Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), sanayinin yükselen performansının iş bırakma eylemleri ile olumsuz etkilendiğine dikkat çekerek, eylemlerin etkilerinin Mayıs ayına ait sanayi göstergelerinde izlenebileceğini vurguladı.

TİSK, "Mayıs Ayı Ekonomi Bülteni'nde yaptığı değerlendirmede, "Ülkemiz sanayinde üretim, ciro ve kapasite kullanımı arttı. Ancak, Mayıs ayının son haftasında otomotivde ortaya çıkan iş bırakma eylemleri artış sürecini olumsuz etkiledi. Etkileri ilgili dönem göstergelerinde izlenmeli" ifadelerini kullandı. Sanayi sektöründe Mart ayı gerçekleşmelerinin, üretim, ciro ve kapasite kullanımının yükseliş yönünde ivmelendiğini gösterdiği kaydedilen bültende, "Sektörün bu eğilimi güçlendirmesi için üretimde orta-yüksek ve ileri teknoloji ürünlerine yönelmesinde fayda bulunmaktadır" denildi. Sanayi üretiminde Mart ayında son dört yılın en yüksek düzeyinin yakalandığına işaret edilerek, sanayideki gelişmelere ilişkin şu görüşlere yer verildi:

"Sanayi üretiminde Mart ayında son dört yılın en yüksek düzeyi yakalandı. Yıllık bazda artış yüzde 4,7 oldu. Sanayi genelinde, Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Ciro Endeksi Mart'ta, geçen yılın Mart ayına göre yüzde 6 arttı ve endeks 2012'den beri en yüksek düzeyine ulaştı. İmalat sanayii kapasite kullanım oranı Mayıs'ta 0,8 puan artışla yüzde 74,9'a yükseldi".

2015 yılı Nisan ayı verilerine göre, kapasite kullanımını kısıtlayıcı faktörler arasında yüzde 21 ile talep yetersizliği ilk sırayı alıyor. Bu faktörü sırasıyla işgücü ve hammadde yetersizliği izliyor.

TİSK'in Ekonomi Bülteni'nde, işsizliğin büyüdüğü ve 2015 Şubat döneminde işsiz sayısının yıllık bazda 401 bin kişi artarak, 3 milyon 226 bin kişiye çıktığı belirtildi. İşsizlik oranının yüzde 11,2'ye, tarım dışı işsizlik oranının yüzde 13,2'ye, genç işsizliğinin ise yüzde 20'ye yükseldiğinin altı çizilerek, "Sanayinin istihdamdaki payının azaldığına" dikkat çekildi. Bülten'de, "işsizliğin para politikasıyla değil, işverenin istihdam yaratmasını kolaylaştıracak yapısal düzenlemelerle azaltılabileceği" değerlendirmeleri yer aldı.

Yılın ilk dört ayında hem ihracatın, hem ithalatın azalmasının, büyümenin zayıfladığını gösterdiği kaydedilen bültende, Ödemeler Dengesi'ne yönelik yapılan değerlendirmede ise şu görüşlere yer verildi:

"Nisan ayında en fazla ihraç edilen mal 1,8 milyar dolarla altın oldu. Cari işlemler açığı beklentilerin üzerinde büyüyerek 45,5 milyar dolara ulaştı. Yılın ilk çeyreğinde parasal olmayan altın ihracatının yüzde 61 artarak 4 milyar dolara çıkması, cari açığı etkiledi. Cari açığın finansmanını ise net hata noksan kaleminden giren döviz miktarı belirliyor. Yurtdışından doğrudan yatırım girişi 2014'te 2011'e göre yarıya düştü. Buna karşılık Türk vatandaşlarının dış ülkelere doğrudan yatırımları ikiye katlandı. 2015'in ilk çeyreğinde ise her ikisinde de azalış var. Yabancıların portföy yatırımları küçüldü".

"ENFLASYONDA BEKLENTİLER İHMAL EDİLMEMELİ"

Enflasyona ilişkin bölümünde, yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 7,91'e yükseldiği anımsatılan bültende, "TCMB'ye göre temel faktörler petrol ve işlenmemiş gıda fiyatları. Ancak "beklentiler" ihmal edilmemeli; Tüketici Güven Endeksi ve Reel Kesim Güven Endeksi yıllık bazda geriledi. Beklentilerin pozitife dönmesi açısından sadece TCMB sorumlu görülmemeli; diğer kurumsal yapılar da Bankaya destek vermeli" ifadeleri kullanıldı. TİSK Bülteni'nde, Mart ayında kamu harcamaları ve faiz giderlerindeki artışlar nedeniyle bütçenin açık verdiği hatırlatılarak, "Açık, yıllık bazda yüzde 34,4 genişledi. Bütçe giderlerindeki artışın, gelir artışına kıyasla yüksekliği bunda etkili oldu" denildi.

SURİYELİ SIĞINMACILARIN TÜFE'YE ETKİSİ

Bölgeler itibariyle enflasyon oranına bakıldığında, TÜFE artışında, Suriyeli sığınmacı akınına uğrayan bölgelerin öne çıktığı kaydedilen bültende, "Buna göre aylık en yüksek fiyat artışı yüzde 2,02 ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye bölgesinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış ise yüzde 9,17 ile Şanlıurfa ve Diyarbakır bölgesinde görülmüştür" denildi.

DÜNYA EKONOMİSİNDE BÜYÜME GÜÇLENİYOR

TİSK Aylık Ekonomi Bülteni'nde dünya ekonomisinde büyümenin güçlendiği ifade edilerek, "İtici güçler konumundaki ABD, Çin ve Euro Ülkeleri'ne ilişkin büyüme oranları olumlu beklentileri artırdı. Özellikle Rusya ve Ukrayna gibi riskli görülen ülkelerdeki kırılganlık devam ediyor" değerlendirmesi yapıldı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı