Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Sözlerine "Diyarbakır Anneleri 688 gündür sürdürdükleri mücadeleyle ülkemizdeki sözde insan hakları kuruluşlarının iki yüzlüğünü göstermelerinin yanında muhalefetin nasıl bir hassasiyet altında olduğunu da ortaya serdiler. Yurt dışındaki insan hakları dernekleri acaba kaç kez gelip de ziyaret ettiler?" diye başlayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bir hususu açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Biz buraya sadece açılış ve ziyaretler için gelmedik. Buraya aynı zamanda Diyarbakır'ı dinlemek, Diyarbakırlılarla istişare etmek, Diyarbakır'la olan kavlimizi yenilemek için geldik. Biz de sizlerle gurur duyuyoruz. Sizlerin görüşlerine, sizlerin değerlendirmelerine büyük önem veriyoruz.

'Milli iradeyi savunmak için gerektiğinde bedel ödedik'

Teröre, şiddete, zorbalığa asla teslim olmadık. Milli iradeyi savunmak için gerektiğinde bedel ödedik, sıkıntı çektik ama zalimler karşısında hiçbir zaman başımızı eğmedik. Kefenimizi giyip çıktığımız bu yolda, Allah'a hamd olsun dimdik yürüyoruz. Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz gayret gösteriyoruz. Biz vesayet odaklarının gölgesinde değil, gece karanlığında seccadesini gözyaşlarıyla ıslatan fanilerin dualarıyla yürüyoruz.Biz sırtımızı başkaları gibi şu veya bu terör örgütlerine değil, Rabbimizin takdirine, halkın iradesine yaslıyoruz. Biz gücümüzü silahtan, şiddetten değil yanımızda dağ gibi duran aziz milletimizden alıyoruz.

'Biz onların millet ve ümmet için çarpan yüreklerine şahidiz'

Bu gençler, bu kardeşlerimiz Allah yolunda öldüler ve şehit oldular. Onların bu şehadetini bizler adeta onların şehadetinde yaşar gibi oluyoruz. Biz onların millet ve ümmet için çarpan yüreklerine şahidiz. Mevlam bizleri de son nefesimize kadar şehitlerimizin kutlu yolundan ayırmasın. Şehitlerimizin kanları pahasına bizlere emanet ettiği sancağı namusumuz bilip biz de canımız pahasına koruyacak, inşallah daha da yücelteceğiz.

'Ülkemize yönelik yurt dışı mahreçli planların yeniden devreye alındığını görüyoruz'

2023'e giden süreçte de bizi ağır imtihanların beklediği anlaşılıyor. Ülkemize yönelik yurt dışı mahreçli planların yeniden devreye alındığını görüyoruz. CHP'nin başını çektiği her kesim, dozunu her gün biraz daha yükselttikleri nefret söylemleriyle bu kirli planlara destek veriyoruz. CHP'li siyasetçilerin artık hezeyana varan beyanlarında çok ciddi bir artış yaşanıyor. Nasıl 17-25'te FETÖ'cülerin sözcülüğünü yapmışlarsa, şimdi de organize suç örgütlerinden, karanlık sosyal medya mecralarından medet ummaya başladılar.

Kulaklarına ne fısıldanırsa, ajans önlerine ne koyarsa onu söylemeyi siyaset zannediyorlar. Kimi taşeron basın yayın organlarını da yedeklerine alarak yalan ve çarpıtma üzerine kurulu bir psikolojik harekat yürütüyorlar. Taciz, tecavüz, hırsızlıkla yüzleşmek yerine kendi pisliklerini bize bulaştırmaya çalışıyorlar.

'Ülke ve bölgenin gerçeklerinden habersizler'

Demokrasimizi güçlendirecek, insanlarımızın kardeşliğini perçinleyecek tek bir önerileri, sözleri yok. Sadece milletten ve milletin değerlerinden kopuk değiller, ülke ve bölgenin gerçeklerinden habersizler. Neymiş Doğu masasıymış. Neredeydiniz? Biz bugüne kadar ne doğudan koptuk, ne güneydoğudan koptuk, devamlı buralarda olduk. Ülkemiz sınırları içinde ve dışında yürütülen mücadeleden habersizler. At gözlüklerinden sadece kendi sığ dünyalarını görüyorlar.

'Siyaset boşluk kabul etmez'

Muhalefetin içinde bulunduğu siyasetsizlik cenderesi, bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor. Biz siyaseti milletimiz için, milletimizle yapıyoruz. Gönül bağımızı sürekli canlı tutmamız gerekir. Siyaset de boşluk kabul etmez. 2023 Haziranına kadar kapı kapı dolaşmaya, çalışmaya var mıyız?  Siyasetteki gevşemenin maliyeti ağır olacaktır. Ulaşamadığımız, kapısını çalmadığımız her insanımızın vebali bizlerin üzerinedir. Gönüller kazanmak için çıktığımız bu yolda kimseyi dışlamamak, kızmamak, küsmemek temel prensibimizdir. Biz toprak gibi mütevazı olacağız.

'Farklı sebeplerle teşkilattan ayağı soğuyanlar olabilir'

Elbette 20 yıllık bir siyasi partinin içinde kendini dışlanmış hissedenler, kalbi kırılanlar, farklı sebeplerle teşkilattan ayağı soğuyanlar olabilir. Bize düşen en önemli görev, gerekirse ayaklarına giderek bu arkadaşlarımızı yeniden davamıza kazandırmaktır.

Biz milletin bağrından doğmuş, 84 milyonun her rengini temsil eden siyasi hareketiyiz. Terörü ve şiddeti övmedikçe her türlü fikre, düşünceye herkese yer vardır. Önümüzdeki dönemde yeni üyeler, yeni yol arkadaşlarıyla saflarımızı sıklaştırırken muhabbet iklimini daha da güçlendirmek zorundayız. Samimiyetle çalışırsak, insanımıza doğruları ulaştırırsak istikametimiz ve istiklalimiz aydınlıktır."