Engin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde sosyal medya üzerinde yaşanan atışma ve çatışmalara şahit olunduğuna dikkati çekti.

Sosyal dedikoduların yoğun olduğu toplumlarda, bu süreçlerin doğal alışkanlık haline geldiğini belirten Engin, kirli bilgiye dayalı yıkıcı atışmaların toplumu her kesimiyle kuşattığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Artık insanlar samimi olarak bir araya bile gelemezler ve herkes herkesten her türlü olumsuzluğu bekler hale gelir. Bu beklentiler yüzünden samimi olsa da hiç kimse bir araya gelemez. Bazı magazin programlarında ünlülerin özel yaşamlarının deşifre edilmesiyle ortaya çıkarılan tartışma, gurur ve kibir yüklü atışmaları her şeyi özellikle gençler nezdinde tartışılır hale getiriyor. Artık hiç kimse bardağın dolu tarafına bakmıyor ve hep boş tarafına bakıyor. O boşu da kendi suçlayıcı ve karalayıcı atışma argümanlarıyla dolduruyorlar. Bu gidişle toplumda defosuz ve suçsuz kimse kalmamış bir hal alıyor. Herkes herkese karşı suçlu ve mutlaka cezalandırılması gerekiyor. Hele siyaset kurumunda ise çok daha vahim ayrışmalar yaşanıyor. Aynı aileden farklı siyasi görüşlerin benimsenmiş olması, yaşanan atışma ve tartışmalar sonucu ebediyen bir araya gelip duygu ve düşünce paylaşımını gerçekleştiremezler."

"GENÇLER BU TUZAKLARA DAHA ÇABUK DÜŞÜYOR"

Sosyal medyada yaşanan atışma ve çatışmaların makul sınırlar içerisinde kalması için yasal yaptırımların devrede olmasının kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Engin, herkesin suçlayıcı ve yok edici tartışmalara girmesinin toplumu bütünlük ve devamlılık açılarından tehdit ettiğini savundu.

Engin, özellikle gençliğin bu tür tuzaklara daha çabuk düştüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Gençlik bu tuzaklara çok kolay düşürülmekte ve toplumsal birlik ve beraberlikle ilgili kavramlar ucundan ve kulağından deforme ve dejenere edilmektedir. Siyaset kurumunda yaşanan atışmalar da benzer şekilde toplumu ayrıştırmakta ve birbirleriyle artık dünya yansa da bir araya gelemez düzeyde kamplaştırıyor. Yapılan medyatik atışmalar siyasetçileri seçmen nezdinde alabildiğine değersizleştirmiştir ve demokrasi kültürünün yerleşmesi noktasında büyük olumsuzluklara zemin oluşturmuştur ve oluşturmaya da devam etmektedir. Tüm öğrencilere ve insanlara medya okuryazarlığı alanında eğitici destekler verilmelidir. Kurgulanan atışmalar kapsamında bireysel hak ve bu manada özel yaşam alanlarına müdahale olan yalan ve iftiralara karşı bireyler yasal güvence ve koruma altına alınmalı, bu sistem ve süreçleri yönetenler ise mutlaka bulunmalı ve gereken yaptırımlara muhatap edilmelidir."