Trabzonspor Teknik Direktörü Şota Arveladze, kolay giden biri olmadığını, her türlü savaşa hazır olduğunu belirtirken, başkan ve yönetimin alacağı karara da hazır olduğunu söyledi.

3-2'lik Mersin İdmanyurdu mağlubiyeti sonrası açıklamalarda bulunan Şota, bu duruma geleceklerini hiç düşünmediğini ifade ederek, "Elimizde olmayan, tribün dışı ve tribün içinde anlamadığımız bazı şeyler var. Tabi burada başkalarını suçlamak benim işim değil. Benim için önemli olan bu kulüpte olmak ve bu kulüp için savaş vermek. Elimden geleni yapmak, doğrusunu yapmak, doğrusunu zamanında yapmak, 1 saniye bile geç kalmamak çok önemli. Duyuyoruz, görüyoruz bir şeyler. Neden bu kadar şanssızız onu da kendi kendime soruyorum. Futbolculara soruyorum, neden bu kadar kolay maç veriyoruz? Neden düşerken, kalkalım diye daha fazla savaş vermiyoruz? Hakemlere soruyorum, nedir bu halleri? Bu akşamki maç için demiyorum ama geçmiş haftalarda hakemlerin bariz hataları oldu. Buradan çıkmak çok önemli" dedi.

"BEN HER TÜRLÜ SAVAŞI VERMEYE HAZIRIM"

Kendisinin her türlü savaşı vermeye hazır olduğunu vurgulayan Şota, "Ama en önemlisi burada bu kulübün geleceğidir. Tabi ki başkan ve yönetim kurulu üyeleri, hangi kararı verirlerse ben ona da hazırım. Ama kolay bırakan, kolay bir yerden giden birisi değilim. Puanları zorla alacağız. Ama tekrar söylüyorum, bunu da konuşacağız" şeklinde konuştu.

Şota, bir gazetecinin, kaybedilen 4 maç olduğunu hatırlatarak, bunun kendisinin geleceğini nasıl etkileyeceği yönündeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Tabi ki ben her şeye hazırım. Savaşa da hazırım, her türlü savaş etmeye hazırım. Ama bu kulübün karar verenleri var. Saygı ile sorun olmadan karşılıklı olarak bu işi çözebiliriz. Ben çok zenginim, bu kadar çok sevgiyi hiçbir şey ile alamazsınız. Başkanımız ve yönetim kurulu ne karar alırsa ona da hazırım."

"SÜREKLİ MORALİ BOZUK OYUNCULAR VAR"

Şota, "Trabzonspor'da ne değişti, neler oluyor?" şeklindeki bir başka soruya ise şu yanıtı verdi:

"Bir hoca, bir kulüpte otorite oluşturmalı. Kaç hoca değişti bu kulüpte, kimsenin otoritesi yok mu? Sürekli morali bozuk oyuncular var. "Ben gelmiyorum, moralim bozuk. Ben oynamıyorum, moralim bozuk" diyor. Ne değişti? En kötüsü de bu ya, hiçbir şey değişmedi. Birleşemiyoruz, birleşmeyi istemiyoruz sanki. Yoksa 5-6 ay içinde de geçen sene de değişen bir şey yok. "Futbolcuya verilmeyen ceza" diyorsunuz, güzel bir kelime. Nedir verilmeyen ceza? "Yemeğe çıkalım" deniliyor, "takımın birlikteliği için yemek yiyelim" deniliyor, her gün 3 defa yemek yiyoruz kulüpte. Verilmeyen ceza nedir? Kimse bilmiyor. Doğrusu nedir, ceza vermek mi? Sonuç değişiyor mu? Demek ki, gerçek bir değişim yaşamalıyız. Geldiğim günden beri onu söylüyorum; bir kişiye bağlı değil bu kulüp. Ne demek "bana bağlı, şuna bağlı'. Görüyoruz, sizler de görüyorsunuz, onu değiştirmeye çalışıyoruz. Biz buraya kavga etmeye gelmedik."

ŞOTA, ONUR'A PATLADI

Cezalı ve sakat olmasına rağmen Erkan Zengin'in neden Mersin'e geldiğini, Mehmet Ekici'nin ise neden Trabzon'da kaldığını soran gazeteciye tepkili yanıt veren Şota, "Erkan kendi istedi, geldi. Mehmet Ekici gelmek istedi de "gelme mi" dedik. Birisi gelmek istiyorsa geliyor, diğeri tedavide olabilir, sakat da olabilir. Trabzonspor için ne gerekiyorsa o. Herkes gelmek istiyorsa herkes gelsin. Siz aslında şunu soruyorsunuz; "siz 1 aydır Mehmet Ekici sorunu mu yaşıyorsunuz?" Yalan, yaşamıyoruz. Mehmet Ekici ile 8 defa konuştum, "ne istiyorsun, seni kim ezecek bu takımda'. Onur'u soruyorsun. Onur'un morali bozuk, oynamıyor diye. İkinci defa maçtan önce antrenmanda sakatlanıyor, bu takımın kaptanı, bu takımı taşıyan, Tarbzonspor'u taşıyan oyuncu maçtan bir gün önce "moralim bozuk, ben oynamıyorum" diyor. Bir oldu, olabilir. İki hafta hazırlık maçı oynuyoruz, hiçbir şey yok. Bir gün önce Esteban dönüyor, "ben sakatım" diyor. Onur'u mu suçlayacağım bugün, ben 3 tane yemişim. Mehmet'i mi suçlayacağım, gelmedi diye? Erkan'ı mı suçlayacağım geldi diye? İsime bağlı değil, işte biz bunu değiştirmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.