Erdoğan'ın burda yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

"AK Parti'nin tek başına iktidarına kadar Türkiye ekonomik olarak ithalata dayalı modellere mahkum edildi. Bugünlerde CHP ekibi ülke yandı, bitti diye ortalığı birbirine katıyor. CHP'nin iktidarda olduğu dönemde gecelik yüzde 7500'leri bulan faizleri gördü mü? Bunun altından kim kalkar? İşsizliğin can yaktığı, başbakanlığın önüne yazarkasa fırlatıldığı sıkıntılı günleri yaşadı mı? 

Bu ülke onların döneminde tefecilerin yağmaladığı krizlere maruz kaldı mı? Bu ülke onların döneminde bankaların içlerinin boşaltılarak ihanetler gördü. Biz onlardan böyle bir Türkiye devraldık. Milletimizin refahını artıramazsak kazanımlarımız kalıcı olmaz. İktidara gelir gelmez gelişmekte olan ülkelere karşı kullanılan IMF reçetelerini kenara bıraktık. IMF'yi bu ülkeden kim çıkardı? 

"IMF İLE KOL KOLA GEZİYORLAR"

CHP'nin parti sözcüsü IMF ile el ele kol kola geziyor. Onlar IMF'nin dilinden anlar. Biz ise 23.5 milyar dolar borç vardı, parasını ödedik gönderdik. Merkez Bankası'nın döviz rezervi neydi? 27.5 milyar dolar. Şimdi 127,5 milyar dolar. Nereden nereye? Biz ne zaman IMF ile yeniden anlaşma yapmayacağımızı belirttik o günden beri boş durmuyorlar. Biz dünya 5'ten büyüktür diyoruz ya, ekonomide de aynısını söylüyoruz. Ülkemizdeki mandacı siyasetçiler var güçleriyle üzerimize geliyorlar. Bizi ekonomi programımızdan geri döndüremeyecekler. 

"BU FAİZLER DÜŞECEK"

Dün faizleri 7500'lere çıkaranlar, kanun çıkartın faizleri yüzde 1'e indirin diyor. Kim diyor bunu, Bay Kemal. Bir gün bunu söylüyorsun bir gün faizleri yükseltin diyorsun. Yemezler... Bu faizler düşecek, düşecek. Biz yüksek faize halkımızı da çiftçimizi de ezdirmeyeceğiz.

"KUR ÜZERİNDEN KARANLIK SENARYOLAR ÜRETİLİYOR"

Yaptığımız şey Amerika'yı yeniden keşfetmek değil, yeni bir yol haritası çizmektir. Ülkenin felaketinden siyasi çıkar devşirmeye çalışıyorlar. Döviz kuru üzerinden karanlık senaryolar üretmek için çırpınıyorlar. Yüksek faizmiş, düşük kurmuş, IMF reçetesiymiş bunların hiçbiri bizim için insanımızın işinden aşından önemli değildir. Kendi mandacı ekonomi politikalarının batışına ağıt yakıyorlar. Ellerindeki tüm silahları devreye soktular. Türkiye 70'lerin 90'ların Türkiyesi değil. Atılan her adımın bir bedeli var. 

Bugün faiz, kur, enflasyon üzerinden ahkam kesenlerin yarın havaya bakıp ıslık çalarak başka mecralara yelken açacaklarından kuşkunuz olmasın. Bunlar, dün İstanbul Boğazı'na yapılan her köprüye karşı çıkıp sonra ilk kullanan kişilerdir.

"19 YILDIR BUNUN PLANINI YAPIYORUZ"

Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Bunlara verilen görev emperyalistlerin 1923'te bozulan oyunu tekrar devreye almaktır. Allah'ın izniyle 2023'te de başaramayacaklar. Biz bu ekonomi politikasını öyle akşamdan sabaha düşünüp hayata geçirmedik. Tam 19 yıldır bunun planını yapıyoruz. Ekonomik problemleri tamamen tedavi etme aşamasına geçtik. Şirketlerimiz hiç endişe etmeyin daha iyi kazanacak, çalışanlarımız daha iyi kazanacak, esnafımız daha iyi kazanacak.Hiç endişemiz olmasın. 

RİSKLİ BİNALAR İÇİN DÖNÜŞÜM ÇAĞRISI

Cumhurbaşkanı öncesinde ise İzmir'de deprem konutları teslim töreninde konuştu. Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

"Ülkemiz dünyanın en hızlı en etkin afet müdahale sistemine sahiptir. İzmir'de depremzedelerin yaralarını sarmak için çalıştık. Kimseyi açıkta korunaksız, sahipsiz bırakmadık. Depremlerin çok büyük bir kısmı fay hatlarının üzerinde gerçekleşiyor. riskli binaları dönüşüme tabi tutuyoruz. Vatandaşlarımıza da riskli binaları dönüşüme sokma çağrısı yapıyoruz.

İnşallah bugün Alsancak'taki 14 bin kişilik tribüne sahip stadımızı bugün açıyoruz. Adını Alsancak Mustafa Denizli stadı olarak belirlediğimiz stat hayırlı olsun. Cumhuriyetimizin bu güzel şehri için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. İzmir'in altyapısının yetersizliği yağan her yağmurda kendini belli ediyor. Son sel felaketinde ortaya çıkan tabloyu en iyi sizler biliyorsunuz. Belediyelerin sorumluluğunda olan ve çözüm üretilmeyen sorunları hükümete atma cinliği dışında yaptıkları bir şey var mı? Seçimlerde verdikleri sözleri alt alta yazın. Neredeyse sıfıra yakın bir vaat gerçekleştirme tablosu göreceksiniz.

Deprem sonrası kendilerinden yardım isteyenleri 'devlet yapsın' diyerek geri çevirenlerden İzmir'e hayır gelmez. İzmir Körfezi'nin kirliliğini görüyorsunuz değil mi? Bu kimin görevi, belediyenin görevi. Biz şehirlerimize hizmet getirirken asla ayrımcılık yapmadık. Milletimizin kaygıları üzerinden istismar siyaseti yapanların bu ülkeye faydası olmamıştır. Gerilimden beslendikleri için yalanlarla sizleri oyalama yoluna gitmişlerdir. Bay Kemal'in CHP'nin ortaklarına bakın notunuzu verin.

Önünüze koyacağı bir eseri ve hizmeti olmayanlara yarın karşınıza geldiklerinde gerekli cevabı vermeye hazır mısınız? İzmir'de hayatı kolaylaştıran hangi hizmet varsa altında imzamız var. Gençlerimize müjde vermek istiyorum. Geçtiğimiz haftalarda kütüphanelerin 24 saat açık olacağını söylemiştim. İzmir'de gençlerimizin ihtiyacını karşılayacak kütüphane olmadığını öğrendim. Tekel Fabrikası'nı içinde kütüphanesi de olan bir kültür sanat merkezine dönüştüreceğiz."