“Live Strong” adında kanserle savaşım konusunda yılda 500 milyon USD yatırım yapan birsivil toplum örgütü vardı. Kurucusu ise hani şu doping kullandığı için tüm ünvanları ve de şampiyonlukları elinden alınan zât-ı şâhane ve de muhterem dopingçi Lance Armstrong. Büyük hayal kırıklığı yarattı itiraflar esnasında. En önemlisi de; “Pişman değilim. Zaten doping yapmadan Tour’u kazanmam imkansızdı” dedi ya, işte Tour de France (Fransa Bisiklet Turu) ile ilgili bir kötü imaj fırtınası koptu. Bu fırtınanın yankıları da maalesef hâlen sürmekte.
Neyse, biz konumuza gelelim;Tour de France adlı organizasyon ilk olarak 1903 yılında gerçekleştirilmiş ve bu yarış zamanla sporun en önemli bisiklet organizasyonu hâline gelmiş. Özellikle 1960’lardan sonra popülaritesi iyice artan Tour, son yıllarda uluslararası niteliğini de pekiştirmiş. Artık Fransa Turu’nun etapları, Benelux Ülkeleri, İtalya ve İsviçre’yi de kapsayacak şekilde düzenlemekte. ZDF, Eurosport, Rai Sport gibi dünyanın önemli spor yayıncılarının üç hafta boyunca canlı olarak ekrana getirdiği Fransa Bisiklet Turu, yıllık spor organizasyonları arasında yayını en fazla izlenen spor yayınları arasında bulunmakta. 105 yıldır düzenlenen bu organizasyon 22 takım dahilinde devam eder. Toplam para ödülü ise 2,3 milyon Euro. Son etapta sarı mayoyu giyen şampiyon sporcu 500 bin Euro ödülünü takım arkadaşlarıyla paylaşıyor ki bu bir gelenek. Her etap zaferi ise ortalama 20 bin Euro civarında bir para ödülüyle taçlandırılıyor.
Ya Giro d’Italia, kısaca ‘Giro’; İtalya Bisiklet Turu’na ne demeli? Ülkenin tarihinin ve kültürünün bir parçası. Bu yıl 100’ncü kez tur parkurunda İtalya’nın en güzel yolları, en güzel şehirleri, en güzel dağ yolları vardı. 21 etap ve toplam 3600 km süren ter, gözyaşı, sevinç, kan, güneş, yağmur, iniş, çıkış tam 184 ülkede milyarlarca insan tarafından izlenmiş. 8 Mayıs 2019 Pazar günü, 1909’da ilk start aldığı noktada yaniMilano’da son bulmutuş.21 etap boyunca, günde ortalama 171 km yol yapılarak toplam 3600 km katedilmişti.
İçinden Giro d’Italia geçen şehirler bu tur sırasında turistlerden 500bin Euro kazanıyormuş. Şehirden etabın geçtiği gün haftasonuna denk gelirse esnaf/işletmeler vs yaklaşık 1 milyon Euro kazanıyorlar. Eğer etap Milano gibi büyük bir şehirde, hem de bir pazar gününe denk gelirse o zaman kasalara giren miktar 2 milyon Euro. Bu da bisikletin ekonomik değerini anlamak için yeterli. Sonuç olarak performans işleri bir yana, AB nüfusunun %7,4’ü (34 milyon kişi) ulaşım aracı olarak bisiklet kullanıyor. Yılda 200bin milyar Euro tasarruf ediliyormuş.AB’de bisiklet kullanımı 650.000 yeni iş olanağı yarattı.Amerika’da ise bisiklet kullanımı her yıl 30.1 milyar USD ekonomik katkı sağlıyor ve bu rakamın %96’si alışveriş, konaklama ve yiyecek-içecekten oluşuyor. Hepsini geçtik; Bisiklet, tüm dünyada süper bir fiziksel uygunluk ve sağlık aracı olarak da yol alıyor.
