluk bir takım kurduk. Altılı turnuva yaptık o sene ve şampiyon olduk. Tam o şike diye ortalığın karıştığı yıllarda oluyor bu iş. Şampiyon olamayabilirdik ama o yıl mutlaka 3'üncü, 4'üncü olmamak içten bile değil" dedi.

Mahkeme kararıyla "Yok" sayılıp yönetimden uzaklaştırıldıktan sonra Ankaragücü'nün günden güne kötüye gittiğini belirten Başkan Gökçek, "Her gelen kendi menfaatini düşündü ve takım bu hale geldi" diyerek takımın çöküş dönemini şöyle anlattı:

"Bütün bunların ardından, "Sizin yaptığını işler yok hükmündedir, yeniden kongre yapılacak" dediler ve bizi diskalifiye ettiler. Ondan önce de son kez bir araya geldim kendisiyle, "Bu iş para ister, transfer ister, bu işi yapamayacaksan, bu takım her yıl küme düşer, yapma" dedim. "Filan filan adamları takımdan atacaksınız" dedi. "Böyle olursa bakarız" dedi, "düşünürüz" dedi. Yani "Bundan sonra davul senin sırtımda tokmak benim elimde devam edeceğiz" dedi. Tabii ki bunu kabul etmek mümkün değil. Dedim ki "Başkan, ya al ya da çık git. Yazık, bu takımı hiç etme" dedim, çıkmadı. Ondan sonra dikkat edersiniz ki takım, arkası arkasına düştü.

O yıl bizim milyon avrolara aldığımız topçular paraları ödenmediği için yok pahasına 300 bin liraya, 400 bin liraya başka takımlara verildi. Trabzonspor, Bursaspor ben aracı oldum da hatır için para verdiler. Böylelikle kulüp dağıldı. Ondan sonra 1-2 başkan daha geldi, onların da neler yaptığını camia çok iyi biliyor. Onlardan sonra da Mehmet Yiğiner geldi. Mehmet de uğraşıyor ki "kulübü düze çıkartayım'. Olay bu.

Yoksa ben Ankaragücü'nü bırakmış değilim. Ama ne yaptılar, bu arada Ankaragücü'nün taraftarını devamlı olarak birileri bize karşı kışkırttılar. Hiç unutmam, Fenerbahçe'yi 19 Mayıs Stadyumu'nda 4-2 yeniyoruz, "Yönetim istifa" diye bağırıyorlar. İşi gücü kendi menfaati olan kişiler, kulübü bu hale getirdiler. Bizim yönetimimiz döneminden burada da iş adamları var. Kendileriyle görüştüm. Bu arkadaşlarımızın o dönem Ankaragücü'ne verdikleri paralarda bir sıkıntı olmayacak. Ayrıca Bizim dönemimizdeki 20 milyon (eski parayla 20 trilyon) lirayı bulan vergi borçlarını da arkadaşlarımız ödeme planı çerçevesinde ödüyorlar.

Şimdide nereye gitsem, "Başkan Ankaragücü'ne sahip çık" diye önüme çıkıyorlar. Sonunda, "Ankara'nın yüz yılı aşan bu tarihi takımını ayağa kaldırmak için arkadaşlarımızı davet edelim bir yardım kampanyası başlatalım" dedik. Ben sizleri Ankaragücü'ne birlik olarak ayağa kaldırmak için çağırdım."

Başkan Gökçek'in konuşmasından sonra toplantıya katılan iş adamları Ankaragücü için yapacakları yardımı açıkladılar. İş adamları toplantı sonunda ilk aşamada Ankaragücü'ne 4.5 milyon lira bağış yapmayı taahhüt ettiler.

Başkan Gökçek daha sonra yaptığı konuşmada Ankaragücü'ne gerekli yardımı sağlayabilmek için çabalarını sürdüreceğini belirtti.