Konser için KKTC'ye giden Bülent Ersoy’un 21 kişilik orkestrası, konser sonrası korona virüs nedeniyle düzenlenen evraklarının sahte olduğu gerekçesiyle polis denetiminde otelde gözetim altına alınmış ve 21 kişilik müzisyen ekibi, sahte PCR testi yapmak gerekçesiyle yargılandıkları davada tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Bugün yaşanan bu gelişme sonrası Bülent Ersoy, uzun süren suskunluğunu bozdu ve sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı...Açıklamasında hayli sert ifadeler kullanan Ersoy, KKTC'ye resmen hukuk savaşı başlattı 

İŞTE O AÇIKLAMA

KAMUOYUNA DUYURU

Adalet herkes içindir. Adalet herkesten üstündür. Adalet karşısında herkes eşittir. Peki o zaman Kıbrıs'a benimle konser vermeye giden 21 müzisyen dostlarımın ellerine tutuşturulan sahte PCR raporu tanzim talebinde bulunup alan adı geçen otelin sayın genel müdürü SÜLEYMAN beyin ve bu raporları tanzim eden hatır, gönül ve kazanç için sahtekarlık yapan sayın DOKTOR, HEMŞİRE ve HASTANENİN ONAYLADIĞI RESMI BELGELERİ TANZİM VE TEVDİ EDEN KİŞİLERİN HİÇ Mİ SUÇLARI YOKTUDA MI ADA IÇERISINDE ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK ORTALARDA YÜZSÜZCE DOLAŞIYORLAR VE SERBESTLER.AMA BENİM EKMEK PARASI İÇİN HAYAT SAVAŞI VEREN SEVGİLİ ARKADAŞLARIM,ÇOCUKLARIM BUGÜN ELLERİ KELEPÇELİ BİR ŞEKİLDE HAPİSE ATILDILAR.

KKTC'nin Sn.Hakim, sn. Savcı, sn. Bakanlar kurulu, SN. BASBAKAN, SN. CUMHURBAŞKAN’INA SESLENİYORUM. SİZİN ADANIZDA ADALET KİŞİLERE GÖRE DEĞİŞİM Mİ GÖSTERIYOR. Hayatım boyunca adaletsizliğe hiç prim vermedim.Kendimde 2 kez hapise girdim. Kimselerden de yardım dilenmedim, istemedim çünkü o suçları işlemiştim cezasını da çekmekle mükelleftim. Bu konu ile ilgili bugüne kadar 21 arkadaşım ve dostuma mahkemelerinde ters bir reaksiyon oluşmasın adına herhangi bir şekilde zarar gelmesin diye evet sustum onlara sadece telefon ile müteaddit kereler bağlanarak hepsini bir odaya toplayıp kendileri ile konuşarak gerek maddi gerek manevi ilgimi, alakamı, sevgimi, bağlılığımı kendilerine hep hissettirmeye çalıştım.

Ailelerine maddeten yardım ettim. Bir saz arkadaşımın ise hamile eşini yatırttığım çok ünlü bir Hastanede doğumunu yaptırttım. Hatta ve hatta kendileride teveccüh buyurup yeni doğan evlatlarının ismini Bülent koymuşlar. Ben bütün bunları yaparken yardımlarımı şova dönüştürmeden sağ elin verdiğini sol el görmemeli bilmemeli terbiyesi içerisinde hareket ettim bu hayatım boyuncada böyle oldu zira ben yaptıklarımı şova dönüştürmem dönüştürmedim de. Ben naçizane şovlarımı sadece ve sadece sahnelerimde icra ettim ve ederim. Yani kısacası elimin erdiği gücümün yettiğince arkadaşlarımın hep yanlarında oldum ve olacağımda... Arkadaşlarımın mahkemelerinde bugüne kadar ters bir oluşum hasıl olmasın diye...ki bu şekilde uyarılmıştım sustum. Ama artık bugün ki o kelepçeli elleri gördükten sonra HAK ARAMAK nasıl oluyormuş göreceğiz görüşeceğiz.

Aslında bende bu konuda maddi ve manevi şahsım olarak son derece zarar ve ziyanı yaşadım ve yaşıyorumda. Ekibimin olmayışı nedeni ile tüm alınmış işlerimi iptal etmek zorunda kaldım. Manevi acı ve ziyana gelince onun zaten karşıtı yok. TÜRKIYE'NİN EN İYİ EN BÜYÜK AVUKATLARINI GÖREVLENDİRDİM. O ADI GEÇEN OTELIN GENEL MÜDÜRÜ SAYIN SÜLEYMAN BEYEFENDI, O HASTANENİN DOKTORU VE O KOSKOCA HASTANENİN YARGILANMALARI İÇIN GEREKEN HUKUKI SAVAŞI TÜM SERVETİM PAHASINA VERECEĞİM. AYRICA BU SAVAŞIM SADECE TÜRKIYE HUDUTLARI VE KKTC HUDUTLARI IÇERISINDE KALMAYACAK AVRUPA İNSAN HAKLAR! YÜCE MAHKEMELERİNDE DE BU HAKKIMI VE HAKLARIMIZIN DA SON NEFESİME KADAR MÜCADELESINI VERECEĞİM